- Masallar için fazla büyüdün.
- Öyle mi dersin?
Anneleri, Vasya’yı doğururken hayatını kaybetmiştir ve evin bakıcısı Dunya elinden geldiğince çocuklara annelik etmeye çalışıyordur.Vasya ve kardeşleri soğuk kış günlerinde sıcak ateşin başında Dunya’nın onlara anlattığı masalları dinlemeyi çok seviyorlardır.Özellikle de mavi gözlü Buz İblisi’nin hikayesini.Köy halkı ise bu Buz Kralı’ndan korkuyor ve evlerini ondan koruyan ruhları yemek, içecek vb. şeylerle ödüllendiriyorlardır.
Vasya ödüllendirdikleri bu ruhları ve iblisleri görüyor ve onlarla konuşuyordur.Ancak küçük Vasya’mız çok vahşi, büyümüş de küçülmüş, söz dinlemez, inatçı bir kızdır.Babaları da bu durumu göz önüne alarak evlenmeye karar verir.Üvey anneleri Anna’da Vasya’nın gördüğü bu ruhları ve iblisleri görebiliyor ancak onlardan korkuyor ve nefret ediyordur.
Sonrasında köye bir rahip gelir, Anna ona gördüğü iblislerden ve onlardan kurtulmak istediğinden bahseder.Rahip bunun üzerine halkı, o ruhları ödüllendirmeyi bırakmaya yöneltir ve bu durum tüm köyü büyük bir felakete, Vasya’yı ise yepyeni maceralara ve Morozko’ya götürür.
Ah Vasya ve MorozkoMükemmel ötesi bir kitaptı.Rus topraklarını da okumadık demeyiz artık.Adı gibi masalsıydı her şey, her karakter.Favorilerime bir yazar ve bir seri daha eklendi anlayacağınız.Okumak için serinin tamamlanmasını beklemiştim, iyi ki de öyle yapmışım çünkü merakta bırakan bir sonla bitti.Bir günde okuyup bitiriverdimSiz de masalları ve fantastik kitapları seviyorsanız bu kitabı kesinlikle okumalısınız.