Kitap güzel bir kitap ama baharatı eksik. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesini okurken böyle olur mu derdim abartılı anlatımına ama bu kitabı okurken farkettim ki o mübalağalar eserin baharatıymış. Aşırı baharatlı olunca zor yeniliyor ama olmadı mı olmuyor.
Kitaba geçersek kitap Bursa ile başlıyor. Bursa başlı başına bir tarihtir. Ahmet Hamdi'nin Beş Şehir'inden birisi. İlk 80 sayfayı Bursa'ya ayırmış. Camileri, Kiliseleri, Kervansarayları... Hepsi tarihten iz taşıyor.
Sonrası tarihin bir başka şehri Bursa'dan yaşlı olmasına rağmen Bursa'nın arkasına düşmüş Andromeda, Nikea ve İznik isimleriyle anılmış. Hrisyanlıkta Ekümenik ve İsa Tanrı'nın oğlu kabul edildiği 1. Konsül 325 yılında burada yapılmış burada alınan kararlara itiraz eden Arius ve taraftarları burada dışlanmış... Son Haçlı seferlerinde İstanbul(Kostantinopolis) Haçlıların eline geçince Nikea'ya yani İznik'e taşınmış burası tarihin önemli şehirlerinden biridir. 11 yy Bitinya'nın iki büyük şehri Nikea ve Nikeomedia(İzmit)dır. Kısa Uludağ, İzmit ile birlikte körfez yakın şehirleri(Gemlik, Yalova... ) anlatıyor, ekler ve yazıtlarla bitiyor.
İznik için yazdım zaten :))