Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Büyük Irmaklardan Bile
Güray SüngüYüksek Puanlı Büyük Irmaklardan Bile Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Büyük Irmaklardan Bile sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Büyük Irmaklardan Bile kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.410 üzerinden
Kargalar ve İnsanlar
"Sen hep böyle güzel kal, sen böyle güzel güzel ihtiyarla, bu çocuk da büyüsün çirkinleşsin. Kabul mü?"
Güray Süngü güzelken çirkinleşmenin seyrini anlatmış bu romanında. İnsanı güzelken içini bulandıran, karartan, kalbini sıkıştıran, içini yakan belki de en temel duygu neydi? Hasetti. Süngü bu romanında işte her şey kendi renginde güzelken sonradan yapılan yeni ayrımların, insanın içindeki o güzel "tohumu" hasetle harlayarak nasıl birer "çalı" haline getirdiğini anlatmış. Kendine has üslubuyla üç farklı ancak birbiriyle alakalı hikayeyi okurla buluşturmuş.
Romanda Habil ile Kabil, Ekim ile Temmuz, Urra ile Arru, Utular ile UtUlar, Zedeler ve kargalar var. "Barış ve güven ortamı" sağlamak için Yüksek Ülke'den gelen Sivri Adamlar var.
Bir yerden tanıdık geldi mi?
Hayat bazılarına gök rengi çiçekler sunarken kimisine kuru çalılar verir büyütsün diye. Gözünüz o rengarenk çiçeklerde kalır.
Gök rengi çiçekler büyütenlere büyük cam saksılar verirler sergilesinler kendilerine sunulmuş güzellikleri diye, kimine çekiç verirler cam saksıları kırıp parçalasınlar diye...
Kiminin kapısına kilit verirler kimse
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güray Süngü bu romanında bir masal anlatır gibi başka bir masaldan uyandırmak istiyor okurlarını. Cümleler öyle ustalıkla kurulmuş ki alelade görünen bir cümle bile uzun uzun düşündürebiliyor sizi. Güray Süngü kitapları okumak içsel bir yolculuk benim için. Öyküleri gibi romanını da çok sevdim, tavsiyemdir.
"Mutsuzdu o. Cennetten düşmüş dünyaya, dünyaya cennetten düşen mutlu mu olur?"
Büyük Irmaklarlardan Bile dibâce kavramı başlıklı bir önsöz niteliğinde bir yazı ile başlayıp hitâme kavramı başlıklı son söz niteliğindeki dumura uğratan yazıyla kendini gösteriyor.
Kitabın içerisinde distopik anlatıma sahip 3 masal var.
Ve hepsinin bağlantısı insânın hâbil olma ve kabil olma yolculuğudur. Meselenin olunan değil sürekli bir olma hâlini taşıdığını, habil ve kabilin yer değiştirebileceğini...mutlak olanın süreklilik olduğunu. Karakterler ve olay örgüsü ile o kadar akıcı bir anlatım var ki, okurken insân kendisine, dünyaya, geçmişe dair tanıdık duygulara ve olaylara rastlarken aynaya baktığını hissediyor. Güray Süngü, Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak istemiş. İyi de yapmış.
Özetle yaşadığımız şu dünyaya bakan insân şu cümleden ibaretti ;
"Çiçeğe bakınca çiçekleniyorum. Ama taş da çok. Her yer kaya..." İnsan çiçeği de görür taşı da mesele hangisiyle bütünleşmek istediğidir. İyiyi görüp çiçeklenmek mi istiyorsun? Yoksa kötüye bakıp taşlaşmak mı?
"İçtekini içte yaşayan, dıştakini dışta dolaşan bulurmuş."
"Acıyı acı bastırır evladım. Acının acıdan başka ilacı yok."
Güray Süngü'den Masalsı bir Distopya...
Kitap, Serinazman ırmağının kenarında yaşayan küçük bir ada halkını konu alır. Kimliklerin olmadığı, herkesin eşit bir şekilde yaşadığı bu ülkede başlarda her şey çok güzeldir. Fakat sonra Yüksek Ülke diye bir yerden, savaştan kaçan Sivri insanlar gelmeye başlar. Bu ada halkının "yasalara" ihtiyacı olduğunu savunurlar ve kafataslarını ölçerek insanları kategorize etmeye başlarlar. Artık halk "Utu ve utU" diye ikiye ayrılmıştır. Zaman geçtikçe tüm düzen bozulur ve insanlar arasında ayrışma başlar. Birbirlerinin arasına yapılan duvarı yine iki taraf el birliğiyle yapar. Çünkü aslında onlar bilmezler ki bu duvar asıl niçin yapılıyor. Kitapta da denildiği gibi "bu duvar aslında kafaların içine yapılıyor". Çünkü her güzel şeyi mahvetmek için bekleyen birileri hep var...
Kitap; Habil ile Kabil'in hikayesinin etrafında dönen 3 etkileyici masal etrafında kurgulanmıştır.
Kitap; Adem ile Havva'dan bu zamana bizi, insanı anlatıyor. Masal tadında ama bir o kadar da etkileyici, alt metni dolu dolu bir kitap. İyi ki okumuşum diyorum sizlere de tavsiye ediyorum, mutlaka göz atın derim ️
Kitapta da dediği gibi ;
’’Bir varmış iki yokmuş. Sonra Rab bir daha yaratınca iki olmuş. İki olunca iki biri bilmez olmuş. Bu masal odur. Otur da dinle. Masal bitince sende ne kalırsa masalın anlattığı odur.’”
Bu masalda ben de kalanlardan bir kısmı bunlar, umarım siz de bir şans verirsiniz.