En Eski İntihar kitaplarını, en eski İntihar sözleri ve alıntılarını, en eski İntihar yazarlarını, en eski İntihar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"...Buruk bir tat veriyor algıladığı her şey. Doğa hala müthiş güzel, hala esin dolu, hala içine alıp yitme arzusu uyandırıyor. Ama biliyor Erdem, her şey doğadan ibaret değil; insan sosyal bir varlık. En ücra yerlere bile gitseniz, şu iki yüz metre aşağıdaki parlak renkli gürültücü hareketliler gelir bulurlar sizi. Onlar bulmazsa onların izleri bulur, onların imgeleri bulur, değerleri boksineği gibi kalkıp kalkıp iner, dolaşır, vızıldar beyninizde. İnsan olana insandan kurtuluş nerede?.. Dağa bakıyor. Kızıyor. İnsanlar olmasa, şu lağım fareleri, ne hükmü kalır onun da. Heybeti kimin kalbinde, kimin boyutlarına göre yüce. Bir kuş için yuva en çok, anlar mı o, aşağıdaki iki ayaklı uçamayanların yüreklerinin ateşini sınadıklarını sarplıklarında. Yine de muazzam görünüyor, yine de müthiş! Gevşedim diyor içinden, yine indirdim yelkenleri. Lağım fareleri de sevimli gözükmez mi bazen gözüne."
Yavşak olmak, yani mertliğin karşıtı olarak laçka karakter göstermek; yavşakizm, yani zekayı ve bilgiyi aptalca ve düzeysiz zevkler için kullanmak, küçük çıkarlar için kaypaklık etmek.
Mantık denen şey nedir ki sahi! Kim, kendi yapmadan doğru ya da yanlış olduğuna gönülden inanabilir bir şeyin? Doğru ya da yanlış nedir ki hakikaten? Kim kendi gücünü, yüreğini ateşte sınamadan, iç huzuruyla, benim doğrum budur, diyebilir.
Bir ilaç şirketinde yöneticilik yapan 37 yaşındaki Erdem'in tek başına dağa tırnanış hikayesinin romanı İntihar.
Erdem'in tüm sahip olduklarına rağmen (iyi bir eğitim, iyi bir aile, iyi bir iş, iyi bir kariyer) hayat boyu yakasını bırakmatan bir can sıkıntısı vardır. Hiçbir şey ve hiç kimse onu tam anlamıyla mutlu edemez.
16-17 yaşlarında bir yaz tatilinde tanışıp, arkadaş olduğu Esin ve Ahmet'le bir karar alırlar. 35 yaşına geldiklerinde üçü birlikte intihar edeceklerdir. O yazdan sonra bir daha Esin'i hiç göremeyen Erdem Esin'in ölüm haberini havaalanında karşılaştığı Ahmet'ten alana kadar onunla karşılaşacağı günün hayali ile yaşar. Esin'den sonra bir gazete ilanında Ahmet'in de öldüğünü öğrenen Erdem artık tek kalmıştır ve Ahmet'in ölümü hayatında bir kırılma noktası olur. Tüm bu olaylardan sonra daha önce iki kez rehberle tırmandığı dağa tek başına tırmanmaya karar verir. O ana dek hayatında ne varsa elinin tersi ile iterek kararını uygular.
Dağda kaldığı süre boyunca çocukluk, gençlik, iş , aşk ve aile hayatında yaşadıklarını, hayatını sorgulamaya başlar. Dağda karşılaştığı bir grup ile yaşadıkları ise kafası zaten karışık olan Erdem'i intihar denebilecek bir karar almaya iter. Gerisi kitapta tabii ki.
"İnsan canlı olduğu sürece henüz işin bitmediği, henüz son sözünü söylemediği gerçeğiyle yaşar."
Keyifli okumalar.