Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ben Ozzy Sözleri ve Alıntıları

Ben Ozzy sözleri ve alıntılarını, Ben Ozzy kitap alıntılarını, Ben Ozzy en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ozzy Gururla Sunar... :)))
"Kitapta adı geçen kişilerin anıları benimkilerle aynı olmayabilir. Onlarla tartışacak değilim. Geçen kırk yılda içki, kokain, LSD, Quaalude, yapıştırıcı, öksürük şurubu, eroin, Rohypnol, Klonopin, Vicodin ve bu dipnotta sayamayacağım daha bir sürü başka malzemeyle kafayı buldum. Hepsini aynı anda kullandığım da oldu. Şöyle diyelim; ben lanet olası Ana Britanicca falan değilim. Okuyacaklanız, yaşam öykümü sorduğumda beynim dediğim jöleden damlayanlardır. Ne eksik ne fazla..."
Sayfa 17 - Pegasus, 2.Baskı, Çeviri: Köksal GülerkayaKitabı okudu
Babam daima, bir gün büyük bir şeyler yapacağımı söylerdi. "İçimde bir his var, John Osbourne," derdi birkaç biranın ardından, "ya çok özel bir şey yapacaksın ya da hapse gireceksin." İhtiyar haklı çıktı. On sekizinci yaş günümden önce hapisteydim.
Sayfa 21 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Tanrı dedikleri herife inanmadığım gibi, üç diş çatallı ve iki boynuzlu Şeytan denilen bir herife de inanmıyorum. Ama inanıyorum ki gündüz var, gece var, iyi var, kötü var, siyah var, beyaz var. Eğer bir tanrı varsa, o doğadır, eğer bir şeytan varsa o da doğadır."
Sayfa 354 - Pegasus, 2.Baskı, Çeviri: Köksal GülerkayaKitabı okudu
Bob Marley /Black Sabbath
Bob Marley ile tanışma fırsatı yakaladık... Esrar dumanından başı görünmüyordu. Şimdiye dek gördüğüm en büyük en kalın esrarlı sigarayı içiyordu. Canlı söyleyemez, canlı söyleyemez, hiç kimse kafası bu kadar iyiyken canlı performans sergileyemez diye düşünüp duruyordum. Ama hayır performansı canlı sergiledi. Hemde kusursuzca.
Sayfa 230 - PegasusKitabı okudu
Çoğu zaman kız kardeşlerimin yoluna çıkmamaya çalıştım. Tıpkı diğer kızların yaptığı gibi sürekli kavga ederlerdi ve ben çapraz ateş altında kalmak istemiyordum. Ama Jean daima bana çok özen gösterirdi. Büyük ablam benim için tıpkı ikinci bir anne gibiydi. Bugün bile ne olursa olsun hâlâ her pazar telefonla konuşuruz. Dürüst olmak gerekirse, Jean olmasa ne yapardım bilmiyorum, çünkü ben çok gergin bir çocuktum. Üzerimize çökmesi muhtemel bir felaketin korkusuyla yaşıyordum. Kendimi, eve koşarken kaldırımdaki çatlaklara basarsam annemin öleceğine inandırdım. Babam bütün gün uyuduğunda, ölmüş olduğu düşüncesiyle çılgına dönerdim ve hâlâ nefes aldığından emin olmak için onu göğsünden dürtmek zorunda kalırdım. Bu lanet durumdan hiç hoşlanmadığını söyleyebilirim. Ama tüm bu korkutucu düşünceler kafamda dönüp durmaya devam etti.
Sayfa 25 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Pazar günü benim için haftanın en kötü günüydü. Sürekli eğlenmek isteyen bir çocuktum ve o zamanlar bunu Aston'da bulmak pek mümkün değildi. Sadece gri bir gökyüzü, köşebaşı barları ve seri üretim bantlarında hayvanlar gibi çalışan hasta yüzlü insanlar vardı. Gerçi işçi sınıfı gururu hüküm sürüyordu. Hatta insanlar evlerinin dışını, lanet olası Windsor Şatosu'nda yaşadıklarını hissettirsin diye sahte briketle kaplarlardı. Tek eksikleri evlerinin çevresindeki hendekler ve asma köprülerdi. Evlerin çoğu tıpkı bizimki gibi sıra hâlindeydi, yani taş cephenin bittiği yerde çakıl taşı kaplı duvarlar başlardı. Çok kötü görünürdü.
Sayfa 24 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
13 şubat 1970 cuma günü Black Sabbath satışa çıktı Kendimi yeni doğmuş gibi hissediyordum Ama eleştirmenler albümden nefret etti
Sayfa 125 - PegasusKitabı okudu
Ben mi? Ben hala palyaçoydum. Çılgın herifin. Herşeyi yapmaya cesareti olan boş boğazın tekiydim.
