Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Erdemle Kırbaçlanan Kadın

Marquis de Sade

Erdemle Kırbaçlanan Kadın Hakkında

Erdemle Kırbaçlanan Kadın konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"Kuşkusuz şimdiye dek bundan daha beyaz bir ten, daha düzgün kıvrımlı bir vücut görülmemiştir yeryüzünde, ama gördüğüm bu güzellikleri çizmek benim fırçama düşmez tabi. Bu kadar körpe bir vücut, bu kadar saf ve ince bir insan az sonra bu barbarların avı olacaktı. Doğa, genç kıza, sanki sırf onların saldırması için vermişti bunca güzelliği."
Çevirmen:
Ayşe Türkmen
Ayşe Türkmen
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 15 dk.Sayfa Sayısı: 185Basım Tarihi: Temmuz 2012İlk Yayın Tarihi: 1974Yayınevi: Altın Post YayıncılıkOrijinal Adı: Justine ou Les Malheurs de la Vertu
ISBN: 9786055248192Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 51.6
Erkek% 48.4
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Marquis de Sade
Marquis de SadeYazar · 27 kitap
Donatien Alphonse François le Marquis de Sade (Fransızca okunuşu:maʁki: dəsad) (d. 2 Haziran 1740 - ö. 2 Aralık 1814), Fransız aristokrat ve felsefe yazarı. Erotik edebiyat'ın önemli yazarlarındandır, genellikle sert pornografik yazılar yazardı. Yaklaşık 29 yılını hapishanede, 13 yılını akıl hastanesinde geçirmiştir ve en önemli eseri Sodom'un 120 Günü'nü hapishanede yazmıştır. Bir diğer önemli eseri de Justine'dir. Sadizm'in kökeninin onun yazdıklarına dayandığı bilinir. Yazılarında ahlakı, yasayı, dini öğeleri dikkate almadan aşırı özgürlüğü (hatta ahlaksızlığı) ve en iyinin zevk olduğunu savunuyordu. Sade, 32 yıl farklı hapishanelerde ve akıl hastanesinde hapsedildi; onbir yıl Paris'te (on yılı Bastille'de geçti), bir ay Conciergerie'de, iki yıl kalede, bir yıl Madelonnettes'de, üç yıl Bicêtre'de, bir yıl Sainte-Pélagie'de ve 13 yıl Charenton akıl hastanesinde. Yazılarının çoğunu tutuklu olduğu dönemde yazdı. "Sadizm" kavramı adından türetilmiştir. Sade kitaplarında kişilerarası ilişkilerde insanın insansal yanı bir kez yitirildiğinde, neler olabileceğinin bilgisini verir. Kişilerarası ilişkilerde insanın sahip olduğu onur bir yana bırakıldığında, ortaya çıkan yeni ilke kendi yararını koruma sonuna kadar götürülecek olursa; zorunlu olarak "sadizm"e varılır. Yani insandaki insansal olan tek şey doğaysa, doğrudan doğa nedenselliği insan türünün yapıp etmelerini belirliyorsa, insan olmak cani olmayı da beraberinde doğal olarak taşır. Eserlerinde ahlaksal eylemin belirleyicisi olarak etik değerler değil de, içgüdüler ya da "koşullu buyruklar" eylemin "ilkesi" yapılırsa neler olacağını anlatır.