Din ve Devrim sözleri ve alıntılarını, Din ve Devrim kitap alıntılarını, Din ve Devrim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrılara insan kurban etmek pagan dünyasında yaygın bir uygulamaydı. İlk çocuğun, genellikle, anneyi bir çeşit senyörlük hakkının gereği olarak gebe bırakan bir tanrının çocuğu olduğuna inanılırdı. Çocuğu dünyaya getirirken tanrının enerjisi azalırdı; dolayısıyla, bunu yenilemek ve bütün olası mana'ların dolaşımını sağlamak için ilk çocuk kutsal babasına geri gönderilirdi.
Din, halka inmiş felsefedir, somuttur, mesellere dayanır.Felsefe seçkincidir, din kitlelerin üzerinden gider. Tek tanrıcı dinler ortaya çıktıklarında kitleler için birleştirici bir işlev görür. Onlara izinden gidecek bir peygamber sunar. Ama hep kitleler tarafından kabul görmek durumundadır; bu zorunluluğa uydukça kitleleri bölmeye başlar. Yorumlar, tutumlar çeşitlenir. Kutsal kitap ve peygamber hakkında yıkıcı sorular ortaya atılır. Ortak düşmanla mücadele ettikleri kadar kendi aralarında da mücadele eden çok sayıda mezhep ortaya çıkar. Karmakarışık bu kitle hareketi, çözülmeyi erteler.
Acı çekenlerin çoğaldığı bir çağdan geçiyoruz henüz ve din, kim bilir kaçınçı kez, acıları dindirme iddiasıyla yeniden toplanmaya çağırıyor ezilenleri.
Oysa yeniden toplanmaya çağrılan o ezilenler, eski dini çağrılardan kalan adları taşımaktalar. Etlatun'un dediği gibi; gerek kendileri, gerek çocuklan, birçok nesiller boyunca, yaşamak için gerekli olan şeylerden mahrum kaldıklanndan, bütün işleri güçleri, bütün konuşmalan da yalnız bu ihtiyaçlardan ibaret. Kendilerinden önce, geçmiş zamanlarda olup bitenlere ilgi duymuyorlar. Toplanıyorlarsa eğer, başka bir yol bilmediklerinden.
Din hep bulaşıktır; tektanrıcı göründüğü yerde çoktanrıcıdır, çoktanrıcı sanıldığında tanrılar arasında bir hiyerarşi sezilmektedir. "Taş"laşmış parçaları da vardır elbette. Piramitlerin tepesine iliştirilmiş granit, bir göktaşından elde edilmiştir örneğin. O taş, tepesine yerleştirileceği bir yükselti bulunmadığında yerde bırakılır ve etrafına bir kulübe yapılır. Eninde sonunda bir "karataş"tır; hacer'ül esved diyebiliyoruz.