Hitler Almanya'sında yahudilerin neler yaşadığını biliyoruz ya Almanlar? Muhalif olanlar, partiye üye olmayanlar, yahudi dostu olup onlarla bir derdi olmayan veya yardım eden aklı selim Almanlar neler yaşadı, işte bu kitap bize bunu anlatıyor.
Aileni ve kendini korumak için muhalif olduğunu gizleme zorunluluğu, çocuklarını gençlik kamplarına gönderme zorunluluğu, işlerin devam etsin diye aç kalmamak için partiye üye olma zorunluluğu, yoksulluk. Tüm bunlar ve savaş durumunda yaşananlar evlatlık bir kız çocuğu ve bir aile üzerinden sade bir dille anlatılmış. Kitabın anlatıcısı çok ilginç biri ve bölümlerin başlangıç şekli de farklı. İlk sayfalarda yadırgasam da bölümler uzayınca alıştım. Çok ipucu vermemeye çalışıyorum ki hevesiniz kaçmadan okuyun.
Hans Hubermann, sen nasıl iyi bir insansın nasıl iyi bir babasın. Kitabın en sevdiğim karakteri sendin.
Rosa Hubermann, ah sevgiyi göstermeyi bilemeyen kadın. Merak etme yüreğindeki gizli cevheri gördük biz.
Rudy Steiner, tatlı çocuğum inan sadece senin için gözyaşı döktüm.
Max Vandenburg, Kelime Silkeleyicisi'ni çok beğendim Max. Kelimelerin gücünü keşfedenler ellerindeki imkânlarla bu kelimeleri ve peşine sembolleri beyinlere kazıyorlar. Kitleleri peşlerinden sürüklüyorlar. Her dönem böyleleri çıkıyor. Kitapta en sevdiğim yer senin küçük kitabındı.
Liesel Meminger, akıllı küçük kız. Küçük kitap hırsızı. Hiç vazgeçme kitaplardan... Onların sana verdiği umut seni ayakta tutan...
Ve anlatıcı... Bir gün seninle tanışacağımı biliyorum lütfen acele etme...