Çağdaş Bir Giriş

Bilim Felsefesi

Alex Rosenberg

Bilim Felsefesi Gönderileri

Bilim Felsefesi kitaplarını, Bilim Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Bilim Felsefesi yazarlarını, Bilim Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ders açıktır. Her bilim felsefenin bir çocuğudur. Her biri nihayetinde evden çıkıp gitmekte, fakat geride bir ''bagaj'' bırakmaktadır.
Sayfa 18
Paragrafta tek sıkıntılı yer "sıradan duyusal deneyim"
Mantıkçı empirisistler dilin öğrenilebilirliği hakkındaki argümanlardan şu çıkarımı yaptılar: Bilimin kuramsal söz dağarı, ensonu, gözlemleyebildiğimiz şeyler hakkındaki iddialara "tahvil edilmek" zorundadır, aksi halde boş/anlamsız konuşup yazma riski söz konusudur. Bu filozoflar daha da ileri gidip bilimsel kuram diye on dokuzuncu yüzyıl ile  yirminci yüzyılda insanlara yutturulan şeylerin büyük bölümünün anlamsız birer saçmalık olduğunun gösterilebileceğini çünkü kullanılan kuramsal terimlerin sıradan duyusal deneyime ilişkin terimlere tercüme edilebilir  nitelikte olmadıklarım ileri sürdüler. Böylece Hegel'in fiziği gibi Marx'ın diyalektik materyalizmi ile  Freud'un psikodinamik kuramı da sözde-bilim olarak damgalandı çünkü  bunların açıklayıcı kavramlarma -artı değer, Oedipus kompleksi, vs - empirik bir anlam verilemezdi.
Reklam
Biyolojide de bir dizi kavrama  rastlarız: gen, kromozom, çekirdek, organelle, hücre, doku, organ, organizma vs. Ama bunların hiçbiri onların kimyasal bileşenleri bazında tanımlanmazlar, hele fiziksel bileşenleriyle -atomlar, elektronlar, protonlar, kuarklar vs - hiç. 7. Bölüm'de belirtildiği gibi, Watson ve Crick genlerin nelerden oluştuğunu keşfetmişlerdi (DNA'lardan); onların bu keşfi, genlerin  kalıtsal bilgileri Mendel yasalan uyarınca nasıl aktardıklan sorusunu  uyandırdı kafalarında. Fakat Mendel yasalarını moleküler biyolojideki düzenliliklerden türetmeyi bugüne dek kimse başaramamışta; bunu yapmak  gerektiğim düşünen kimse de yoktur. Bu türetmenin yapılamamasının nedeni şudur: Watson ve Crick'in keşfine rağmen, Mendel geni, ilkesel olarak  bile, DNA ardışıklıkları bazmda tanımlanamaz bütünüyle. Bu, tekil bir geni ya da tüm bir genler sınıfını oluşturan DNA yapılannm karmaşıklığı,  fazlalığı ve farklılığından ötürü böyledir. Dolayısıyla, genetik yasalarının  kimya ya da fizik yasalarından nasıl türetilebileceğinin bir yolunu bulmak  zordur. Yine de bu yasalan ya da diğer biyolojik kuramları bilimsel değil  diye kimse bir kenara atmamaktadır.
Bilim felsefesindeki geleneksel bir görüşe göre, tali kuramların daha  temel kuramlara indirgenmesi, bilimin, başlangıçta birbirinden yalıtık gibi  gözüken kuramların sayısı giderek azalan temel kuramlardan türetilen  özel haller olduğu gösterildikçe, birbiri ardmca kendi kapsamım genişletip  açıklamalarım derinleştirdiğinin bir göstergesidir. Bilimsel değişim bilimsel  ilerlemedir; ilerleme de, büyük ölçüde, indirgeme yoluyla gerçekleşir. İndirgeme, bilim statüsüne erişen disiplinler arasındaki karakteristik ilişki  olarak da görülür.
Üçüncü basımı teşvik eden bir diğer etken Peter Godfrey-Smith'in Theory and Reality: An Introduction to the Philosophy of Science adlı kitabı oldu. Godfrey-Smith'in kitabı ile benim kitabım alanda birbiriyle yarışan iki eser olsa da birbirinden oldukça farklı eserlerdir. Godfrey-Smith'in kitabı yirminci yüzyılda birbiri ardınca gelen bilim felsefelerinin tarihsel bir sunumudur. Eser, değişen gündemin mükemmel bir yol haritasını ve gündem açımlandıkça birbiri ardınca benimsenen felsefi konumları gözler önüne sermektedir. Oysa elinizdeki kitap, önceki basımlar gibi, bilim felsefesinin tarihsel bir anlatımı değildir kesinlikle. Bu yeni basım bir parça tarihsel bir taslak çıkarma fırsatı sunsa da, esas olarak konunun kronolojik değil tematik bir sunumu olmayı sürdürmektedir. Kitap, ayrıca, konu üzerinde yoğunlaşma iddiasını sağlam temeller üzerinde oturtmak için kısa bir felsefe tarihi içermektedir
1. Felsefe ve Bilim
Deney yoluyla "Her olayın bir nedeni vardır" gibi bir inanca sahip olabiliriz, fakat bu doğru olarak bilinecekse onu basit inançtan bilgiye dönüştüren temellendirme a priori bir nitelik taşımalıdır çünkü sonlu sayıdaki hiçbir deney geçmişin, bugünün, geleceğin (gözlemlenmiş ya da gözlemlenmemiş olsun) bütün olaylarına ilişkin bu önermeyi temellendiremez.
Sayfa 27
Reklam
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.