İntihar Dükkanı, Jean Teulé tarafından kaleme alınmış karanlık bir roman olarak karşımıza çıkıyor. Teulé, toplumda tabu olarak görülen bir konuyu cesurane şekilde ele alıyor. Kitap, intihar etmek isteyen insanların gitmeleri için tasarlanmış bir dükkanın hikayesini anlatıyor.
Roman, intihar dükkanının sahibi Mishima'nın hayatına odaklanıyor. Mishima, bu sıradışı dükkanda insanların son dileklerine veda etmelerine ve diledikleri gibi ölmelerine olanak tanıyor. Ancak roman, sadece intihar eden insanların yaşamlarının son demetini anlatmıyor; aynı zamanda Mishima ve ailesinin hayatlarına da derinlemesine bakıyor, bizler de bu ailenin geçmişlerinden gelen bir dizi trajedi ve travmaya şahitlik etmiş oluyoruz.
Teulé'nin ironisini ve kara mizahını okurken duygular üzerine olan düşüncelerini de görüyoruz. İntihar dükkanının işleyişine dahil olurken ahlaki ve etik konuları tartışırken buluyorsunuz kendinizi.
Hayatta istedikleri gibi yaşayamamış olan insanların, belki de ilk ve son kez, hayatları üzerinde söz sahibi olup son dileklerini yerine getirebilme fikrini doğrusu kendim çok karmaşık buldum. Tabi Teulé'nin intiharın ardındaki acı ve umutsuzluğu, karakterlerin hayatlarındaki umut ve sevgi arayışlarını açıkça sunduğundan hiç şüphe yok.
Son olarak, kitabın son iki cümlesi beni o kadar şaşırttı ve canımı o kadar sıktı ki bana kitabın arkasındaki boş sayfalara kendi son sahnemi yazmayı düşündürdü. Her ne kadar yazardan bu son dışında başka bir şey beklenemez olsa da.