Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Yüksek Puanlı Demian Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Demian sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Demian kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.310 üzerinden
Demian
Acayip,inanılmaz bir kitap.Sınıfa gelen havalı çocuğa karşı kimimizde bir hissiyat -çekim diyin, merak diyin- oluşmadı ki..Ama bu çekim Sinclair'i elinden tutup çok farklı ,tanınmadık bir dünyayla karşılaştıracak. Sinclair'in çocukluğundan başlayarak o 'karanlık' dünyayla nasıl tanıştığını , bu dünyaya ayak uydurmaya çalışırken kendinden nelerin gittiğini,kendine neleri ve de özellikle kimleri kattığını okuyoruz. Demian ona bu uzun ve çetrefilli yolda hep bir yardımcı, bir dost...
Kendi hikayesini anlatan Sinclair, gözü dalıp gitmişcesine tekrar tekrar göz gezdirdiği ,okuyup da anlamayı hep bir sonraki okumasına bıraktığı süreçten -okurlar bilir bu durumu,yaşama genelleyin- Demian ile kurtulacaktır ve kendine has düşünceleriyle Sinclair'in o kutu dünyasına kocaman bir pencere açacaktır.
Kitap sürprizlerle dolu... Neden bu kadar geç tanışmışım bu kitapla hiç bilmiyorum ama kitabın getirdiği esintilerle şu cümleleri söylemek geçiyor içimden , bir şeyi gerçekten istersem hayatıma çekerdim dolayısıyla bu kitabın bende tamamlaması gereken o boşluğa bir şans verdim ve kitap beni buldu.İşte o zaman 'Demian' da benim kutsal insanlarımdan biri oldu...
"herkes için gerçekte bir tek uğraş vardı; kendini bulmak."
merhabalar,
ilk yorumlayacağım kitabın favori kitabım olan "demian" olmasını istedim ve bu incelemede neden favori kitabım olduğu gayet net anlaşılacaktır diye düşünüyorum.
kitap ana karakter olan emil sinclair'in gençliğiyle başlıyor. karşılaştığı insanları, bu insanların hayatındaki etkileri ve daha önce düşünmediği şeyleri
4 gün !
Bana ve okuduğum diğer kitaplara göre oldukça hızlı biten bu kitabın ilk cümleleri burada böylece kalsın .. Geri döndüğümde kitabı incelemekten ziyade yaşamışlığımın,o kitabı çiğneyişimin ve bendeki öze giderken yolumda nasıl mühim bir merdiven olduğunu yazacağımm .. "Sen benim Max Demian'ımsın" diyen bir Emil'in bu sözleriyle "en iyi kitap" listemden çıkıp "dönüm noktalarım"dan biri haline gelişini,her şeyi toparlayabildiğimde yazacağım..Bilmiyorum,belki de hiç yazamayacağım...
Ey Abraxas , sana selam olsun !
Emil Sinclair ,dışarısının acımasız koşullarına rağmen evinin sıcaklığında güven içinde yaşamakta olan bir çocuktur ve dışarıdaki zalim ve acımasız dünya ile kendisini ayıran kapının eşiğini geçmek üzeredir. Max Demian ile tanışmasıyla beraber bu eşiği atlayıp, güvenli kabuğundan sıyrılarak içsel derinliklerine doğru yola çıkacaktır.
Kitap en temel noktada, mutlak kötülüğü ve iyiliği tanımlayışımıza odaklanıyor. Bu argümanı kutsal kitaptaki Kabil hissesi üzerinden oldukça başarılı bir şekilde önümüze koyarak ön yargılarımıza sağlam bir tekme indiriyor.
Hesse , Jung ve Nietzsche etkilerini kitabın her yerinde bize hissettiriyor. Özellikle Jung’un bilinçaltı ve arketipler üzerine geliştirdiği tezleri romanın dokusunda kolayca hissetmek mümkün.Ayrıca semavi dinler kadar doğu inanışının da ustaca harmanlanmış bir şekilde, eserde sırıtmadan mükemmel bir şekilde yoğrularak karakterlerin harcına eklendiğini görebiliyorsunuz.
Bu kitabın, metaforlara rağmen ağır bir dili yok kolay okunuyor ama kitabı kapattıktan sonra bile üzerinde uzunca düşünmenize yol açabilecek kadar da derin bir roman aynı zamanda.
Emin olun, Beatrice,Demian,Pistorius ve Sinclair hepsi çok özel unsurlar olarak uzun süre aklınızı meşgul edecek karakterlerdir.Bir roman olarak okuyabileceğiniz gibi bir felsefe yada psikoloji kitabı gibi de düşünebilirsiniz ve inanın bana kişisel gelişim başlığı altında piyasada satılan bir sürü eserden çok daha fazlasını size katacaktır.
