Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Her Melek Korkunçtur
Susanna TamaroHer Melek Korkunçtur Yorumları ve İncelemeleri
Her Melek Korkunçtur yorumları ve incelemelerini, Her Melek Korkunçtur kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Her Melek Korkunçtur puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
710 üzerinden
Daha önce hiç bir kitabını okumadığım yazarın, otobiyografik romanını bitirmiş bulunmaktayım.
Sorunlu bir anne babadan, içe kapanık bir çocuk ortaya çıkmış, çevresinde bu kadar az sevgi görmesine rağmen sevgi dolu bir kalbi var bu çocuğun.
Yazım şekli, anlatımı güzel olmasına rağmen kitap beni pek sarmadı, yaklaşık 2 haftadır elimde ama bugün bitirebildim.
Tavsiye edip etmeme konusuna gelince sevdiğiniz bir yazarsa okumaktan keyif alırsınız diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar...
Kitabı seçim zamanına denk geldiği için uzun sürede bitirebildim. Aslında hemen bitebilecek bir kitap ama gündem elime kitap almamı, kitaba konsantre olmamı engelledi maalesef.
Kitabı kısaca şöyle özetleyebilirim. Psikolojik sorunları olan bir annenin dengesiz ve ilgisiz davranışları sonucunda çocukluğunu ve ergenliği bunalımda geçiren bir insanın romanı, şeklinde tanımlayabilirim.
Yazarın çok içe dokunan cümleleri beni benden aldı. Örnekleri ve benzetimleri çok güçlüydü.
155. Sayfada şöyle yazıyor: Nerede olduğum ya da ne yaptığım kimsenin umrunda değildi. Çocukluğumu ve ergenliğimi mutlak bir terk edilmişlik içinde yaşadım.
220. Sayfada annesi için şöyle diyor : Annelik yapmak zorunda olmadığı zaman tatlı, eğlenceli, neşeli, komik bir insandı ve onun yanında insanın hiç canı sıkılmazdı.
Yazar üniversiteye kaydolana kadar sıkıntılı bir dönemi yaşıyor fakat sonrasında okul ve arkadaşları, anneannesi sayesinde kendini buluyor. Annesi ve hiç yanlarında olmayan babasıyla bile iyi anlaşıyor. Sadece iyi anlaşıyor, onları anlıyor da...
Tavsiye ederim okumanızı, keyifli okumalar :)
Çok beğenerek okuduğum bir roman oldu. Otobiyografik bir roman olmasına rağmen akıcı bir üslubu vardı. Yazar samimi bir şekilde kendi hikâyesini öyle güzel anlatmış ki, hiç sıkılmadan keyifle okuyabileceğiniz bir eser ortaya çıkmış.
"Çok az şey, beni yeni doğmuş bebekler kadar büyüleyebilir. Onlardan birini her gördüğümde dikkatle bakmaktan ve, “Sen kimsin? Nereden geliyorsun? Henüz görmeyen o gözlerin hangi esrarı gizliyor?” diye sormaktan kendimi alıkoyamam."
Susanno Tamaro'nun çocukluğundan başlayarak yazarlık serüvenini anlattığı bir kitap. Yazar hangi kaynaktan beslendiğini anne ve baba tutumlarının bir kişinin hayattaki duruşu üzerinde nasıl etkiler bıraktığını çok güzel benzetmelerle anlatmış. Kitabı okuduğumda hayatın iyisiyle kötüsüyle gelip geçici olduğunun ve nefretle yaşamanın kimse için bir fayda sağlamayacağının farkına vardım. Otobiyografi yazmanın roman yazmaktan daha zor olduğunu düşünürüm her zaman çünkü otobiyografi okurken çabuk sıkılırım. Bu kitabı bırakmak istemedim. Çoğu yerde kendi hayatımda yaşadıklarıma benzerlik bulmamın bunda etkisi büyük.
Kitabın adı:Her Melek Korkunçtur
Yazarın adı:Susanna Tamaro
Okuyanın adı :Sıdıka Topal
Sayfa sayısı: 228
Dikkatimi çekti okumaya başladım okudukça hoşuma gitmedi ama devam ettim.
Erişkinlik yolunda bir kız çocuğunun öyküsü. Engel tanımayan herşeyi silip atan bir boranın estiği bir gecede dengesiz bir annenin ilgisiz ve soğuk bir babanın çocuğu olarak dünyaya gözlerini açar. Çalkantılı,kavga gürültü içinde büyür.
Kızımız hiç uyumaz kendine ve çevresine durmadan cevabını alamadığı sorular sorar. Buzdağının görünmeyen kısmının derinliklerin dibindeki ışığın peşine düşer bulur mu acaba...??
Yazarın doğduğu andan itibaren,çocukluğunu ve gençliğinin bir kısmını ele aldığı otobiyografi niteliğinde bir kitap.Dengesiz bir anne ve ilgisiz bir baba ile geçen zor bir çocukluk.
Yazarın kendi hayatını anlattığı bir kitap. Bir kız çocuğunun öyküsü. Rüzgârın şiddetli olduğu bir gecede dünyaya gelir. Ruh sağlığı bozuk bir anne ve ilgisiz bir babaya sahip bir ailenin çocuğudur. Çalkantılı bir aile hayatı onun bütün çocukluğunu etkiler. Mutsuz bir çocuktur. Küçük yaşta uykusuzlukla tanışır. Geceleri (gördüğünü sandığı ve kendi yarattığı) canavarlarla savaşır .Zor bir çocuk olmuştur anne- babanın ilgisizliği ve acımasızlığı yüzünden. Sevgi görmemiştir. Tedavi görmek zorunda kalır .
