En Eski Haziran Gönderileri

En Eski Haziran kitaplarını, en eski Haziran sözleri ve alıntılarını, en eski Haziran yazarlarını, en eski Haziran yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Cevizli bahçedeki küçük evin kadını, sabahın aydınlığına uyandı.Pencereden baktı. Ceviz ağacının dalları kara kara değil,bembeyazdı şimdi.Ve kadın onun, kocaman bir ıslak çarşaf gibi uzanan göğün altında yavaş yavaş yok olduğunu gördü."
Sayfa 46 - YKYKitabı okudu
" Yağmur yağarken de kuşlar uçar."
Sayfa 79 - YKYKitabı okudu
Reklam
"Sonra yatak odama girdim. Yorgundum. Düşünemeyecek denli yorgundum. Bir an önce soyunsam,yıkanıp yatsam...Uyusam,uyusam...Hiç uyanmasam. Çünkü biliyorum, yapacağım hiçbir şey kalmadı artık.Ne kadar yorulsam boş. Ama yeterince yaşanmadan da ölünmüyor ki!"
Sayfa 134 - YKYKitabı okudu
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
" Bilmiyorum, anlamıyorum.Ben de mi değiştim yoksa? Umudum tükendi,bitti.Onun yerine bir türlü kavrayamayacağım yabancı, semsert bir acı geldi, yerleşti. Ama ağlamıyorum. İnsafsız mor lekelerle dolu,çıplak, üşümüş bacakları geliyor aklıma. Utanıyorum,ağlayamıyorum. Korkmuyorum da.Filiz'in incecik omuzları kadar güçlendi mi yoksa yorgun, yaşlı yüreğim?Bitimini göremediğim karanlıklara aynı umursamazlıkla bakabilecek miyim?" Sanırım,bu dönem yazarların öykü ve romanlarını,kalemlerini seviyorum ben. Selçuk Baran da '68 ve sonrasında Türk edebiyatında kendine iyi bir yer etmiş fakat günümüzde pek de tanınmayan kadın yazarlarımızdan. Okuduğum "Haziran" kitabı yazarın ilk kitabı ve içinde 21 öykü var. 1973 TDK öykü ödülü'nü kazanmış. Anaların hakkı,Kış yolculuğu,Bozkır çiçekleri ve Tortu yine merak ettiğim kitapları. Öykülerin hemen hepsi ortak temada buluşmuş.Y.alnızlık ve umutsuzlukla örülü - bir çatının altında toplanmış - kendi iç dünyaları olan insanlar.Geçim sıkıntısı içinde orta direk memur aileler,geç kalınmış,ulaşılamamış hayaller ,bir bakıma anlaşılamayan zor hayatlar...
Haziran
HaziranSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020455 okunma
"İçimde kendi baharını bekleyen tohum, onun renkli, ılık kokular içindeki bedeninde yeşeriyordu. Mutsuz, çirkin, arada kalmış gibi olduğum günlerde kendi varlığımı bütün bütün yok eder, onda yaşardım."
“Bizim konuk odalarımız yok neyse” dedi arkadaşım. “Kapalı kapıları açtık hep. Konuk odaları yerine içinde çoluk çocuk oturduğumuz güneşli salonlar döşedik.” “Sonra...” “Hiiiç... O kadar işte. Böylelikle belki de sığınaklarımızı yok ettik.”
Sayfa 22 - konuk odalarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.