Kıssaların Dili

Mustafa Öztürk

Kıssaların Dili Sözleri ve Alıntıları

Kıssaların Dili sözleri ve alıntılarını, Kıssaların Dili kitap alıntılarını, Kıssaların Dili en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zira İslam akıl, ilim ve beşer fıtratına uygunluk, bireylerin ruhlarını arındırma ve kamu yararının gelişimini sağlama gibi temel ilkeler üzerine bina edilmiştir.
Kur'an baştan sona tarandığında, kıssalarda zikri geçen olayların aktarımında kronolojik sürecin pek dikkate alınmadığı fark edilir. Dahası, peygamber kıssaları çoğu zaman fragmanlar hâlinde aktarılır ve bu aktarım biçiminde zaman, mekan ve aktörlere ait tarihsellikler çok kere müphem bırakılır.
Sayfa 21
Reklam
(...) biz özellikle "Hint-İslam Modernistleri" veya daha spesifik olarak "el-Kur'âniyyûn" (Kur'ancılar-Ehl-i Kur'an Ekolü) diye anılan çevrelerden farklı olarak mucizenin imkânını reddetmekten öte bunun fiilen vukû bulmadığını, dolayısıyla kıssalarda bildik anlamda mucize gibi tasvir edilen hâdiselerin aslında doğal olayların Allah-merkezli dil sistemine uygun biçimde formüle edilmesinden ibaret olduğunu düşünmekteyiz.
Sayfa 19
Kıssalar bağlamında Allah-İnsan-Tarih İlişkisi
Kur’an’daki anlatıma göre birçok halk zulüm diye ifade edilen tutum ve davranışlarından dolayı helak olup gitmesine karşın İsrailoğulları kendilerine gönderilen onca vahye rağmen kimi zaman buzağı heykeline tapınmaları, kimi zaman Hz. Musa gibi bir peygambere, “Sen ve tanrın beraberce gidin [o zorba halkla] savaşın” (5.Mâide 24) demelerine, kimi zaman kendi peygamberlerini öldürmelerine, yani kısaca zulmün, isyankârlığın ve nankörlüğün hemen her çeşidini icra etmelerine rağmen topyekûn helak edilmemişlerdir. Bu durum ister istemez şöyle bir soruyu akla akla getirmektedir: Âd, Semûd, Ress gibi birçok halk tarihin muhtelif dönemlerinde topyekûn helak edilirken ve galip ihtimalle bebekler, çocuklar gibi nice masumlar da bu helakten nasibini alırken, Tanrı aynı helak yasasını söz konusu halklardan daha büyük suçlar işledikleri su götürmez olan İsrailoğulları’na niçin uygulamadı? Yahut tanrısal yasanın (sünnetullah) işleyişinde veya en azından ilâhi helak prosedüründe böyle bir değişikliği iktiza eden, dolayısıyla Tanrı’nın özellikle Musa’dan itibaren sürekli olarak İsrailoğulları’yla meşgul olmasını gerektiren sebep neydi?
ANKARA OKULU
Kuran'daki kıssalar, tarihî malumat aktarmak için değil Hz. Muhammed vasıtasıyla yürütülen risalet misyonuna bir şekilde katkı sağlamak maksadıyla anlatılmaktadır.
Tasavvufî telakkiye göre kıssada Allah'ın kendi katından bir ilim (ilm-i ledün) bahşettiği kul (Hızır) Hz. Musa'ya rehberlik (irşad) etmektedir. Kıssa bundan dolayı 9. yüzyıldan itibaren sufî çevrelerde özel bir ilgiye mazhar olmuş ve tasavvufun ruhuna uygun biçimde yorumlanmıştır.
Sayfa 203
Reklam
104 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.