Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı

Sefa Kaplan

En Beğenilen Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1 9 8 2 ’de ilk kitabım çıkmıştı. Asistanlığı bitme- den, Celâl Şengör’ün 54 tane yayımlanmış makalesi, iki tane de kitabı vardı. Bu arada, 1984’te bir gün eve gideceğim, okuldan çıktım, İTÜ’nün kapıcısı, “Hocam size telgraf var” dedi. “Hayırdır” dedim. Çünkü telgraf sık kullanılan bir şey değildir. Aldım telgrafı açtım. Londra Jeoloji Cemiyeti’nden geliyor ve benim o yılın President’s Award’ı, yani Başkanlık Ödülü’nü kazandığımı bildiriyor. Bu ödül son derece önem- liydi, çünkü diğer bütün ödüller Konsey’de tartışılıp oylanı- yor, başkan tarafından da değerlendiriliyordu. Sadece Presi- dent’s Award bizzat başkan tarafından takdir ediliyordu.sadece başkanın kendi kararıyla verilir. Tabii hemen telefon ettik Londra’ya, neyin nesidir diye. Dediler ki, “Bu 30 yaşın altındaki araştırmacılar için ihdas edilmiş bir ödül. Bu sene başkan sizi seçti, her sene iki kişiye veriliyor, siz bu iki kişiden birisiniz ve ilk yabancısınız. İlk defa İngiliz olmayan birisine veriliyor.” — İnsanın boşuna gider herhalde böyle bir şey... — Gitmez mi, hem de çok hoşuma gitti.
Ben öğrencilerimle her zaman çok samimi bir ilişki kurmaya çalışmışımdır. Onlara söylediğim en önemli şey şudur: Benim söylediğim hiçbir şeye inanmamaya maksimum güç ve gayret gösterin.Benim söylediğim her şeyi kafanızda yanlış olarak düşününve benim söylediklerimi kendiniz bir mantık süzgecinden geçirin. Arkasından, bugüne kadar edindiğiniz bilgilerin süzgecinden geçirin ve benim söylediklerim acaba doğru mıı, diye ölçüp biçin. Daha sonra, bunu literatür okuyarak test edin. Çünkü ben hep şu örneği veriyorum. Biz ormanda kaybolmuş bir grup insanız, hepimizin elinde bir çıra ve yol arıyoruz çıkmak için. Benim sizden farkım, benim elimdeki çıra sizinkinden biraz daha büyük ama bu benim doğru yolu bulacağımı garanti etmiyor. Her biriniz yolu bulabilirsi- niz ve ben sizin peşinize takılır giderim. Bilim böyle bir şey. liç belli olmaz, sizin aranızdan biri tak diye bir şey bulur, benim size bugüne kadar söylediklerim hepsi çöpe gider. Pa- şa paşa otururuz karşılıklı ve ben sizden öğrenmeye başla- rım. Ayrıca ben her zaman öğrencilerime ne kadar cahil ol- duklarını hatırlatırım.
