Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zamanımızın Bir Kahramanı

İntihar

Kaan Arslanoğlu

İntihar Gönderileri

İntihar kitaplarını, İntihar sözleri ve alıntılarını, İntihar yazarlarını, İntihar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
242 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kaan Arslanoğlu'nun okuduğum ikinci romanı olan "İntihar: Zamanımızın Bir Kahramanı" okuması oldukça yorucu olan eserlerden biri. Kitabı okuyabilmek için gerçekten dingin bir zihne ve oldukça serbest zamana ihtiyacınız var. Az önce bahsettiğim teknik meseleler dışında, olay örgüsünden karakterlerin işleniş biçimine ve zaman mekan betimlemelerine, sık tekrarlan
İntihar
İntihar
an geçmişe dönüşlere bayıldığımı itiraf etmeliyim. Kaan Arslanoğlu'nun kendisini sahaf raflarında dolanırken SESSİZLİK KULELERİ -2084- isimli romanı ile keşfetmiştim ve SESSİZLİK KULELERİ -2084- isimli romanla birlikte ben bu adamı okumalıyım diyerek İntihar: Zamanımızın Bir Kahramanı kitabını almıştım ve sanırım diğer romanlarıyla da devam edeceğim.
İntihar
İntiharKaan Arslanoğlu · İthaki Yayınları · 200518 okunma
Yoğun betimleme anlatıları ile harikulade bir roman
Kaan Arslanoğlu'nun okuduğum ikinci romanı olan "İntihar: Zamanımızın Bir Kahramanı" okuması oldukça yorucu olan eserlerden biri. Kitabı okuyabilmek için gerçekten dingin bir zihne ve oldukça serbest zamana ihtiyacınız var. Az önce bahsettiğim teknik meseleler dışında, olay örgüsünden karakterlerin işleniş biçimine ve zaman mekan betimlemelerine, sık tekrarlanan geçmişe dönüşlere bayıldığımı itiraf etmeliyim. Kaan Arslanoğlu'nun kendisini sahaf raflarında dolanırken SESSİZLİK KULELERİ -2084- isimli romanı ile keşfetmiştim ve SESSİZLİK KULELERİ -2084- isimli romanla birlikte ben bu adamı okumalıyım diyerek
İntihar
İntihar
İntihar: Zamanımızın Bir Kahramanı kitabını almıştım ve sanırım diğer romanlarıyla da devam edeceğim.
Reklam
Ölecekti ve hiçbir düşüncesinin hiçbir hükmü kalmayacaktı.
Biliyordu ki tüm bu neşe anları gelip geçici.
"Soğuktu dünyası, ıslaktı, soluk soluğaydı. Karanlıktı, rüzgarlıydı azıcık. Sırtında ağır bir yük vardı."
Sayfa 12 - ADAM YAYINLARI
Reklam
Kusursuz insan yok diyorlar. Doğru, kusursuz in­san yok ama kusurlar arasında hiç mi fark yok?
İnsan canlı­sı sayılmam pek. Karşılaştığım kişilerden en önce sinir olacak bir şey­ler bulup çıkarırım. Gayet yetenekliyim o konuda. Önce sıfır puan ve­ririm. Eksi puanla başlayanlar da var. Kişi artı bir şeyler yaparsa puanlarını yükseltir. Çoğu da on üzerinden iki üç puan da kalır. Beş puan alan çok nadir. Şimdi aklınızdan geçiyor, kendini ne sanıyor da beş nu­marayı zor veriyor diye. Ama İnsanlar bu kadar ne yapalım. Kendime beş numara bile vermem.
"Tutunamayan"ı oynayanlarla kaynıyor ortalık. Uyum­suz, sorunlu, her şeyi anlamsız bulduğunu söyleyen, tutunmak için hiçbir şey yapmadığı havasında yığınla insan. Oysa ellerine bir dikkat edin, demir pençeler görürsünüz. Çelik tırnaklar. Yakınlarında uzakla­rında ne görür ne hissederlerse pençelerini takarlar. Tutunurlar, hem de ne biçim tutunurlar. Boş vermiş görünümdedirler güya, uçan kuş­tan haberleri olur. Yaklaşmadan kokusundan tanırlar işlerine yarama­yacak olanı, selam bile vermezler uzaktan. Duygulu görünürler, acın­dırırlar kendilerini, yürekleriyle değil hesaplarıyla yaşarlar oysaki. "Dis­connectus Erectus" gibi bir ad takmışlardı bunlara galiba, Latince bil­se Connectus Erectus'tan daha anlamlı bir karşı isim bulabilirdi. Bü­tün bedenleriyle yapışanlar ya da tırnaklarıyla sıkı sıkı yek vücut olan­lar gibi... Alırlar da alırlar. Fare gibi üflerler kopartmadan önce bir şey­leri. Tırtıkladıkları, sürekli tırtıkladıkları bile fark edilmez o yüzden.
"İnsanlar hak ettikleri muameleyi görürler". Bir bölümü için belki geçerli. Hatta insanların çoğunluğu için. Ya azınlık­ta kalanların, çektiklerini hak etmeyenlerin yüklendiği acılar? Ya ço­cuklar, ya hayvanlar? Onların çektiklerini haklı, mantıklı kılan ne?
Reklam
İyileri kırmamak için iyilik numarası yapılabilir mi? Kızı, anasını, babasını, teyzesini kırmamak için yıllarca iyilik numarası yaptım. Sadece numara yapmak için uyumlu olunmazdı herhalde, içimde de buna yatkın bazı parçalar var­dı demek ki; yine de sonuç olarak denk gelmemişti bir şeyler. Gittikçe artan bir basınç yaratıyordu uyumluluk, gittikçe katlanılmaz bir bo­ğuntu. Ona yaklaşıp öpüyor. Mutlu muydu o zamanlar? Bir yanıyla mutluydu. Numara yapan yanı. Öbür yanı hiç ölmedi. Öl­mek ne, uykuya bile dalmadı. Öperken dahi bir gözü ona bakıyor; öbür gözü aynaya. Senin yaşamının anlamı bu mu? diye soruyor; küçümseyici...
Çekiliyordu toplumdan. Darda kalma­dıkça kimsenin yüzüne vurmazdı kusurlarını, çekilirdi. Yalnızlığına çe­kilirdi. Bu bir bahaneydi belki yalnız kalmak için. Burukluk duyuyordu. Burukluk birikiyordu. Yılların burukluk birikin­tisi. Koca bir boşluk duygusu. Her şeyi bırakmış olmanın, yaşamında­ ki hiçbir şeye gönülden bağlanamamanın başarısızlığı.
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.