Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öne Çıkan Bozkurt Gönderileri

Öne Çıkan Bozkurt kitaplarını, öne çıkan Bozkurt sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Bozkurt yazarlarını, öne çıkan Bozkurt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Almanların orduyu, yaşamımızın temelini denetlemelerine izin vermek çılgınlık olur" diyordu; "Biz Türkler kendi işimizi kendimiz görmeliyiz. Bu iş için bu Prusyalının çağrılması milli bir hakarettir."
Sayfa 52 - Mustafa Kemal'in Limon Von Sanders hakkındaki görüşleri
Bir ülke ne kadar yoksul olursa olsun, devletin kaynakları bireylerin kaynaklarının toplamından daha boldur. En yoksul ülkelerde bile vergi gelirleri vardır.
Reklam
Kur'an ve İncil Türkçe'ye çevrildi ve camilerdeki tüm duaların Türkçe icra edilmesi emri verildi. Eski Türkler'in Bozkurt'unun resimleri yer alan pullar bastırıldı. Yabancı okulların , özellikle misyonerlerin işlettikleri okulların cesaretlerini kırmak gerekiyordu. Bütün İlköğretim Türk okullarında yapılmalıydı. Kalan yabancı okullarda dine yönelik herhangi bir çalışma yapılmamalıydı. Belirli oranda Türk öğretmenleri çalıştırılmalı ve Türk öğrenci almalılarfı.
Sayfa 209
Meclis'ten bir gece içinde çıkartılan bir yasayla, Mustafa Kemal tekkeleri kapattı, tarikatleri dağıttı, dervişleri sokaklara dökerek, aksi halde açlıktan ölmek zorunda olan sıradan insanlara dönüştürdü ve sahip oldukları tüm zenginlikleri Devlet eliyle müsadere ettirdi.
Sayfa 208
“Eğer diğer Müslümanlar bize yardım ettiyse veya hâlâ yardım etmek istiyorlarsa bu, hiçbir gücü olmayan çürümüş bir leşe, Hilafet makamına sahip olmamızdan kaynaklanmamaktadır. Bunun tek nedeni, bizim, Türklerin güçlü olmamızdır.”
Sayfa 155
Mustafa Kemal, ne Araplar ne de başka yabancılarla iyi ilişkiler kurma konusunda istekli değildi. O bir Türk'tü! Türk olmaktan gurur duyuyordu; Dünyanın geri kalanını ise kendinden aşağı görmekteydi.
Reklam
Arnavutluktan değil Arnavutluğa çok yakın sınır köyü Kocacık'tan gelmişti.
Ali Rıza hiçbir derin inancı ya da dikkat çekici yönü olmayan silik bir adamdı. Küçük bir çocukken Sırbistan sınırındaki Arnavutluk dağlarından gelmiş, sonraları Selanik limanındaki Osmanlı Düyunu Umumiye İdaresi'nde katip olarak bir iş bulmuştu.
Türkler onun zorlayıcı gayretine, beklediği yanıtı vermemişlerdi. Onlara öncülük bile edememişti. Seçmiş olduğu gelişme yolunun her santimetresin­de onları dürtüklemek zorunda kalmıştı.
Osmanlı imparatorluğu ufak parçalara bölünmüştü: Mısır, Suriye, Filistin, Arabistan kaybedilmiş; Türkiye ise muzaffer ve kibirli düşmanın demir pençeleri arasında çaresiz kalmıştı. Hükümetin işleyişi parçalanmıştı. İttihat ve Terakki yönetimden indirilmiş; Enver, Talat ve Cemal paşa başka ülkelere kaçmış, Cavit ve diğer üyeler ise saklanıyordu. İngilizlerle dostluğuyla tanınan Abdülhamit’in saltanat döneminden eski bir paşa olan Tevfik’in yönetimi altındaki korkak bir hükümet, düşman kuvvetlerinin emirlerine uysalca itaat ediyordu. Ancak düşmanın yaptığı güç gösterisi Mustafa Kemal’i korkutmamıştı. Direniş göstermeye istekli, bıkmadan usanmadan düşmanla her noktada mücadale etmeye ve her köşeyi savunmaya hazırdı, ne var ki hiç kimseden destek göremedi. Her kademedeki Türk insanı yıpranmış, içlerin de hiçbir mücadele ya da direniş isteği kalmaksızın resmen mağlup olmuşlardı. Manevi ve fiziksel olarak ezilmişlerdi
Sayfa 106Kitabı okudu
Hükümet ajanları onun tehlikeli olduğuna ilişkin raporlar verdiler. Cemi­yet de onun cezalandırılmasını istedi. Mahmur Şevket Paşa, onu askeri bir­likleri hükümete karşı ayaklanmaları yolunda teşvik etmekle suçladı. Mustafa Kemal’in cevaplarını doyurucu bulmamakla birlikte, tutuklanması için yeterli kanıta sahip olmaması nedeniyle, onu alay
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.