Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Deli Kadın Hikâyeleri
Mine SöğütDüşük Puanlı Deli Kadın Hikâyeleri Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Deli Kadın Hikâyeleri sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Deli Kadın Hikâyeleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.510 üzerinden
Okunabilir, ama muhtemelen hayatınızın kitabı olmayacak.
Betimlemeler çok uzun ve tekrarlı. Depresif bir ruh halindeyken fazlasıyla olumsuz etkilenebilirsiniz. Bu sebeple sağlıklı ve mümkünse neşeli bir ruh halindeyken okumanızı ve sonrasında kitabı sonsuza kadar unutmanızı tavsiye ediyorum.
Bir kulübün kitap inceleme etkinliğine katılmaya karar verdim. Toplantı hemen ertesi güneydi, akşam kitabı aldım. Gündüzden okuyup akşamüzeri yola koyuldum. Yolda etkinliği ertelendiğinden haberdar oldum. İşte bu kitabı bu sebeple okudum.
Rahatsız edici bir kitap. Böyle olması amaçlanmış olabilir. Bu kitapta yazanlar birilerinin gerçekliği de olabilir pekala. Yalnız arkası arkasına aynı karanlık temaya sahip bunca öykü okumak bana pek iyi gelmedi. Kadınların çektikleri sıkıntılara dair bir kitap olduğu için öykülere pek fazla yorum yapmak istemiyorum. Belki de işin "sen ne anlarsın" denilecek bir tarafı vardır.
Kelime tekrarları üsluba dair en göze batan yön sanırım. Başta hoşuma gider gibi olmuştu ama sonradan tadı kaçtı benim için. Mine Söğüt defterini kapatmadım. Denk geldiğinde bir başka kitabını daha okuyacağım.
Rahatsız edici hikayelerin bulunduğu bunalımlı bir kitaptı. İyi bir ruh halinde okumama rağmen beni etkiledi. Hikayelerde yer, zaman, kişi gibi ögeler bulanık, çoğunlukla durum anlatımına sahip. Durumlarda zaten oldukça iç karartıcı.
Evet kadınların tüm dünyada nasıl hayatlar, nasıl zorluklar yaşadığını biliyoruz, evet vurucu bir kitap yazarak bu duruma dikkat çekmek istemiş olabilir yazar. Ama benim bünyem zaten gerçek hayattaki dramları bile kaldırmıyor artık. Kurgu dünyamda da biraz olsun umutlu ve mutlu olmak istiyorum.
Neyse, on sekiz yaş altı gençler asla okumamalı. Değişik, garip, deli olan, delirtilmiş olan kadınların hikayelerini okumak isteyenler tercih edebilir, ama intihar, taciz vb. sorunlu temaların kitapta olduğunu bilerek alın.
Deliliğin kökenleri.
Bitirdikten sonra bir süre düz duvara baktığım eserlerden birisi oldu. Mine Söğüt'ün kaleminden okuduğum ilk eserdi ve tabiri caiz ise koşarak diğer kitaplarını da almaya gittim.
Oldukça karanlık rahatsız edici ve zor sahnelere yer veren bir derleme olsa da bunların bir çoğunun dünyada bir yerlerde yaşandığını bilmek, en azından tahmin etmek asıl rahatsız eden - içimi karartan şey oldu.
Her öykünün girizgahında safi delilik olarak adlandırdığımız davranışların, öykünün sonlarına doğru tek bir paragrafla hatta tek bir cümleyle bile binlerce anlam kazanması, mantığa oturması; esere derinlik ve özgünlük katan asıl kısım kanımca.
Yine de eseri ne kadar beğenmiş olsam da on sekiz yaşın altındaki ve hassasiyeti olan bireylerin okumaktan imtina etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ağır temaların işlenmesi okuyucuların travmasını tetikleyebilir.
Bu kitap, içsel yolculuklar yapmak ve insanın en derin hislerine dokunmak isteyen okurlar için unutulmaz bir seçim olacaktır. Ancak, okumadan önce ruh halinizi göz önünde bulundurmanızda fayda var, çünkü bu kitap size duygusal bir yolculuk sunacak ve iz bırakacaktır. Sayfalar arasında gezinirken, ruhumuzun en karanlık köşelerine yolculuk ediyor ve orada unutulmuş duyguları gün yüzüne çıkarıyor. Yazarın dili, duyguları ustalıkla ifade ederek okuyucuyu derinden etkiliyor.
Her karakterin hikayesi, içinde bulundukları dramatik durumlar ve hayatla başa çıkma mücadeleleriyle doludur. Yazar, kadınların güçlü yanlarını ve zayıflıklarını insana dair bir şekilde ele alarak, okurlara empati kurma şansı veriyor. Ayrıca, toplumsal konulardaki çeşitlilikle de dikkat çekiyor, okuyucuları düşünmeye ve tartışmaya teşvik ediyor. İnsan doğasındaki kırılganlığı ve acıyı gözler önüne sererken, okuyucuyu duygusal bir fırtınanın ortasına sürüklüyor. Kadınların hayatlarının karanlık yönlerini, umutsuzluğu ve yalnızlığı insanın derinliklerine işliyor. derinliklerine işliyor.
