Leo Perutz ile tanışma kitabım Leonardo'nun Yahuda'sı olmuştu. Dokuzla Dokuz Arasında onun okuduğum ikinci kitabı. Yine gayet akıcı, güzel ilerleyen bir kitaptı. Zaten Leo Perutz'un tarzı bu. Okurun sıkılmayacağı şekilde temposu hiç düşmeden ilerliyor kitapları.
Dokuzla Dokuz Arasında, karakterimiz Stanislaus Demba'nın eski kız arkadaşının başka bir erkekle İtalya'ya gitmesini engelleyip kendisiyle gitmesini sağlamak için bir gün boyunca para bulmaya çalışmasını anlatır. Bunu yaparken de arka planda Viyana'daki farklı toplulukları eleştirir. Kitabın ilk yarısında Demba'nın tuhaf davranışlarına şahit oluyoruz, yaptığı şeylere çoğu zaman anlam vermekte zorlanıyoruz. Ama kitabın ortalarına doğru Demba'nın davranışlarının sebebi ortaya çıkıyor ve yaptıkları anlam kazanmaya başlıyor. Yazar, Stanislaus Demba'ya kitabın her bölümünde ayrı bir macera yaşatarak okurun ilgisini canlı tutmayı başarıyor. Kitabın sonunu ise kendi adıma şaşırtıcı buldum. Belki daha farklı şekilde sona erebilirdi. Ama böyle bitmesi daha etkileyici olmasını sağlamış bence. Stanislaus Demba, unutamayacağım, orijinal karakterler arasında yerini aldı. Akıcı bir modern klasik okumak isteyen herkese öneririm.