Sayfa 95 - PegasusKitabı okudu
Ben de fabrikadaki işe girdim. Arkadaşım Pat'e müzik sektöründe iş bulduğumu söyledim. "Müzik sektöründe derken ne demek istiyorsun?" diye sordu. "Akort işleri," dedim belli belirsiz. "Ne gibi işler?" "Kendi lanet işlerinle ilgilen." Lucas Fabrikası'ndaki ilk günümde müdür bana içinde çalışacağım ses geçirmez odayı gösterdi. İşim taşıma kayışından gelen kornaları alıp miğfer şeklindeki makineye koymaktı. Sonra onları elektrik devresine bağlayıp tornavidayla sıkıyordum. "BAĞĞ, BOOO, Vİİİ, ARRH, BİİİİP." Bir günde akort etmemi bekledikleri korna sayısı dokuz yüzdü. Sayılıyordu, çünkü yaptığım her akorttan sonra bir düğmeye basıyordum. Odada beş kişiydik, yani odada aynı anda baagh'layan, booooğğ'layan ve biiiip'leyen beş tane korna vardı; sabahın sekizinden akşamın beşine kadar. O lanet yerden çıktığımda kulaklarım öylesine çınlardı ki kendi düşündüğüm şeyi duyamazdım.
Sayfa 48 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Yalnızca her şeyi dışarıda bırakmak, her şeyden uzaklaşmak istiyordum.
Sayfa 238 - pegasusKitabı okudu
Reklam
Ama en azından karar vermiştim, büyüyüp çocuk sahibi olduğumda onlara, "Herhangi bir probleminiz olduğunda annenize ya da babanıza gelmekten korkmayın. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu biliyorsunuz, eğer herhangi birisi hoşlanmadığınız bir biçimde vücudunuza dokunacak olursa bize söylemekten çekinmeyin", diyecektim. İnanın eğer çocuklarımdan herhangi birine böyle bir şey yapıldığını öğrenirsem kan çıkar.
Sayfa 34 - pegasusKitabı okudu
Yaşam amacınız bir fabrikada çalışıp seri üretim bandı önünde geçirdiğiniz vardiyalarla kendinizi öldürmek değilse, Aston'da büyürken bekleyebileceğiniz çok fazla şey yoktur. Tüm işler fabrikalardadır. İnsanların yaşadığı evlerin tuvaletleri yoktur ve evler yıkıktır. Savaş sırasında Midlands'te çok sayıda tank, kamyon ve uçak üretildiği için Aston ani hava saldırılarından ağır darbeler almıştı. Çocukluğumda her caddenin köşesinde bombalanmış binalar vardı. Almanlar Castle Bromwich Spitfire fabrikasını vurmak için evleri yerle bir etmişti. Yıllarca oyun alanlarının adının bu olduğunu sandım.
Sayfa 23 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Paranoid
En iyi şarkıların kaderi hep budur;hiç çabalamasanız bile onlar kendiliğinden çıkıp gelirler. Paranoid'in özelliği hiç bir kategoriye sokulmamasıdır;daha punk icat edilmeden yıllar önce bir Punk şarkısı gibiydi...
Sayfa 141 - PegasusKitabı okudu
Kitapların harika şeyler olduklarını düşünüyorum, gerçekten. Bir kitabın içinde kaybolabilmek olağanüstü. Bunu herkes yapabilmeli.
Sayfa 32 - pegasusKitabı okudu
Okulda bir Romeo sayılmazdım kızların çoğu deli olduğumu sanırdı- ama bir süre için Jane adında bir kız arkadaşım oldu. Yolun yukarısındaki kızlar okuluna gidiyordu. Onun için deli oluyordum. Fena hâlde. Ne zaman onunla buluşacak olsak, önce okuldaki erkekler tuvaletine gider, saçımı sabunla arkaya yatırırdım; bu yüzden kız havalı biri olduğumu düşünüyordu. Ama bir gün yağmur yağmaya başladı ve ben kızın yanına vardığımda kafam köpük banyosu gibi görünüyordu, tüm o sabun alnımdan gözlerime akıyordu. Bana sadece bir kere baktı ve, "Sen ne halt ediyorsun?" dedi. Terk edildim. Anında. Kalbim fena hâlde kırılmıştı. Birkaç sene sonra onu Aston'daki bir kulüpten çıkarken gördüm, yüzünden düşen bin parçaydı. Acaba onu bu kadar üzen neydi?
Sayfa 42 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.