DSM-5’e Göre Anormal Psikoloji Sözleri ve Alıntıları
DSM-5’e Göre Anormal Psikoloji sözleri ve alıntılarını, DSM-5’e Göre Anormal Psikoloji kitap alıntılarını, DSM-5’e Göre Anormal Psikoloji en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumda tanınmış ve sevilen kişilerin intihar etmesi ve bunun medyada ayrıntılı bir şekilde anlatılması toplumdakı kopya intiharların görülmesine sebep olabilmektedir. Bu nedenle medyada intihar ile ilgili haberler verilirken intiharın herhangi bir şekilde övülmesi, ölen kişinin çok olumlu bir tabloda verilmesi, intihar ile ilgili detayların verilmesi gibi durumlardan kaçınılmalıdır.
Psikolojik rahatsızlıkları olan kişilerin "tembel, işleri aksatma olasılığı olan, sorumluluk verilemez", "davranışları öngörülemez" ve "şiddete eğilimli" olarak damgalanmaları yalnış inançlar arasındadır.
Rosenhan, yaptığı bir araştırmada asistanlarından bir akıl hastanesine gitmelerini ve psikotik hasta taklidi yapmalarını istemiştir. Rosenhan'in asistanlarının gerçek hastalar oldukları düşünülmüş ve kendilerine 7-52 gün süreliğine hastane yatışı verilmiştir. Asistanlar bu süre zarfında hasta taklidi yapmayı bırakmıştır Buna rağmen "tedavilerine devam edilmiş ve "remisyonda" oldukları söylenerek taburcu edilmişlerdir. Rosenhan, daha sonra aynı çalışmayı bir başka hastane için de tekrarlayacağını söylemiştir. Bu hastane, belli bir süre boyunca gelen başvuruların bir kısmını "hasta olmadıkları ve rol yaptıkları" gerekçesiyle tedaviye almamış ancak daha sonra Rosenhan'in aslında bu hastaneye kimseyi göndermediği, hastaneye başvuran kişilerin ise gerçekten hasta oldukları anlaşılmıştır.
Aşırı korumacılık ve otoriter tutumla nitelendirilen ebeveynlik davranışları çocuklarda bağımlı özelliklerin artmasına neden olabilmektedir. Bu ebeveynlik çocuğun özerklik duygusunun gelişmesini engellerken gizil olarak diğerlerinin ondan daha güçlü olduğunu söylemektedir.
Göçmenlerin yaşadıkları sosyal sıkıntılar, ayrımcılık, işsizlik ve evdeki yaşam koşullarının iyi olmaması gibi etmenler aracılığıyla şizofreni riski oluştuğu düşünülür. Bir başka deyişle, sürekli sosyal olarak zorluklar yaşamak zorunda kalmak beyindeki dopamin işlevini bozmakta, şizofreni olasılığını yükseltmektedir.