Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fasulyeden Aşklar

Neşe Cehiz

Fasulyeden Aşklar Gönderileri

Fasulyeden Aşklar kitaplarını, Fasulyeden Aşklar sözleri ve alıntılarını, Fasulyeden Aşklar yazarlarını, Fasulyeden Aşklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Yazar, biraz alaycı, hafif hüzünlü ama sevecen ve gözlemci bir tavırla, sıradan hayatin sıcacık kadınları arasında tebdil-i kıyafetle dolaşıyor. Aşk yanılsamasının ardına saklanmış hayatları gün ışığına çıkarıyor.
Fasulyeden Aşklar
Fasulyeden AşklarNeşe Cehiz · Varlık Yayınları · 19969 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı bir sahaf hediye etmişti, yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Kitap kısa öykülerden oluşuyor. Öykülerin ana karakterleri günlük hayatta yanlarından geçip gittiğimiz sıradan kadınlar. Kitabı çok beğendim; gerek yazarın dili kullanımı gerek işlediği konular gayet güzeldi. Diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Fasulyeden Aşklar
Fasulyeden AşklarNeşe Cehiz · Varlık Yayınları · 19969 okunma
Reklam
PİRE
“Diyeceğim şu; varlığımla yokluğum bir, kimsenin umurunda değilim, işe yaramazın biriyim... Yapmak istediklerimi başaramadım. Türlü engellerin önünde durup bekledim. Tam atlayacakken cayıp geri döndüm. Elbette ne yaptığımın, geriledikçe sıfıra yaklaştığımın ayırdında değildim. Ama şimdi, şu an nerede olduğumu biliyorum. Yazık ki bulunduğum yer umutların sıfır noktası, yapmak istediğim hiçbir şey yok. Çok sevdiğim çayı bile içemez oldum. Şairin dediği gibi, çok sevdiğim salatayı bile aramaz oldum.”
Sayfa 83
Sabah sabah
“Ama bir mekânı sevmek de bir insanı sevmek gibi engellenemeyecek bir duygudur. Nedenini sorgulamak gerekmez belki de...”
Sayfa 75
Alben
“Yaptığı, yapmadığı (nasılsa bir gün yapacaktır) her şey onu keyiflendirmek için düşünülmüş eşsiz araçlarmış, o da bu araçları son damlasina kadar kullanmak üzere yeryüzüne indirilmiş bir başka araçmış gibi, yaşamı bir beklene oyunu olma özelliğinden arındırdığını sanarak, kendi kurmaca düzeni içinde, çok katlı bir binanın gün ışığını ne hikmetse pek içeri sızdırmayan “üç oda bir salon” dairesinde, milyonlarca insanın sığdığı bir kentte, milyonlarsız ama sakin ve uyumlu, uyuyup uyanmaktaydı...”
Sayfa 63
Acımak
“Duyuyor musunuz? Az önce duyduğunuz o ayak sesi, belki benimkisi!.. Geçip giden “Yaşamayı seven biriydi,” diye düşündüyseniz o bendim... “Pişmanlık duymayan, tasasız biri,” diye düşündüyseniz, yine doğru derdim!...”
Sayfa 12
Reklam
Fasülyeden Aşklar
“Annesiyle babası AŞK’la ilgili bir ‘durum’ değildi. Babası, sarhoslukla ilgili bir ‘durum’du. Kadro dişi bırakılmış bir memur!.. Annesi, çok güzel zeytinyağlı fasülye pişiren, sessizliğin saat kulesi! Vakti gelince ‘din dan’; yemek saati, kahvaltı saati, yatma saati... Annesi, belki de belirgin günlerin belirleyicisi: Çamaşır günü, ütü günü, doğum günü, bahar temizliği günü, kabul günü, banyo günü ve daha birçok adı konmuş günden oluşmuş üç yüz altmış beş günün isim annesi miydi?”
Sayfa 8