Şerh ve Haşiye Meselesine Dair Birkaç Not

İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz

İsmail Kara

İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz Sözleri ve Alıntıları

İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz sözleri ve alıntılarını, İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz kitap alıntılarını, İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne tuhaf haldir bu! Söylenmiş bir şey evvelce söylenmiş diye, söylenmemiş bir söz de evvelce söylenmemiştir diye yazılmıyor. (Fuzuli)
Tamahkarsız adamın halk-ı cihan hep akrabasıdır. (İbrahim Hakkı)
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Önemli olan orjinal konu değil, orjinal kompozisyon ve orjinal söyleyiştir. (B.Ayvazoğlu)
Sayfa 195Kitabı okudu
Şerh ve haşiye türü eserler sanıldığının aksine sadece okurken başvurulan metnin problemlerini çözmez; bu onların en alt düzeyde üstlendiği fonksiyonlardan sadece bir tanesidir. Şerh ve haşiyenin yaptığı esas büyük iş metnin problemlerini çözmek üzerinden bizzat problemi, metni, dili ve ilim talibi olan okuyucusunu bir üst kademeye çıkarması, bunun için onu teşvik etmesi, hatta zorlamasıdır. Şerhle, haşiye ile talikat ile bir metnin problemini çözen kişi sadece mesleğinin ve yolunun içinde bulunduğu seviyedeki problemlerini çözmüş olmaktan dolayı değil daha yukarıda bir seviyede, daha sistematik ve teferruatlı, daha derin ve bu yüzden takibi ve anlaşılması daha fazla mesai isteyen yeni metinlerle tanışmış ve yeni problemler edinmiş olmak yüzünden ilimle irtibatı gelişmiş ve kuvvetlenmiştir.
Hakîm (حكيم) Tarifi..!
Hakîm her ne ki işler işi yerinde ola..
Sayfa 119 - DergâhKitabı okudu
Klasik felsefenin Aristo ve Eflatun şerhleri üzerinden yürüdüğünü, felsefe yapmanın nerede ise şerh yazmak demek olduğunu, bu geleneğin bütün Ortaçağ İslâm ve batı dünyasında da güçlenerek devam ettiğini hususen belirtmek gerekir. Hemen bütün ilim ve sanat alanlarına şamil olan felsefî şerhler bir kitabı, bir müellifi esas alıyor gibi gözükmesine rağmen aslında merkeze alınan metnin gidilebildiği kadar daha öncesine (mübeşşirlerine) ve sonrasına (muakkip ve münekkitlerine) uzanarak, aynı zamanda muasırların görüşlerine de yer vererek, kendi durduğu yere göre eklemeler, tenkitler, tasfiyeler, tasnifler yaparak hakikat arayışını sürdürmekte, bu yolla ilmi/bilgiyi genişletip derinleştirmektedir. Bu yüzden tabiatı icabı devamlılığı ve birikimi (önemsemek) önemsemek zorunda olan ilimlerin, felsefenin ve telif türlerinin gelişmesinin en geniş manasıyla şerhler, haşiyeler, talikat, zeyil ve telhisler üzerinden yürüdüğü bile rahatlıkla söylenebilir.
Reklam
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.