Cehennem Rüyası sözleri ve alıntılarını, Cehennem Rüyası kitap alıntılarını, Cehennem Rüyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutlu insan deyince, yirmi beş bin livr rantı olan, yakışıklı, boylu poslu, ailesine düşkün olan, her akşam gösterilere giden, içen, gülen, uyuyan, yiyen ve iyi hazmeden bir insan akıllara gelir. Eski bir deyim olmasına karşın yanlış değildir. Bana gelince, yirmi beş bin Iivr'den fazla rantım oldu, ailem bana çok iyi davrandı, neredeyse Avrupa'nın bütün oyunlarını izledim, içtim, uyudum, bir kez olsun sindirim konusunda zorluk çekmedim, doğduğum günden beri ne kör, ne topal ne de kambur oldum ... O kadar mutluyum ki, bugün, on dokuz yaşımda, intihar ediyorum!
İki dev dövüştü, sonunda yaşlı olanı pes etti, adını sordum:
- Mutlakiyet, dedi.
- Seni yenen kimdi? diye sordum.
- İki adı var, dedi.
- Adları nedir?
- Bazıları ona "medeniyet" der, bazılarıysa "özgürlük" dedi.
"Bana yeniden yaşamam, insanların arasına karışmam gerektiği söyleniyor. Peki ama kırık dal nasıl meyve taşıyabilir? Rüzgarların kopardığı ve tozların içinde sürüklediği yaprak nasıl yeniden yeşerebilir? Peki bu genç yaşta bunca keder niye? Ne bileyim! Böyle yaşamak belki de kaderimde vardı... Yükü taşımadan bezmek, koşmadan nefes nefese kalmak... "
Artık ne gülüşlere, ne neşeye ve de mutluluğa inanın. Peki neye mi inanmanız gerek? "Mezara inanın, huzuru ihlal edilmez, ölümün uykusu da derindir. " Sonsuzluk! Bu sözcüğün altında ne dehlizler vardır.
Ölüm, hiçbir şey kalmayacak, karanlık, mezar ve sonsuz, hiçlik! Ah, yaşayıp çektiğim acıları çektirmek isterdim. Ah mutluluk nerede? O bir düş; iffet nerededir? Bir sözcüktür; ya aşk Hayalkırıklığı. Mezar nedir? Bilmiyorum, ama yakında öğreneceğim.