Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendileri ile Savaşanlar

Stefan Zweig

Kendileri ile Savaşanlar Hakkında

Kendileri ile Savaşanlar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Gözleri kamaştıran bir ruh yolculuğunun, tehlikeli ve ölümcül serüvencisi Stefan Zweig'ın kaleminden; kendini tanıma hırsıyla ruhunu savaş alanına çeviren üç yurtsuzun öyküsüdür bu kitap: Kleist... Olağanüstüne inanmadan olağanüstünde yaşayandı Kleist. Dünyayı bir trajedi olarak gördü, kendi dünyasından trajediler yarattı ve en sonunda hayatı emsalsiz bir trajediye dönüştü. "Sakin olmak, tutkular karşısında sakin olmak" diye inleyip durması boşunaydı. Çünkü onda her şeyden fazlasıyla vardı. Fazla duygulu ama fazla akıllı, fazla tutkulu ama fazla ahlâklı, fazla isyankâr ama fazla disiplinliydi. Bu tezatları, O'nun hayatına düğüm üstüne düğüm attı. Ve Kleist dünyadayken, orada, burada, ama hiç yurdunda olamadı. Nietzsche... En harika duayı eden, en Tanrısızdı o; "Sen ey kader dediğim, ruhumun yazgısı, ey içimdeki! Üstümdeki! Beni koru ve beni daha büyük bir kader için sakla." Ama böyle büyük dua etmesini bilen kişinin de duası hep işitilirdi. Ve Tanrı onu bir alev yaptı, açgözlü bir alev. Yandı, kendini eritti, tuttuğu her şeyi eritti, bıraktığı her şey kömür oldu. Düşünceler ona ateş gibi parladı, kelimeler kor olup dokularından fışkırdı, müzikse onun ruhunda bir yangındı. Nietzsche, insanlık için bir güneş çarpmasıydı. Ve Hölderlin... Bu dünyaya ya çok erken ya da çok geç gelmiş bir hayâlcidir o. Hassas ve derin varlığı yalnızca şiirsel havada nefes alabildi. Ne bütünlük ne de bir ahenk bulabilirdi, hayâlî bir Grek ülkesi dışında. Hölderlin hayatı şiire dönüştürmez, hayattan şiire kaçar, şiiri varlığının daha yüksek, daha hakiki gerçekliği sayarak. Şiirlerde ve şarkılarda eser onun ruhu... Dünyayı efsaneleştirir şiirle Hölderlin ve bütün varoluşu tümden şiirleştirir... (Arka Kapak)
Çevirmen:
Gürsel Aytaç
Gürsel Aytaç
Tasarımcı:
Aziz Tuna
Aziz Tuna
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 226Basım Tarihi: 1 Ocak 2014İlk Yayın Tarihi: 1925Yayınevi: Doğu Batı YayınlarıOrijinal Adı: Der Kampf mit dem Dämon. Hölderlin, Kleist, Nietzsche, (Die Baumeister der Welt #2)
ISBN: 9789758717743Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 58.7
Erkek% 41.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.