Öne Çıkan Kimlik ve Şiddet kitaplarını, öne çıkan Kimlik ve Şiddet sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kimlik ve Şiddet yazarlarını, öne çıkan Kimlik ve Şiddet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
MIT'den ya da Princeton veya Stanford'dan bir modern matematikçinin zor bir bilgi işlem sorununu çözmek için bir "algoritma" bulması, bugün bile, "algoritma" terimini onun adına borçlu olduğumuz, 9. yüzyıl Arap matematikçisi Musa el Harezmi'nin katkılarının anılmasına vesile olmaktadır ("cebir" terimi onun Hesab ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabından gelmektedir). Matematik, bilim ve teknoloji tarihindeki diğer birçok gelişmeyi de Müslüman entelektüellere borçluyuz.
(..) dünyadaki insanların din temelli sınıflandırılmasına gittikçe daha fazla bel bağlanması Batının küresel terörizme ve çatışmaya tepkisini de özellikle hoyratlaştırmaktadır.
Dünyanın zenginler ile yoksullar arasında bölündüğü algısı, hoş nutsuzluk tohumlarının ekilmesini çok kolaylaştırmakta ve bu da, insanları genellikle "misillemeci şiddet" olarak görülen şey uğruna seferber etme olanaklarını yaratmaktadır.
Aklın uzanımını (eleştirel irdeleme de içinde) daraltmak yerine genişleten sekterlik ve bağnazlıktan uzak bir okul eğitiminin önemini ne kadar vurgulasak azdır. Shakespeare bu konudaki düşüncesini dile getirirken şöyle diyordu: "Bazı insanlar büyük doğar, bazıları büyüklüğü sonradan yakalar ve bazı insanlara da büyüklük dayatılır." Çocukların eğitiminde, önlerinde uzun bir yaşam duran gençlere küçüklüğün "dayatılmadığından" emin olmamız gerekir. Burada çok şeyin geleceği söz konusudur.
(..) kimliklerimize ister kendi kabul ettiğimiz biçimde ister başkalarının bizi gördüğü biçimde bakıyor olalım, bu tercihi belirli kısıtlar içinde yaparız. Ama bu asla şaşırtıcı değildir-tercihlerle karşı karşıya geldiğimiz her seferinde karşılaştığımız durum budur. Her türlü tercih her zaman belirli kısıtlar çerçevesinde yapılır ve herhangi bir tercihin en temel yönü herhalde budur. (..) tüketicinin tercihini her zaman bir bütçe kısıtları çerçevesinde yaptığını her iktisat öğrencisi bilir, ama bundan tüketicinin tercihi diye bir şeyin söz konusu olmadığı sonucu değil, sadece tercihini kendi bütçesi çerçevesinde yapmak zorunda olduğu sonucu çıkar.
(..) dünyadaki çatışma ve barbarlıkların çoğu kendine özgü ve seçeneksiz bir kimlik yanılsaması sayesinde sürdürülebilmiştir. Nefret tohumları ekme sanatı diğer aidiyetleri boğan şu ya da bu sözde egemen kimliğinin büyüleyici gücünü harekete geçirme biçimini alır ve buna uygun savaşçı bir kimliğe dönüştüğünde de, insanlara karşı normal olarak besleyebileceğimiz sempatiyi ve doğal iyilikseverliği bastırabilir. Sonuç, ilkel bir yerel şiddet ya da ustalıklı bir küresel şiddet ve terörizm olabilir.