İnsana yalan söylenmiş olması öyle iyi ki! Hayal kırıklığına uğruyorsun, ama yine de şükran duyuyorsun yalan söyleyene. Kullanılmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlediğin için. Başkalarını kullananın sadece kendin olmadığını öğrendiğin için.
"Sanırım gerisini okumayacağım."
"Nasıl? Bir kitabı öyle ortasında bırakamazsın."
"Neden olmasın?"
"Onun bize ihtiyacı var. Bir kitap yaşayabilmek için okurlarına muhtaçtır. Okuyup bitirmezsen, hayatının ortasında öldürmüş olursun onu."
Sally başını sallıyor iki yana.
"Saçma. Kitapların bize ihtiyacı yoktur. Bizim onlara var, hayatta kalabilmemiz için. Oysa kitaplar hiç kimse onları okumadan da kütüphanelerde yaşamlarını sürdürebilirler. Aslında bizler kitapların hayatındaki konuklarız, çok uzun kalırsak rahatsızlık veririz."
"Bizden kurtulmak mı istiyorlar diyorsun?"
Gülerek üste çıkmış gibi yapmaya çalışıyorum. Bana aldırmıyor Sally.
Ah, dünyanın en iyi sahtiyanı, sağrı derisi, güderisi veya kakım kürkü, kadifesi veya ipeği, genç ve güzel bir Alman kızın cildinden yapılmış derinin yanında nedir ki?