Annesi kendi hatalarını ona yükler "sen doğduğunda bile diğer bebeklerden farklı ağlardın "demiştir hep. Baba bir var bir yoktur.
Bu durumda kendi iç dünyasında, huzursuzluğuyla büyür. Her şeyi sorgular. Derin, felsefik bir hayat yaşar. Yazar olmayı hiç düşünmemiştir . Çocukluğunda hep doğayla ilgilidir. Okul hayatı da pek başarılı sayılmaz. Tek destekçi aile üyesi anneannesidir. Onunla da çakışırlar ama arkadaş gibidirler.
Hiç istemediği bir bölüm(görsel_ işitsel iletişim) okumak zorunda kalır. Üniversite hayatı da, sefalet içinde geçer. Çeşitli arkadaşlıklar edinmesi hayatını renklendirir. Her zaman okumayı çok sevmiş ve çok okumuştur.
Bir gün gizemli bir adam ona hayatında büyük değişik yaşayacağını , yazar olacağını söyler. Tabi ki inanmaz ama o günden sonra dengesi altüst olur. Birdenbire arayış içerisine girer.
Ve....
Mutsuz bir çocukluk yazarın özgürlüğünün adımı olmuştur. Derin, psikolojik ve felsefik bir hayat yaşamış bir kadın. İlginç bir öykü.
"Her melek korkunçtur"
Tekrar tekrar okuduğum paragraflar oldu. Bence okunması gereken bir kitap. Tavsiye ediyorum.
Yillar önce bir lise sırasında tanışmıştık seninle;ben okuyup öğrenmeye meraklı,sen anlatmaya hevesliydin,uzun uzun dinledim seni..
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git deyip büyükanneyle tanıştırdın ve onun hayatına,tarihine bizleri ortak edip devam ettik yolumuza..
22 senelik bir yolculuğun arkadaşlığında görüyorum ki, değişmiş sohbetlerimizin konusu..önceleri duygusal,paylaşmaya ve iç dökmeye yönelik konularımız şimdi daha hayatı sorgulamaya döner olmuş,anlam arayışına girmişiz,her duyguya,her nesneye bi isim vermeye,bu ismin neden verildiğini bilmeye ihtiyac duyar olmuşuz..Büyürken mi değişir meraklar Susanna? Yoksa soru(n)lar mi büyütür bizi?
Büyüyoruz Susanna,sorgularla, acılarla, sevinclerle ve sevgisizlikle büyüyoruz..sevilmenin guveniyle umursamaz baktığımız dünyada sevilmedikce kendimizi arıyoruz..
Bu senin hikayen ama hepimizin geçmişi..
susanna tamaronun otobiyografik romanıymış, alırken bundan bile haberim yoktu tamaro kitabı diye almıştım sadece. ama iyi ki almışım. çok sevdiğim yazarların sadece var olan bütün kitaplarını degil tüm hayatlarını okuyup sistemime katmak istiyorum. o açıdan beni bayağı doyurdu.
ciddi bir otobiyografi degil küçük hüzünlü bir kızın hayat hikayesi daha çok. çocukluğunun karanlık ve umutsuz süren bi akışı var, ancak aile evinden çıkınca yaşama dair küçük bir umut ışığı görünüyor. kitap boyunca o kücük kıza sarılıp iyilestirmek için büyük bi istek duydum. bilmiyorum belki de içten içe kendi çocukluğuma sarılmak istedim. tatlıydı.
Çoğu insan gibi benim de kurgu sanarak aldığım Her Melek Korkunçtur, aslında otobiyografik bir roman. Bunu öğrenince üzülmedim diyemem, hatta baya bir hayal kırıklığına uğradım çünkü başka insanların hayatını okumanın ilgimi çekmeyeceğini düşünürdüm.
Büyük önyargı. Büyük yanlış.
Otobiyografileri/biyografileri hep duvar suratlı, ciddi ve takım elbiseli kitaplar olarak hayal etmişimdir. Susanna Tamaro'nun bu düşüncemi yıkmakta zorlandığını sanmıyorum. İlk sayfaların satırlarında kaybolmuşken bile nasıl olur da otobiyografiler bu kadar akıcı olur ve öykü havası verir diye düşünüyordum.
Susanna Tamaro'nun yoğun duyguları ama bir o kadar da dağınık cümleleri... Üzerinde günler harcanmış gibi özgün dili ama aynı zamanda tek bir kalemle yazılmış gibi paragrafları... Tek kelimeyle muazzam.
Tamaro düşüncenin aktarımını o kadar güzel yapmış ki, vermek istediği duyguyu bütün hatlarıyla kalbinizde hissediyorsunuz. Hani kitabı yaşamak diye bir kavram vardır ya, tam anlamıyla kitabı yaşıyorsunuz.
Herkesi içine çekmeyecek bir kitap olabilir ama herkes okumayı denemeli... En azından ilk birkaç sayfasının tadına bakmalı. Beğenenler mutlaka ama mutlaka çıkacaktır.