Bir Balkanlı olarak, kendisi hakkında gıyabında duyduğum hikayeler dışında yazını ile ilgili hiçbir fikir sahibi olmadığım İzetbegoviç’le tanışma kitabı oldu benim için. Doğu – Batı Arasında İslam ile kendi düşüncesine vakıf olduğum gibi yazarın, geniş bir bilgi hazinesine de sahip olduğuna şahit oldum. Genel itibariyle İslam algısı üzerinde bir çalışma beklerken kendimi; felsefe, sanat, dogmatik düşünce, medeniyet, toplum, materyalizm, ideoloji gibi kavramlar arasında buldum. Bazı başlıklar arasında bağlantı olmaması ve aynı şeylerin tekrarlanmasına rağmen, dünya tarihi ve düşüncesi konusunda genel bilgilere vakıf olmak isteyenler için bir başucu kitabı olduğunu açıkça ifade edilebilir. İslam’ın tarihsel süreçte geçirdiği evre ile Hristiyanlık ile Yahudilik arasında var olan düalizmlere örneklerle ışık tutmaya çalışan yazar, vermiş olduğu geniş örneklemlerle de aslında kendisinin iyi bir okuyucu olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Genel bilgiye ulaşmak isteyenlere kitabı okuma tavsiyesinde bulunmak istiyorum.