I. Dünya Savaşı'ndan önce Hindistan ordusunda Askeri Ataşe olarak görev yapmış olan Harold Courtenay Armstrong (1892-1943), savaş sırasında istihbarat subayı olarak Arap yarımadasına gönderildi. Birleşik Krallık ordusunda Yüzbaşı rütbesiyle Osmanlı İmparatorluğu'na karşı çarpışıyordu. 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sonunda Tümgeneral Townshend komutasındaki İngiliz "6. Poona Tümeni" (Hint Tümeni)'yle birlikte Türklere esir düştü. Bağdat, Musul, Halep, Mersin, Ankara üzerinden Kastamonu'ya, oradan da İstanbul'a getirildi. Nihai olarak da merkezi esir kampı olan Afyonkarahisar'a nakledildi. Savaş esiriyken kaçma teşebbüsü ve yakalandıktan sonra Enver Paşa'ya hakaret etmesi nedeniyle hücreye atıldı. Hücreden çıktıktan sonra esir kampında ayrıcalıklı muamele gördü ve kendisine tüm esir subayların ve erlerin sorumluluğu verilerek onların genel komutanı yapıldı. Esir İngiliz askerler kampta işledikleri suçlardan Türk askeri mahkemelerinde yargılandıklarında hem onların tercümanlığını yaptı hem de dava vekilliklerini üstlendi. Savaş sona ermeden önce Türkiye'den kaçmayı başardı. Türkler hakkında pek de olumlu düşünceler beslemeyen Armstrong bu kaçışını bile rüşvet vererek gerçekleştirdiğini söylemiştir.
Mütareke yıllarında ise İngiliz Yüksek Komiserliği’nde Askeri Ateşe Yardımcısı olarak bu kez işgal altındaki İstanbul'a gönderildi. Müttefikler adına çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1923 yılında İstanbul'dan ayrıldı. Türkiye'de kaldığı bu birkaç yıllık dönemdeki gözlemlerde bulundu. Aralarında Mustafa Kemal'in de olduğu birçok şahsiyetle temaslarını sürdüren Armstrong bu süre zarfında küllerinden yeniden yükselen bu ülkenin gelişimini gözlemledi, Türkiye ve yakın çevresiyle ilgili aralarında "Bozkurt"un da olduğu beş kitap yazdı. Bu kitaplar: Turkey in Travail (Türkiye Nasıl Doğdu), Turkey and Syria Reborn (Türkiye ve Suriye Yeniden Doğuyor), Unending Battle (Bitmeyen Savaş), Grey Wolf (Bozkurt) ve Lord of Arabia (Abdülaziz bin Suud).
Mustafa Kemal daha hayattayken 1932 yılında yazılmış olup, kitap o zamanlar Türkçe'ye çevrilmeden önce mecliste alınan bir karar ile yasaklanmıştır. Bunun üzerine Mustafa Kemal henüz daha hayatta iken kendisi ile ilgili yazılmış biyografiyi bir çevirmene çevirterek dinlemiştir. Dinledikten sonra da kitap hakkında: 'bunun ithalini men etmekle hükümet hataya düşmüş. adamcağız yaptığımız sefahati eksik yazmış, bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun!' diye latife etmiş. Kaynak: Kılıç Ali, Atatürk'ün hususiyetleri, 1955. Kitapta yanlış bilgiler bulunmamakta olup, üslubu rahatsız edici olabilir. Atatürk'ü gerçekten tanımak isteyenlerin okuması gereken bir kitaptır. Kitap, bol bol Mustafa Kemal hakkında detaylar vererek çoğu yerde rastlanmayacak bilgiler içermektedir. Herkese tavsiye edilir...
BozkurtH. C. Armstrong · Nokta Kitap · 20051,416 okunma
Önemli Not: M.Kemal'in özelinde tüm kutsal sayılan,kusursuz görülen,sorgusuz sualsiz biat edilen liderler icin yazıyorum.
'Mustafa Kemal Atatürk'
- ilk okuldan baslayıp üniversiteye gecene kadar artık O ve kahramanlıkları daima karşımıza çıkmıştır. Yani nerden baksak 10-15 yıl Onu öğretmeye,ezberletmeye çalışıyorlar.
-Buna ilk itirazı orta 2'de
"Yabancı gözüyle Atatürk nasıl görünüyor acaba" diye merak edip aldığım kitabı okudum. Yazarının Osmanlıya esir düşmüş bir subay olduğunu öğrendikten sonra kuyruk acısının nedenini de anlamış oldum. Kitapta bahsettiği tarihlerin,önemli bir kısmı yanlış. Olayların bir çoğu ya gerçek dışı ya da tamamen yanlış. Kişiler hakkında verilen bazı bilgiler asılsız. Daha fazla söze gerek yok.
BozkurtH. C. Armstrong · Kamer Yayınları · 20131,416 okunma