Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Iskalanmış Barış / Doğu Vilayetlerinde Misyonerlik, Etnik Kimlik Ve Devlet 1839-1938

Hans-Lukas Kieser

Iskalanmış Barış / Doğu Vilayetlerinde Misyonerlik, Etnik Kimlik Ve Devlet 1839-1938 Gönderileri

Iskalanmış Barış / Doğu Vilayetlerinde Misyonerlik, Etnik Kimlik Ve Devlet 1839-1938 kitaplarını, Iskalanmış Barış / Doğu Vilayetlerinde Misyonerlik, Etnik Kimlik Ve Devlet 1839-1938 sözleri ve alıntılarını, Iskalanmış Barış / Doğu Vilayetlerinde Misyonerlik, Etnik Kimlik Ve Devlet 1839-1938 yazarlarını, Iskalanmış Barış / Doğu Vilayetlerinde Misyonerlik, Etnik Kimlik Ve Devlet 1839-1938 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı imparatorluğunun 1830'lu ve 1840'lı yıllarda Kürdistan'a düzenlediği iç sefer, Kürtlerin "reform devleti"ne olan güvenlerini kalıcı bir şekilde yok etti.
Misyonerler
Misyonlar kendilerini tarihi akışa dört noktada müdahaleye yetkili görüyorlardı. 1- incilin tüm dünyaya yayılması 2- Yahudilerin Filistin'e dönmeleri ve dine dönmeleri 3- Papa'nın iktidarsızlaştırılması 4- İslam'ın iktidarsızlaştırılması
Reklam
Batı Avrupa'da savaş esnasında "dost" ve "düşman" milli devletler temelinde tanımlanırken, Osmanlı imparatorluğu ve Sovyet Rusya'daki iktidar sahipleri kendi vatandaşlarına karşı onları etnik-dinsel veya sınıf aidiyetine göre ayrıma tabi tutan cepheler oluşturmuşlardır.
... ve artık yeni Türkiye'nin temelleri kurulurken bütün ilim, bütün hakikat süngünün ucunda parlıyordu ve Türk kavmi safsata ve hezeyana mantıkla değil, yumrukla cevap verecekti, verdi, artık biz bizeyiz.
1915- Dersim Bu sayede onbinlerce insanın hayatı kurtulmuştu. Zengin Ermenilerin bu hizmet için yüklü meblağlar ödemeleri gerekirken, Dersimliler kendi fakirliklerine rağmen parası olmayanlardan da yardımlarını esirgememişlerdi. Bu nakliye işine gizli, ancak etkili bir şekilde katılan Harput misyonerleri, Dersim Kürtleri'nin kadınları ve çocukları kaçaklar genellikle bunlardan oluşuyordu- ortada bıraktıkları veya istismar ettikleri tek bir vakayı bile bildirmemişlerdir. ABD'deki Ermeni ailelerinin ABCFM kanalıyla yeraltındaki aile üyeleri için Harput'a gönderdikleri paralar bile, Dersimliler tarafından adreslerine teslim edilmiştir
Reklam
Türk milliyetçiliğinin ideologlarından olan Gökalp, ulusu "aynı dini, aynı dili, aynı ahlakı ve aynı estetik değerleri taşıyan bir kategori" olarak görüyordu
Dersim inanç dokusu üzerine Ümmet tarafından ısrarlı bir şekilde yayılan birtakım söylentilere rağmen, misyonerler Alevilerin "Küçük Asya'da yaşayan diğer herhangi bir ırk kadar ahlaklı" olduğunu düşünüyorlardı. Birkaç istisna dışında tekeşli yaşıyorlardı, ölçülü bir şekilde alkol tüketiyor, arada bir de esrar kullanıyorlardı. Buna rağmen şeriat kurallarına uymuyor, ne Ramazan ayında oruç tutuyor, ne aptes alıyor, ne de günde beş kez namaz kılıyorlardı; yerel ziyaretleri onlar için Mekke'den daha önemliydi.
Dersim'de, yani Anadolu Aleviliğinin merkezinde, bu hadise asgari ölçüde gerçekleşmişti. Aleviler, Eski ve Yeni Ahit de dahil olmak üzere tektanrıcılığın tüm kitaplarına saygı gösteriyor, ancak Kuran'ın son kutsal kitap olduğu fikrini reddediyorlardı. Dedeler, hiçbir misyonerin görmeyi başaramadığı Buyruh adlı bir kitapta, dinsel inanışlarının tüm içeriğinin kaydedildiğini söylüyorlardı
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.