Surlarla çevrili kentler, cephaneler, silahlıklar, tersaneler, iyi cins atlar, savaş arabaları, filler, toplar, savaş donanımları gibi şeyler, ülke halkı yiğit, gözüpek, savaşçı yaradılışta olmadıkça,
aslan postuna bürünmüş bir kuzuyu andırır ancak. Evet, halkta yiğitlik yoksa, orduların sayısı hiçbir anlam taşımaz, Vergilius'un da dediği gibi: "Koyunların kaç olduğu, kurdun umurunda değildir."