Yaşar Kemal’in “O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler.” diye başlayan romanı. Usta eserine yine detaylı betimlemelerle başlamış ve eser boyunca buna devam etmiş. Hemen hemen her kitabında olduğu gibi anlattığı yörenin kurdundan kuşuna, suyundan börtü böceğine kadar tasvir etmiş ; geleneklerine, göreneklerine, törelerine, efsanelerine değinmiş.
Kitabın konusuna gelecek olursak : Sarıoğulları ve Akyollular Çukurova’da yaşayan ve birbirleriyle uzun yıllardır kan davaları olan iki aşirettir. Sürekli olarak sırayla bir taraftan biri diğer taraftan birini öldürmektedir. Derviş Bey ve Mustafa Ağa da Sarıoğlu ve Akyollu aşiretinin liderleridir. Bu iki ağa aynı zamanda halka da çokça zülümler etmektedir. İki ağa da birbirlerini öldürmek istemekte ancak fırsat bulunca da elleri tetiğe gitmemektedir. Ancak onların yerine hep adamları yani fakir fukara ölmektedir. Öte taraftan civardaki başka ağalar da bu ikisinin topraklarına göz dikmişlerdir. Bu ağaların da amacı Derviş Bey ve Mustafa Bey’i başka yerlere sürüp topraklarına el koymaktır.
Kitapta zaman zaman olayın anlatıldığı dönemden geçmişe ya da gerçekten hayale geçişler var. Bu geçişleri bazı yerlerde sonradan fark ediyorsunuz. Onun dışında Yaşar Kemal Usta’nın yine akıcı, güzel bir eserini okuduğumu söyleyebilirim.