Sonuç olarak çok çok fazla beğendim okumadıysanız lütfen okuyunuz. Herman Hesse bence olağanüstü bir kalem.İyi okumalar.
Keşke daha önce tanışsaydım dediğim bir yazar oldu Hermann Hesse. Uzun zamandır bu kadar ilgi çekici ve farklı bir anlatış biçimine sahip bir kitap okumamıştım. Yaşamdaki amacı, sorgulamamız gerekenleri, tanrılarımızı, eleştirmemiz gerekenleri çok güzel bir şekilde anlatmış yazar. Kitabı sadece okumayıp hissediyorsunuz. Bence mutlaka okumalısınız.
![Babelisk [∆]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F380728_1715550096_J0W2v.jpg){kind=small}
Kabil' e haksızlık mı!
Öyle muazzam bir kitaptı ki, ne desem ne anlatsam bilemiyorum. İnsanın kendi içine doğru yaptığı yolculuğa tanık oluyorsunuz. Bir arayış içine gireriz her gün her saatte, asıl olduğumuz kişi yada olmak istediğimiz kişiyi arama çabasında yenik düştüğümüz ve ya yeni keşfettiğimiz duygular bizle hapsolunmuş hissi verir. Benliğimizi aramaya çıkmadan önce birazda Damian'ı okumak gerek, Damian gibi düşünmek yaşadıklarını yaşamak gerek, belki de onun değimiyle Kabil olmak gerek.
Yaşamlarımız hakkında bulunduğumuz önyargılı tavırlarımız, bizi olur olmaz bilinmezliklere sürüklerken, kendi içimizde yarattığımız Kabil ile Habil' i düşünmek lazım. Kötü olan, öldüren Kabil...
Ne güzel bir kitaptın öyle. İyi okumalar
*hermann hesse'nin diğer eserlerinin yanında gerektiği kadar ilgiyi görmemiş olduğunu düşündüğüm kitabıdır.
*hermann hesse'nin, habil ve kabil, isa, dinler ve onları algılayış biçimlerimiz ile insanın hayattaki varoluşunu sorgulayışını anlattığı muhteşem kitabı.
Bu kitabı bitirmem yaklaşık bir buçuk yılımı aldı. Okumak için hep “doğru” zamanı bekleyip durdum, dış etkenler kendi iç durumum derken bu gece bitti kitap. Kitabı bitirdikten sonra nereye koyacağımı bilemedim çünkü uzun süredir çantamda taşıyordum ve evde yakınımda duruyordu bir şekilde. Yine yatağımın yanına koydum ve taşımaya devam edip etmeyeceğimi bilmiyorum. Beyan Eva kısmına kadar kitabı yanımda taşıyıp bir rehber olarak kullanacağımdan emindim ancak son 50 sayfasını tam anlamlandıramadım. Oraya kadar her şey bendim ve kitap benim için yazılmıştı defalarca okuyup içindeki her referansı anlayacak her düşünceyi bilecek hale gelmeyi hedeflemiştim. Bir yandan belki de kitabın o sayfalarını anlayacak yere gelmemişimdir yaşamımda,deneyimlememişimdir diye düşünüyorum. Kitabın en başı ortasının ilk ve ikinci yarısı ve sonu tamamen farklı dönemler ve hisler uyandırıyor içimde. Okuduğum süre boyunca da bu kısımları daha iyi anlayacak durumlardaydım o zaman. Şimdi ne hissetmem gerektiğini
bilmiyorum. “Nişanlı” olup olmadığımı da bilmiyorum. Hesse’nin kendini tanıma, öz kimlik yaratma çabası, ruhsallık, gerçek hayattaki sanayileşme şehirleşme ve siyasal konuları harmanlayıp anlatması hoşuma gitti. Bu kitapta daha çok iç dünya baskındı ve dış dünya düşünceleri bir anda zihin akışı gibi işlenmişti. Diğer eserlerini de okumaya çalışacağım.
Tanrı'nın içindeki şeytan.
Kitabı nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Okurken hiç bitsin istemedim bunca zamandır okuduğum açık ara en iyi kitaptı. Bitirdiğimde duygulanmadan edemedim çünkü son paragrafı, Demian'ın son sözleri gerçekten içime dokundu.
Hesse'nin kitaplarının hepsini okudum diyemem Boncuk Oyunu'ndan sonra okuduğum ikinci kitabı oldu bu. İki
O kadar kendimi buldum ki satırların arasında. Hani Emil benmişimde Demian'ı arıyormuşum gibiydi. Sonra farkettim evet bende birini arıyordum sürekli etrafımda. Belki birini belki bir şeyi ya da kendimi. Kitaba kendimce bir ad vermem gerekirse (gerçi ne münasebet ama!) bu ad "arayış" olurdu sanırım. Yıl bitmeden böylesi güzel bir kitaba rastladığım için çok mutluyum. Galiba bir şeyler buldum..