Reklam
Fransız İhtila- li’nin insanlığın başına gelen en büyük belalardan biri olduğu kanaatindeyim. İnsanlığı geri götü- ren olaylardan birisidir Fransız İhtilali. Aristokrasinin elimine edilmesi, ayaktakımının yönetime geçmesi, bilimin öldürül- meye çalışılması... Lavoisier mahkum edilirken, oradan hırtınbiri bağırmış halk mahkemesinde, “Cumhuriyetin bilginlere ihtiyacı yoktur” diye. Yani bugünkü milli eğitim anlayışımız Fransız İhtilali’nin çocuğudur. Kimse bu sözün iltifat olduğu- nu zannetmesin. Rus İhtilali ve Hitler’in Nasyonel Sosyalizmi de Fransız İhtilali ‘niıı doğal çocuklarıdır. Bunların hepsi aşırı hizipçi fikirlerdir. Bunların hepsini Fransız İhtilali yaratmıştır. Fransız İhtilali ilk defa, düşünmekten aciz ayaktakımının yö- netime geçmesini meşru kılmıştır
Celal Şengör
"Ben, Fuat Sezgin’le tanışana kadar İslam âleminin bilimde bu kadar büyük işler yaptığını bilmiyordum. Benim bildiğim, ekseriyetin bildiğiydi: İslam âleminin yegane başarısı, eski Yunan bilimini alıp tercüme etmek, yani konserve yapıp Batı’ya, Rönesans’a takdim etmekti. Ben böyle düşünüyordum. Fuat Bey’le tanıştıktan sonra bunun böyle olmadığını, İslam âleminin Yunan bilimini çok eleştirel bir gözle ele aldığını, buna bir sürü ilaveler yaptığını, gelişmelere neden olduğunu hayretler içerisinde gördüm ve Fuat Bey’in üretimi karşısında daha çok hayrete düştüm. Düşün, 1000 küsur kitap (makale değil, koca koca kitaplar), insanın aklı duruyor; bunun yanında sayısız konferans, dünyanın çeşitli yerlerinde kurulmuş müzeler; şahane bir şey.
Sayfa 498 - iş bankası yayınları
Atatürk düşmanlığının giderek yaygınlaştığı bir toplum, benim içinde yaşayabileceğim bir toplum değildir, zira Atatürk düşmanlığı ile insanlık düşmanlığı insana aynı fena şeyleri yaptırır sonunda. Şunu asla unutmayalım: Atatürkçülük demek yalnız ve yalnızca uygar insan olma savaşı demektir. Resmî dairelere veya bizim evimizde olduğu gibi, evinizde başköşeye ölmüş bir insanın resmini asmak demek değildir; bir uygarlık timsalini yaşam ortamınızda bulundurmanız demektir, onun akılcı insanlık emellerini paylaştığınız göstermeniz demektir. Atatürk, “Beni hatırlayınız!” derken, aslında unutulmamasını istediği onun o yüce insanlık idealleridir.
— Tabii o zaman Özal çok güzel şeyler söylüyordu. Büyük bir hata yaparak ben oyumu Özal’a verdim. — Sonradan pişman mı oldunuz? — Pişman oldum. Çünkü bu yobazlık hikayelerini falan Özal sardı başımıza.
Reklam
Bir Sultanahmet'te dolaşırken, insan Nika İsyanı'nı düşünüyor. Bir Teodora'yı düşünüyor. Biraz ileriye gidince Konstantin Kolonu'nu görüyosun, aklına büyük Konstantin geliyor, Çemberlitaş... Biraz ileriye gidiyorsun, dünyanın en büyük kapalıçarşısı...
Sayfa 172Kitabı okudu
Beethoven'ı kollayanları düşünün. Mozart'ın başına gelenler onun başına gelmiyor. Çünkü Beethoven Viyana'da aristokratları "Ben Viyana'yı terk edeceğim" diye tehdit ediyor. "Aman gitme" diyorlar ve aylık bağlıyorlar adama. Demokratik adını verdiğimiz, aslında egaliteryen toplumlarda bunu yapmak mümkün değildir. Herkes eşittir. Ama herkes eşit olamaz ki! Bu zırva bir şey. Herkese eşit muamele de yapılamaz, o da zırva bir şey. Değil mi? Akıllısı var, aptalı var, okumuşu var, okumamışı var, görgülüsü var, görgüsüzü var... Bir tek asgari müşterek var: Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmayacaksın. Adama işkence etme, falan filan o kadar. Bu farklara göre toplumun bunları değerlendirmesi lazım ki, maksimum faydayı elde edebilelim.
Sayfa 128Kitabı okudu
Dönemin Hitler sevicileri
— Nihal Atsız filan okuyor muydunuz o dönemde? — Hayır, onların topunu okuyup reddetmiş vaziyetteydim. Okudum, ilkel geldi, bıraktım.
152 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.