Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Daha
Hakan GündayYüksek Puanlı Daha Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Daha sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Daha kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.710 üzerinden
420 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Ne anladın dün anlattıklarımdan?”
“Ya sen ölecekmişsin ya da o adam...”
“Aferin... Söyle bakalım... Sen olsan ne yapardın?”
“Belki o cansimidi ikinize de yeterdi...”
Her şeyin DAHA'sı
-Spoiler içerebilir-
Ahad'ın Oğlu Gaza...
Hayata annesiz olarak 1-0 geride başlayan bir çocuk ve kontra ataklarla gelen kader, 1 gol daha atarak onu bir insan kaçakçısı olan Ahad'ın oğlu(en azından o öyle zannediyor) olarak dünyaya getirdi. Gaza 9 yaşından sonra ise, kendisinin, babasının, yaşadığı yerin ve dünyanın etrafında dönen kötülüklerin
Kaç kez itiraf edilir ki aynı günah aynı insana?
"İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar! Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. "
Bildiklerimiz insanlığa dair umutlarımızı yıkarken bilmediklerimiz bize neler yapacak? Hangi duvara çarpıp, hangi denizde
Günday'dan okuduğum 4. kitaptı. 'Az' kadar etkileyici ve rahatsız ediciydi. Bunu hem iyi hem de kötü anlamda söylüyorum.
İyi tarafı; gerçekleri insanın suratına çarpan bir kalemi var, acır mı diye düşünmeden, ki zaten bu onu Hakan Günday yapan.
Kötü tarafı; hayatımda ilk defa bir kitabı okurken kustum. Gerçekten kustum. Esinlendiği bir film vs yok da hepsini kendisi kurguluyorsa, bu adamın kafasının incelenmesi lazım. net.
Bir insan kaçakçısının oğlunun hikayesi gibi gözükse de sosyolojik bir tahlil kitabı diyebiliriz.
Gaza'nın yaşadıkları çok da gerçeklerden uzak değil malesef. Okurken sizi empati değil sempati ele geçiriyorsa, içinizdeki kaçakçıya dur deyin.
Gaza'nın Paranoid Kişilik bozukluğunun yanında sosyal anksiyete bozukluğunun da eklenmesiyle kitap bir psikoloji deneyine döndü. Günday, yazarken yolda mı karar veriyor bilmiyorum ama okurken sonunu göremediğiniz bir kaos.
Ve bu kadar rahatsız ederken de okumaktan kendimi alamıyorum. Ne zaman bir kitabını bitirsem sersemliyorum. Kendime gelmem birkaç gün alıyor.
Bazı kitapların yaşı var. Bu kitabı okumaya niyetliyseniz roman okur gibi okumayın. Alt metni o kadar sarsıcı ki, 'seven niye seviyor anlamış değilim' diyenlerin, belirli bir düzeye henüz erişmediğini rahatlıkla söyleyebilirim.
İlk defa başlayacaklar için 'Az' daha iyi bir tercih olur.
Kalemine sağlık psikopatcım
bitmese olmaz mıydı?
biraz DAHA okusam keşke.
hani anlatılmaz yaşanır dediğimiz olaylar olur yaa işte bu kitap öyle .
Hakan Günday gerçekten çok çok başarılı roman yazarı.
" hayatın gerçekleri" diyeceğiniz olaylarla , çoğu zaman hüzünlü ve süprizlerle dolu bir eser. bence gelecek zamanlara adını çok rahat taşıyabilecek bir kitap ve yazar .
eğlenceli okumalar : )
Hakan Günday'dan ödüllü bir kitap.. Ödülü her kelimesiyle hak eden, sarsıcı.. Fazlasıyla etkilendiğimi söylemeliyim.
Babası insan kaçakçısı olan Gaza'nın öyküsü. Babasının adı Ahad. Kitabın ismi Daha'nın tersi. Henüz 9 yaşında babasıyla kaçakçılık yaparken yaşadığı kurgu yer olan Kandalı'da kendine muazzam bir sosyal deney ortamı hazırlayacak kadar zeki. Bu deneyin sonunda babası ve kaçaklarla yola çıktıklarında başlarına gelen kaza sonunun başlangıcı olur. Babası ve herkes ölür, 13 gün sonra bulunduğunda o artık yaşayan bir ölüdür. Önce sahip çıkılır, zekasıyla eğitimine devam eder ama sonrasında birden delirir. Akıl hastanesi deneyiminden de aklı sayesinde özgür kalır. Evine döner ve babasının kaçakçılıktan kazandığı tüm parayı annesinin mezarında bulmasıyla, akıl hastanesinde alıştığı uyuşturucunun etkisiyle kendine izole bir hayat kurar. Yapayalnızdır, kendi tercihidir. Kimselere dokunamaz, konuşamaz. İyileşmek için elinden geleni yapar, yollara düşer, insan içine karışmanın, ayağa kalkmanın yollarını arar ve kaderi onu sonunda öyle bir yere getirir ki, kendini affettirmesi artık kaçınılmaz olur; zamanında kötülük yaptığını düşündüğü tüm o kaçaklara, Cuma'ya, Rastin'e.. Ayağa kalkar evet, iyileşir evet, ama bedeli büyük olur..
Spoiler vermek istemem pek ama, bu kitapta altını çizmek istediğim cümleler öyle çoktu ki, kitabı buraya baştan sona yazsam az! DAHA fazlası kitapta.. Mutlaka okuyun..
