Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Medeniyetler Çatışması

Doğu Batı - Sayı 41

Doğu Batı Düşünce Dergisi

Doğu Batı - Sayı 41 Gönderileri

Doğu Batı - Sayı 41 kitaplarını, Doğu Batı - Sayı 41 sözleri ve alıntılarını, Doğu Batı - Sayı 41 yazarlarını, Doğu Batı - Sayı 41 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüzde kendine özgü standart klasikleri ve onlar üzerinde kurulmuş yüksek öğretimi, dünyanın dört bir yanını dolaşarak öğreten, öğrenen, tartışan ve kamuoyu oluşturan uluslararası ve kozmopolit epistemik toplulukları olan tek medeniyet kendisine seçtiği ve başkalarının da benimsediği ismiyle anmak gerekirse "Batı Medeniyeti" dir.
İslam Medeniyetinin siyasi yapısı günümüzden çok önce, Hindistan’ın, Orta Asya’nın, Mısır'ın ve diğer İslam ülkelerinin sömürgeleştirilmesi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da çökmesiyle ortadan kalktı. Sömürgelerin bağımsızlığını kazandıktan sonra da tekrar kurulmadı.
Reklam
Müslüman ülkeler arasında Rusya (Ortodoks), Çin (Doğu Asya dinleri), Hindistan (Hindu), ABD (Protestan) ve hatta Brezilya (Katolik) ayarında bir büyük devlet yok. Dünyanın diğer tüm medeniyetlerinin aksine, Müslüman ülkelerin arasında en büyük, en zengin ve en kalkınmış olanları bile ( Pakistan, Endonezya, İran, Türkiye, Mısır...) bir büyük (great power) devlet olmaktan çok uzak.
"Üniversite" (evrensel şehir) kavramı, medeniyeti oluşturan temel kurumlara harika bir örnektir.
İnsanlar, 14.Louis'nin sarayındaki davranışları üstün körü taklit eder ve Fransızca konuşurlar. Alt ve orta sınıfın dili olan Almanca hantal ve uygunsuzdur. Almanya'nın tek saray filozofu Leibniz ismi geniş saray çevrelerinde ün salan zamanın tek ünlü Almanıdır... Fransızca konuşmak, tüm üst sınıflar için bir statü sembolüdür. [ Norbert Elias, The Civilizing Proces cilt1]
Norbert Elias'ın "Medenileşme Süreci" adlı eserinin başlangıcında yer alan bir büyük inceleme "Almanca kullanımda 'kültür' (kultur) ve 'medeniyet' (zivilisation) arasındaki farkın toplumsal başlangıç noktasıdır. Elias için medeniyet kavramı, doğrudan doğruya Fransızcanın medeniyet dili olarak kabul edildiği aristokratik saray halkının yüksek kültürü, tavır ve davranışlarıyla bağlantılıdır.
Reklam
On dördüncü yüzyılın büyük İslam alimi İbni Haldun Mukaddime'sinde açıkça bu kelimeyi (medeniye) kilit bir kavram ve konu olarak kullanır. Mukaddime'nin birinci cildinde medeniyetlerin doğasını ve bedevilerin göçebeliği (bedeviye) ile yerleşik insanların hayatı (medeniye) arasındaki farkı inceler.
Medeniyet kavramı Fransızca'da ve diğer Avrupa dillerinde ortaya çıkmadan en az dört yüzyıl önce Arapça'da zaten vardı. Arapçadaki "medeniye" kelimesi "şehir" anlamına gelen Medine'den gelir... Medeniye, tam olarak "şehir" özelliği taşımak, "şehir-lik" demektir.
Medeniyet kelimesinin ortaya çıkışındaki kilit anlambilimsel gelişme (semantic), sıfattan isme doğru olan harekettir. O zamana dek 'poli' (kibar, nazik), 'police' (organize, düzen), 'civil /civilize' kelimelerine tekabül eden isimler yoktu.
Braudel, "Medeniyet genel anlamıyla barbarlığın zıddı anlamına geliyordu. Bir yan da medeni insanlar vardı, öbür yanda ilkel vahşiler ya da barbarlar" demektedir.
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.