Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kırık Rapsodi

Neslihan Stamboli

Kırık Rapsodi Gönderileri

Kırık Rapsodi kitaplarını, Kırık Rapsodi sözleri ve alıntılarını, Kırık Rapsodi yazarlarını, Kırık Rapsodi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rüyacığım, düğüm ne zaman çözülüyor biliyor musun? Acı olsun, tatlı olsun, geçmişin gerçek olmadığını fark edebildiğinde. Kaybettiklerinin geri geleceği günün özlemiyle rüya görmekten vazgeçtiğinde…
Tabiii hayat limonata değil… ama benziyor! Herkesin hayatı algılama şekli farklı. Çünkü hepsinin geçmişte yaşadıkları, taşıdığı yaralar ve bunların yarattığı korkular farklı. Limonatanın gerçek tadını alabilmek için geçmişte yaşadıklarımızın bıraktığı izlerin ve geleceğe dönük korkularımızın farkına varmamız gerek
Reklam
"Onun için sular hep bulanıktı. Hep bir pişmanlık içindeydi. Sonra pişmanlıkları öfkeye dönüştü zamanla öfkesi yerini hüzüne bıraktı."
Gyula Krudy'nin yazdıkları geldi aklına: Mutluluk, arzuların tatmin olması ile ızdırapların başlaması arasındaki kısacık bir soluktur.
Dayanacak tek bir duvarı bile olmayan kapkaranlık bir odanın içine hapsolmuş hissediyordu kendini. Attığın adımın ne zaman boşluğa denk geleceğini bilemediğin için donup kaldıgin, çaresizlikle kıvrandığın, ama kılını bile kıpırdatamadığın açık bir hapishane.
Kendilerini bekleyen ölümün farkındalar mı acaba, diye düşündü. Böylesi bir huzurun arasında insanlar birbirlerinden nasıl nefret edebiliyor? nasıl savaşabiliyor? Nasıl birbirlerinin canına kıyabiliyorlar?
Reklam
Kendini tanımadığın sürece kendine karşı hoşgörülü olamıyorsun. Kendine hoşgörün yoksa, başkalarına hiçbir zaman hoşgörülü davranmıyorsun. Kendini affedemezsen, hiç kimseyi affedemiyorsun. Kendin özgür olmadıkça, kimseye özgürlüğünü veremiyorsun. ve en önemlisi kendini sevemezsen, başkalarını sevemiyorsun. Başkalarını sevemediğinde, kalbini açamadığında korkularının ne kadar yersiz olduğunu göremiyor, onları yenemiyorsun. Ve bu korkular hayallerini gerçekleştirmene engel oluyor.
Düğüm ne zaman çözülüyor biliyor musun?Kaybettiklerinin geri geleceği günün özlemiyle rüya görmekten vazgeçtiğinde. Geçmişte kaybettiklerin hiçbir zaman geri gelmiyor.. kayıplarının sende bıraktığı izleri fark edebilmek gerek... Bunları kabullenmek gerek.... Bu izlerle barışabilmek gerek... Kaybettiklerinin yerine bugün başka şeyler var. Onları da kaybetmeden görebilmeli bugünü yaşayabilmelisin... Yaşamın tadına varabilmelisin.
Onun için sular hep bulanıktı. Hep bir pişmanlık içindeydi. Sonra pişmanlıkları öfkeye dönüştü zamanla öfkesi yerini hüzne bıraktı. Hep, güneşi görebileceği, çiçek açabileceği,kaybolmuş bir geçmişi yeniden yaşayabileceği bir geleceğin özlemiyle hüzün içinde yaşadı.
Aslında onu bitirip tüketen yaşadığı açılardan çok o acıların izlerinin üstesinden gelememesi, kaybolmuş bir geçmişin özlemi içinde yaşaması oldu. Geçmişte tıkanıp kalmak berbat bir duygudur . Dayanılmaz yükü eziverir insanı.
Reklam
Nilüfer çiçeğinin bilir misin? iyice açmış güzel bir nilüfer sakin gölün üzerinde öylesine asil ve huzurlu salınır ki onun bu haline bakan hayatında hiç zorluk çekmediğini sanır. Halbuki onun çiçek açabilmesi için, köklerinin içinde bulunduğu çamurdan beslenerek, bulanık sularda büyümesi ve sonunda suyun yüzüne çıkarak güneşin ışığını görmesi gerekmiştir.
Yersiz ufacık bir sözcüğün, istenmeyen bir çığı başlatacak bir patlamaya dönüşmesinden korkuyor, ağzını açamıyordu.
Hiç sevmediği "İdare ediver" yöntemiyle yaşamları vasat bir döngüye girmiş dönüp duruyordu.
Modernlik, mutlaka eskiyi kökünden söküp atmak ve yerine insanlara tüm geçmişlerini unutturacak kişiliksiz ama illa ki yepyeni çirkinlikler mi getirmekti? Eskilere bakmak, onları korumak çağın yeniliklerine ayak uydurmalarını sağlayacak değişiklikler yapmak olmuyor muydu?
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.