Hakan Günday 'dan okuduğum ilk kitap olan Daha Kandalı' da geçen bir yeraltı hikayesi. Günday 'ın senaristi olduğu Şahsiyet dizisinde de geçen Kandalı kurgusal bir bölge. Şahsiyet' i çok beğendiğimden bu romandan epey umutluydum ve boşa çıkmadı bu umudum.
Ahad 'ın oğlu Gaza' nın hikayesine başlayalım. Gaza insan kaçakçısı babasıyla büyürken
"İnsan insan derler idi, insan nedir şimdi bildim."
Hakan Günday'ın okuduğum ikinci kitabı oldu Daha. Bir de Az'ı okumuştum birkaç ay önce ve etkilendiğim kitaplar arasında yerini almıştı. Daha da öyle şimdi. Dört gündür boğazımda bir yumru.
Doğar doğmaz kötülüğün kucağına düşmüş Gaza'nın hikâyesi Daha. Henüz dokuz yaşındayken öğrenmesi gerekenden çok daha fazlasını öğrenmiş bir insan kaçakçısı. Tabii kendisi seçmedi bunu. Ona sunulan buydu. Değişmeye de çabaladı ayrıca. Çok istedi değişmeyi ama önüne hep bir engel çıktı. Yolculuğu boyunca hep onun için bir şeyler değişsin istedim ben de. Olmadı.
Ülkelerinden, evlerinden kaçan insanlarla dolu bir hayatı oldu Gaza'nın. Onlardan kaçtı. Biraz da babası Ahad'dan.
Okurken tüylerimi diken diken etti Daha. Bitirdikten hemen sonra filmini de izledim ve biraz farklı olmasına rağmen o da çok etkileyiciydi. Öğretti Daha. Yaşadığımız, yaşayabildiğimiz hayatların farkına varmamız gerektiğini öğretti. Çok güzeldi. Farklıydı. Hakan Günday okumayı ne kadar sevdiğimi hatırlattı. Mutlaka okunmalı.
Benim pesimist yazarım...
Okuduğum her eserinde kendime gelmem biraz zaman alıyor. Okurken kolay ama hazmederken zor.
4 resim terimi altında bir çocuğun gençlik dönemini de kapsayan hikayesini anlatıyor.
Her terim ,her yaşın ve dönemin vurgusunu dile getiriyor.
Hakan Günday kitaplarını hiç anlatamadım , kelimeler saklanıyor sanki onu anlatmaya çalışırken.
Bundan dolayı anlatmayacağım , okumanızı isteyeceğim.
Beni benden aldı,beni çarptı, beni yerlere çaldı. Muhteşem bir eser. O kadar hissettim ki acıyı da öfkeyi de duyguları o kadar güzel hissettirdi ki psikolojik olarak sarstı resmen. Kurgusunu çok sevdim. Güzel bir kurgu ve alışılmış konuların dışında bir konu. Psikolojik olarak da tahlil yapılabilecek bir kitap. Dili insanı kitabın içerisine sürüklüyor. LGBT ile ilgili güzel bir detay vardı. Bunu muhteşem hissettirdiği için çıkıp balkondan kalabalığa Blomma diye bağırmak istedim çığlık çığlığa
Gaza'nın yaşamının başlangıçının sonu gibi bitti bir hayat hikayesi.. Hakan Günday'ı ne zaman okusam her kitabında şaşırtıyor insanı. Kitap Gazâ ile babasının kendi depolarında kaçak göçmenleri istedikleri ülkeye lojistik servisi yaptıkları hikayeyi konu alıyor. Sonra Gazâ'nın kendi yolunu..
Keşke kitaplarda bir 'son' olmasa. Bıkıp usanana hatta kusana kadar okuyabilsek o kitapları..
Gazâ.. Ah Gazâ.. Bir çocuğun yaşamaması gereken onca şey yaşamış, küçücük yüreği nefretle dolmuş.. Zihnini ne kadar oyalamaya çalışsa da o nefreti içinden atamamış ve hatta iyileşmenin yolunun da 'Daha' fazla nefretten geçtiğini düşünmüş..
Sonunda kavuştun Cuma'na. Doya doya sohbet edin artık..
Kitabın ilk cümlesiyle büyülenip o büyüyle devam ettim okumaya. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı sanırım hepsini sırayla okumaya başlayacağım.
Bazı kitaplar vardır, kapağına baktığınız anda hem bir heyecan hem de bir korku duyarsınız. O kapak sizi içine çeker gittikçe aklınızda yer eder, silemezsiniz ya hafızanızdan, işte Daha öyle bir kitap benim için.
Hakan Günday’ın dili insanı kendine çok bağlıyor. Şu sözünü de çizmeliyim bu sözünü de çizmeliyim derken yazara olan bağlılığımı fark ettim. Okumak için tereddütünüz varsa, o tereddütü kesinlikle kıracak bir kitap.
~spoiler olabilir.~
"İnsanlık denilen tarihe çıktıkları sokaklara, bir devlet töreniyle diri diri gömülen hayatlara ithafen.."
Daha kitabın ilk sayfasında bu cümleyle ,gündem olarak çok yakin,hissiyat olarak çok uzak kaldığımız diyarlardan bir esintinin yüzümüze çarpmasıyla ,ilk ürpertimizi yaşıyoruz.
Hayatimiz boyunca