Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bunaltı

Demir Özlü

Bunaltı Gönderileri

Bunaltı kitaplarını, Bunaltı sözleri ve alıntılarını, Bunaltı yazarlarını, Bunaltı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kişi her zaman öykü anlatan bir yaratıktır, öykülerle, başkalarının öyküleriyle çevrilmiş olarak yaşar, tüm başına gelenleri öyküler biçiminde görür; ve hayatını bir öykü, hayat öyküsünü anlatıyormuş gibi yaşamak ister. Ama ikisinden birini seçmek gerekir; ‘yaşamak’ ya da ‘anlatmak’..."
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
Bunaltı
Bunaltı
Turgut özben

Turgut özben

@Sorgumemuru
·
08 Aralık 2023 21:15
Eğer bize meydan okuyan ve bizi sınayan olaylar yaşanmışsa ve biz onları sadece kaydedilip satılabilecek bir hikâye olarak tecrübe ettiysek, gerçekten yaşamış sayılır mıyız? Bu şekilde olgunlaşabilir miyiz? Yoksa hikâye anlatma uğraşımız tarafından hafiften aldatılmış ve kandırılmış hissederek mi ölürüz?
Kendime özgü neyim varsa bu çeşit yaşamaktan kaçışla kazanmıştım. Önceleri bu bana acı veriyordu.
Reklam
İçten olmanın, kendini, insanlar, aldatmamanın gerekliliğini duyan yeni insanlar, birbirlerine hesaplı olmayan kapılarını açabilirler; o zaman insanca bir dünya olur belki.
Yaşamaya sabırsızlık duyduğum zamanlara dönmek isterdim. Ama kim bilir daha kaç defa aldanacağım, umut ederek bağlanacağım?
Üzerine sıcak öğle güneşi vurmuş eşyalarla birliğim şimdi. Onlar kadar boşum, anlamsızım.
Ben de bu dünyaya atılmaya, acıyı, üzüntüyü, anlamsız sevinci yaşamaya, ama gene de anlamlı olsun diye çalışmaya, diretmeye mahkummuşum.
Reklam
Yaşamak anlamsızdır. Sevgiyle, iyilikle, bir şey olacak diye bekleyerek, titizlenerek, kötülükten korkarak büyüttüğüm umutlarımın bir anda yıkıldığını, bu kaçıncı görüşüm. Biliyorum artık, anlamsızlığa başımızı vura vura yaşayacağımızı.
Ben olaylara bırakmadım kendimi. Hep yaşamaya daha iyice hazır değilim diye düşündüm. Olayların ağırlığını, sürükleyiciliğini duymadım yaşamam boyunca, onlara bırakmadım kendimi. En hareketli durumların ortasındayken bile gene ayırdım olaylardan, bir "ben"le sımsıkı yapışıktım. Hep bir benle konuşup durdum.
Kendinden, içindeki insandan kurtulunca kişi kime karşı sorumlu olur ki? Başarısının, başarısızlığının, iyiliğinin hesabını kime verir? Anlıyorum, başarı da, başarısızlık da, yalnız insana vergi. Çok defa yenemediğim bir sanı: başaramadığını sanarak üzülmek, içindeki hüznü büyümeye bırakmak, hep onun üzülmeyi de, hüznü de sevmesi.
Yalnızım, içimde yarattığım insanla beraberim. Çok kere içimdeki insanı istediğim gibi yaptım. Ama bazen kendi başına öylesine büyüdü, güçlendi ki. Beni umutsuz ettiği zamanlar oldu. Kendimden nefret ettirdi. Unutamadım onu. Almış başını büyüyen iki başlı bir varlık. Bir üçüncü kişiye yönelen dikkatim onu da unutmak istiyor. Çaresizim, isteklerimi yapamadım, onu da unutmalıyım.
Reklam
Artık anlıyorum, kişi için yalnızlıktan kurtuluş yok! Beraberliklerin, beraber olunduğu sanılan vakitlerin geçiciliğini öğrendim. Şimdi daha güvenliyim.
Ölüm saatimiz gelince, aptalca bütün hayatımız boyunca her şeyden kaçtığımızı, çılgınlar gibi uzaklaştığımızı göreceğiz. İnsanoğlu için ne acı an. İçten olmayan bir toplumda, öz isteklerinden kaçarak sürüklenip durmuş. Fırtına bütün gücüyle esmiştir. Yağmurla uzaklara sürüklenmiş ağaç kütüklerinden ne farkımız var bizim?
Çocukluk hastalıkları gibi başlıyor bunaltı. Akşamları oturup yazılar yazıyorum; anlaşılması için. Bütün bu anlamsızlık anlaşılsın da, artık çok geç kalınmış olsa da daha iyi bir dünya kurulsun diye. Bütün bu çılgınlıkların sonunda hiçbir şey olmadığı, bu dünyada yaşamaya bile imkan olmadığı? Yalnızca yazmaya, durmadan yazmaya ihtiyacımız olduğu anlaşılsın artık. Öf, yazmaktan başka kurtuluş yoktur. İnsanoğlunun bayağılığını, her gün, yeniden, yüzüne vurmaktan başka.
Yitirilen bir daha elde edilemeyecek. Yalnız burada oturup düşüneceğim. Artık hiçbir şey yitirmedim diyebilinceye kadar.
Uykularımın ortasında sıçrayıp uyanıyorum. Göğsümü bastırıp duran, çevremde kara bir gölge gibi dolaşıp duran bilincimin ölü gözlü görüntüleri.
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.