İş hayatında yarım asrı tamamladım. Her anı dolu geçen iş hayatımın, yöneticiliğin yanı sıra, liderlik konusunda da "paylaşacak deneyim" sahibi olmamı sağladığına inanıyorum.
Bilgi paylaşıldıkça zenginleşir ve anlam kazanır. Bu düşünceden hareketle, mümkün olduğunca bilgi paylaşımına önem veriyorum. Bu da liderliğin bir yansıması olsa gerekir.
Bana göre liderlik üç başlık altında ele alınabilir.
Birincisi, doğuştan liderlik -ki, bu yetenek zaman içerisinde yaşanılanlarla geliştirilebilir -, ikincisi çalışılarak, ortamlarda bulunularak edinilen liderlik, üçüncüsü ise eğitimle edinilen ve kişinin geliştirdiği liderliktir.
Liderin vasıfları içerisinde bana göre çok önemli bir konu var. Lider mütevazı olmalı ve iş ortamında kızdığı kişinin yeri geldiğinde gönlünü alabilen esneklik sergilemeli.
Lider kararlı hareket etmeli, pratik zekası bulunmalı. Ne yapacağını bilen, pratik zekası ile de çözümün kaynağı olmalı.
Çok sık yöneltilen bir soruya değinmek istiyorum. İyi bir lider, iyi bir yönetici olabilir mi? İyi bir lider, iyi bir yönetici olmayabilir. Ama işte bu noktada iyi yöneticiler devreye girer ve liderin liderlik vasıflarından azami ölçüde yararlanılarak kurumun başarısının sürekliliğini ve artışını sağlarlar.
Lider duyguları ile hareket eder ama kesinlikle duygusal karar almamalı.
Lider hayalleri olan, hayallerinde geliştirdiği projeleri gerçekleştirmeyi bilen kişidir. Gerektiğinde takım ve kadrolar kurarak hayal ettiği projelerin gerçekleştirilmesini sağlayan, takımda bulunanların fikirlerini derleyip, birleştirerek yeni yol çizen kişidir.
Hayaller mümkün olduğu kadar ulaşılabilir olmalı. Lider her hayali gerçekleştiğinde, yeni bir tasarım ve hayal kurarak, yeni hedefler belirlemeli. Hayali olmayanın hedefi olmaz, hedefi olmayanın hayali gerçekleşmez.
