#okudumbitti
John STEİNBECK' in okuduğum dördüncü eseri.
Dili ve anlatımı sade ve akıcı.
Ben bu kitabı - Gazap üzümleri - kitabından önce okumayı isterdim, o zaman daha çok severdim çünkü benim için gazap üzümleri 'nin gölgesinde kalan bir kitap oldu.
Bitmeyen Kavga yani ekmek kavgası, yaklaşık yüz yıl önce yazarın bahsettiği mücadele şuanda da devam ediyor ve hepte devam edecek. Kimi hayattan zevk almanın türlü yollarını ararken kimi hayatta kalmanın yollarını arıyor. Kimi kahvesini sütlü içerken kimi ekmeğini suya banıyor.
Dünya nüfusunun küçük bir kısmı kalan kısmından daha fazla tüketiyor, bu aç gözlülük bir çok insanı açlığa mahkum ediyor.
John STEİNBECK eserinde bu durumu ilk andan itibaren hikayenin içerisine girip hiç bir an kopmayacağınız bir anlatımla sizlere sunuyor. Emek hırsızlığını anlatırken yürekleri acıtıyor. Nasıl olurda bir insanın bütün gün büyük bir zorlukla çalışmasının karşılığı yarım kiloluk bir fasulye konservesi olur insanın havsalası almıyor.
İnsan hakkı olanı, emeğinin karşılığını, insani bir yaşam sürmeyi, tüm bunları elde etmek için neden canından olmalı, neden gırevlere ihtiyaç duymalı?
Tokların doyduğu, kiminin 11. evini alırken kiminin sokakta ölmediği bir yaşam dilerim. Tavsiye ederim.