Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karlar Ülkesi

Yasunari Kawabata

Karlar Ülkesi Sözleri ve Alıntıları

Karlar Ülkesi sözleri ve alıntılarını, Karlar Ülkesi kitap alıntılarını, Karlar Ülkesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onun tənhalığı qüssəni tapdalayıb,əzib iradəsini qeyri-adi dərəcədə möhkəmlətmişdi.
Reklam
Anlıyorsun madem söyle bana. söyle bana, içimden geçenleri de anlıyor musun? gördün mü, anlamıyorsun! bir dolu paran var, ama insanlığın eksik. hiçbir şeyi anlamıyorsun
Nobel ödülünü aldıkdan 3 sene sonra intihar eden Japon Y. Kavabata
"Karlar Ülkesi" romanında şöyle diyor: "İnsanlar birbirinden beton duvarlarla ayrılmış bulunuyor ve bu duvarlar herhangi bir sevgi akımına engel oluyor.Tabiat, kalkınma adına boğuluyor...." Peki bu ne biçim uygarlık? İnsanların değeri nedir? Namus, haysiyet, onur, saygı nerede kaldı?Kimlere güven duyulacak? Bunların hepsi artık geçerliliklerini yitirmiş kavramlar mı? Böyle bir toplum gerçekten hastadır. Ruhi bunalım sanayi toplumunu ve özellikle Batıyı öyle bir sarsmış ki insan ilişkileri dumura uğramışdır. Modern dünyada gerçekten İnsan ölüyor...
“Erkenden gölgelere boğulan vadinin üzerine akşam renkleri çökmüştü bile. Alaca karanlığın içinde, akşam güneşinin ışığını hâlâ yansıtan uzak dağlar iyice yakınlaşmış gibi görünüyordu. Zamanla uçurumlar, yakın ya da uzak, yüksek ya da alçak oluşlarına göre gölgelere bürünmeye başladı. Şimdi, ölgün bir ışık içinde yüzen karlı tepelerin ardında gökyüzü kıpkırmızıydı. Irmak kıyısında, kayak alanında, tapınak korusunda simsiyah sedirler seçiliyordu. Şimamura’nın içine çökmüş olan ıssız boşluğun üzerine Komako sıcacık bir ışık gibi serpildi.”
Benim eksikliğim nedir, ben neden böyle tüm varlığımla yaşayamıyorum
Reklam
İnsanlar birbirinden beton duvarlar ile ayrılmış bulunuyorlar ve bu duvarlar herhangi bir sevgi cereyanına mani oluyor. Tabiat boğuluyor, kalkınma adına...
İnsanlar her türlü sevgi titreşimine set vuran beton duvarlarla birbirinden ayrıldı. Gelişme uğruna tabiat fedâ ediliyor.
Nobel ödülünü aldıkdan 3 sene sonra intihar eden
Japon Romancı Yasunarey Kavabata "Karlar Ülkesi" romanında şöyle diyor: "İnsanlar birbirinden beton duvarlarla ayrılmış bulunuyor ve bu duvarlar herhangi bir sevgi akımına engel oluyor.Tabiat, kalkınma adına boğuluyor...." Peki bu ne biçim uygarlık? İnsanların değeri nedir? Namus, haysiyet, onur, saygı nerede kaldı?Kimlere güven duyulacak? Bunların hepsi artık geçerliliklerini yitirmiş kavramlar mı? Böyle bir toplum gerçekten hastadır. Ruhi bunalım sanayi toplumunu ve özellikle Batıyı öyle bir sarsmış ki insan ilişkileri dumura uğramışdır. Modern dünyada gerçekten İnsan ölüyor...
anlıyorsun madem söyle bana. söyle bana, içimden geçenleri de anlıyor musun? gördün mü, anlamıyorsun! bir dolu paran var, ama insanlığın eksik. hiçbir şeyi anlamıyorsun.
Reklam
Kendi hayalinde, Batı'dan gelme kitap ve resimlerle canlanan görüntülerin tadını çıkarıyordu. Hiç görmediği birine aşık olmakla birdi bu.
Sayfa 33 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
"...Şu Tokyolular çapraşık insanlar. öyle bir gürültü kargaşalık arasında yaşıyorlar ki, duyguları bölük pörçük oluyor." "her şey bölük pörçük dünyada." "ömürler bile, bir süre sonra..."
Kadının başka zaman biraz yalnız, biraz üzgünümsü duran o kemerli, ince burnu bugün, yanaklarındaki canlı rengin etkisiyle, “Ben de buradayım!” diye fısıldar gibiydi. Yumuşak dudaklar goncalaşarak büzüldükleri zaman bile, üzerlerinde oynak bir ışık geziniyordu. Bu dudakları şarkının bazı yerlerinde açılıp gerilseler de gene hemen büzülüp goncalaşıyorlardı. Kadının dudaklarındaki güzellik, vücudundaki güzelliğin eşiydi. Gözleri, ıslak ve parlak, onu yeni yetişen bir kıza benzetiyordu. Pudra sürmemişti. Varlığındaki geyşa cilasının üzerine bir kat dağ rengi geçmiş gibiydi. Yeni soyulmuş bir soğanın ya da açılmamış bir zambağın diriliğini andıran tenine, ta boynuna kadar, hafif bir pembelik yayılmıştı. Bu ten, her şeyden önce tertemizdi.
Bir insanın sevgiyle yoğurup ortaya çıkardığı bir yapıtın sesini ne zaman, nerede duyuracağı, kimleri esinleyip, heyecanlandıracağı önceden kestirilemiyordu.
Sayfa 131 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
Yüzünün katıksız ciddiliği onu yanındakilerden ayırıyordu. Kıpkırmızı kesilmekten nasılsa kaçınamayacaktı, ama hiç değilse bir şeycikler olmamış gibi davranabilse!..
Sayfa 52 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.