Bu kitap, kadınların güçlü yanlarını sergilerken aynı zamanda acı dolu geçmişlerini, iç çatışmalarını ve travmalarını da inceliyor. Toplumsal baskılar, aile içi çatışmalar ve özgürlük arayışları, okuyucuyu içine çeken bir düğüm oluşturuyor.
Bu kitap, kalbinizde yeni bir aşk doğuracak ve ruhunuzun derinliklerinde iz bırakacaktır. Edebiyatın en güzel örneklerinden biri olan bu eser, baş döndürücü bir okuma deneyimi sunar ve ömrünüz boyunca unutamayacağınız bir hazine haline gelir.
“bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez.”
Yazarın bahsettiği şehir belirsiz ama bu cümle bana sadece İstanbul’u anlatıyor. Çirkin, kaba, sert ve kadını dışlayan İstanbul’u…
Mine Söğüt’ü ilk defa okuyorum. Kitap ‘delirerek ölen’ yirmi bir kadının hikayesini barındırıyor. Kitabın içinde ilk bakanı sahiden ürküten çeşitli kadın illüstrasyon çalışmaları da var.
Kitap ne kadar akıcı olsa da okumak güç ne yazık ki. Hikayeleri okurken birçoğunun toplumumuzda var olduğunu bilmek ayrıca rahatsız edici olsa da kesinlikle her kadının okuması gereken bir kitap. Çünkü bu kitapta yer alan ‘delilik’ kadına dayatılan birçok şeyin protestosu olarak aktarılmış. Keyifli okumalar diyemeyeceğim, okurken ne dediğimi anlayacaksınız.
Mine Söğüt'ün en popüler kitaplarından olan başka, başka, bambaşka deliren kadınların kısakısakıpkısa hikayelerini anlattığı kitap.
Aslında kitaptaki her hikayeye ayrı ayrı söyleyecek sözüm var ama kitap kadar bir yazı daha çıkar ortaya o yüzden hiç gerek yok.
Genel değerlendirecek olursam, yazarın üslubu beni biraz zorladı. Daha önce başkalarının tanrısı kitabını okumuştum ve oradaki üslubu daha hoştu bence. Daha akıcı, daha temiz bir dildi. Bu kitaptaki yazım biçimi de güzeldi ama benim pek tarzım değil o yüzden çok açmadı. Hikayelerin konuları... Kenarda köşede kalmış, kimsenin dikkat etmediği insanların sesini çıkarmaya çalışmak yazarın diğer kitabında da gördüğüm bir yaklaşımdı. Bu kitapta çok daha etkileyici bir biçimde karşıma çıktı. O deli kadınlar. Delirtilen kadınlar. Çoğu zaman içimi cız ettirdi, sık sık kızdırdı birilerine karşı.
Ülkede kaç milyon kadın var? Bunların ne kadar kendini koruyabiliyor? Burada anlatılan deli kadın hikayelerini, bir kurgu, istisna olarak görmeye devam edersek ne olacak bu kadınların hali acaba?
Mine Söğüt'ün kendisi hayatını okuduğum kadarıyla aslında rahat büyümüş bir kadın. Buna rağmen böyle temalarda iyi yazabiliyor olması beni şaşırttı. Biraz Orhan Pamuk gibi aslında ama bir tık daha samimi bence.
Herkesin seveceği bir kitap değil farkındayım ama herkes okusa güzel olacak bir kitap.
Bu tür romanlar okuduğum üzere benlik olmadığını anladım , türünün en iyi örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum. Fakat benim için gelgitli bir okuma oldu :)
Deli Kadın Hikayeleri
Mine Sogut'u ilk kez okudum. Kitap isminden de anlaşılacağı üzere kadınlara ait öykülerden oluşuyor. Ben de hikayelerin uyandırdığı izlenim şu oldu açıkçası: Hayatı dinlenilen kadınlar var birinci ağızdan ancak yazarken bu şekilde verilmemiş hikâyeleri. Olağanüstü düşüncelerle birleştirip sunulmuş. Yani bir kadın çocuk katili demek yerine kedileri öldürdüğü yazılmış. Ve hikaye içerisinde nerede olduğunuzu zamansal olarak bilemiyorsunuz. Misalen katil kadının çocukluğunu mu okuyorsunuz, şuan yaptıklarını mi geçmişi mi? Sürekli bir anlama çabasıyla hikayeyi bitirirken olayı cakiyorsunuz. Ama işte gerçek hayatla kadınların göbeği kesilmiş diyebilirim. Ve sanırım okurken beni zorlayan şey kelimelerin ya da kelime gruplarının bir, iki, üç, dört, beş ve daha ne kadar tekrar edecek bu kelime/kelime grubu diyerek sonunun gelmesini beklediğim bir obsesyon hali okudum sanırım baştan sona. Ve kitabin başlığı da "Deli Kadın Hikayeleri" nden "Deli Kadin'in Hikayeleri" gibi gibi de oluyor. Ben sevdim. Herkese keyifli okumalar dilerim.