Çünkü dış görünüşlerin karmaşasında, tüm zaman ve mekânların arasında, kendini peydahlayan ve doğuran şeylerin yanılsamasında, sebeplerin sonsuz kaynağında kimi diğerlerinin aynısı, kimi aynısı gibi, kimi tamamen farklı, kimi benzer ve hepsinin arasında bir kişi daha, sonsuz varoluş ihtimallerinin arasında beliren o kişi, benim.
Yazar bir hukuk öğrencisinin 6 saat içinde düşündüğü ve yaşadığı şeylere tanık olmamızı istemiş kitapta. Yaşadığı platonik bir aşkın karmaşası yormuş kahramanımızı. Aynı zamanda okuyucu olarak ben de yoruldum okurken. Bazen çok sade bir dil bazen betimlemelerin cümleleri doldurması anlamayı zorladı. Kahramanımızın kafasından geçirdiği zıtlıklar, ikilemler, olasılıklar, sürekli hesaplama yapması, her adımını planlaması ve yitip gitmeyen umudu ve aşkı... Altını çizdiğim çok cümle olmakla beraber sevmedigim de çok yer oldu. Kitap hem kahramanı ikilem içinde hem okuyucuyu ikilem içinde bırakmış.