Efendimm bana nazar mı değdi ne olduysa hedefe 70 kitap koyup, bir kaplumbağa hızıyla kitap okuyorum Hatta bazen hiç okumadığım günler de oluyor. Fakat kendimi sıkmıyorum, yani canım neyi nasıl yapmak isterse öyle yapıyorum. 2 Şubat'ta başladığım, kendisinin okuduğum üçüncü kitabı olan Ömer Faruk Dönmez beyefendinin Dervişan kitabıyla savaş verdim desem mübalağa olmaz. Biraz kitaptan bahsedecek olursam; yazar, mevcut (bozuk) dünya düzenine göndermeler yapıyor, fakat bu göndermelerde kendisinin neyden yana olduğunu çok da iyi anlayamıyorsunuz. Sağcı mı, solcu mu belli değil bir nevi. Her iki tarafa da amiyane tabirle giydiriyor, yine her iki tarafı da ara ara övüyor. Belli ki kafası epey karışmış bu kitapta. Yazarın sert üslubu herkesçe malumdur zaten, fakat bu kitabında abartmışda abartmış. Aslında söyledikleri doğru, fakat tesir önce üsluptadır bana göre. Yani döve döve öğretemezsiniz, her şey güzel bir anlatımla daha tesirli olur. Maalesef yazarın bu kitabını üslubundan dolayı beğenmedim. Bazı söyledikleri doğru olsada, kullandığı kaba saba üslup kitabı gözümde bitirdi. Samimiyet severim de, bu kadar samimiyetin anlamı ne ola, insan merak ediyor tabii. Velhasıl bu benim yorumum, belki siz okuyup çok seversiniz. 🤗