Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

David Barsamian'la Konuşmalar

Kültür ve Direniş

Edward Said

Öne Çıkan Kültür ve Direniş Gönderileri

Öne Çıkan Kültür ve Direniş kitaplarını, öne çıkan Kültür ve Direniş sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kültür ve Direniş yazarlarını, öne çıkan Kültür ve Direniş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben iyiyim. Tedavi edilemeyen, ama kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalığım var. Periyodik olarak tedavi görmek zorundayım. İnsan yaşlanırken mutlaka bir şeyler kaybediyor, ama zihnim hâlâ işlek.
İşsizlik oranı yüzde 50’nin üstünde. Hepimizdeki duygu, bu dünyada tek başına olduğumuz yönünde. Etrafımız kuşatılmış. Bu belirli düşmana kar­şı yüz yıldır sürdürdüğümüz mücadeleye rağmen, bizim durumumuz dünyanın umurunda değil. Kendi durumumuzu açıklayan başlıca sebep bu.
Reklam
217 syf.
9/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
"Kendimi örnek göstermek istemem, ama ben her iki dünyaya da aitim. Ben iki dünyanın birarada yaşamasını her zaman mümkün görmüşümdür, çünkü iki tarafta da benzer düşünceli insanlann birlikte yaşamayı istediklerini, akılcı tartışmalara inandıklarını, dinsel bir politika yerine seküler bir politikayı yeğlediklerini, kaba kuvvetin, militerleşmenin ve baskının hiçbir soruna çözüm getirmeyip, her ne pahasına olursa olsun reddedilmesinden yana tavır aldıklannı bilirim. Ben şimdi, kendim pasifist olmasam da ve bu ortamın hemen kalkmayacağından emin olduğumdan, pasifizmi savunmaya istekli olduğum bir noktadayım. Orduların kimseye faydası yok."
Kültür ve Direniş
Kültür ve DirenişEdward Said · Agora Kitaplığı · 200960 okunma
Hiçbir ırkın tekelinde değildir güzellik, ne zekâ, ne de güç, herkese yer vardır, zafer randevusunda
İsrailliler boy gösterip kendilerine dair kurban bir halk imajı çizmekte pek mahir davranıyorlar. Hitler’in Yahudilere reva gördüğü muamelelerin aynen peşinden giderek bütün suçu ve sorumluluğu kurbanlara atan en kaba propaganda yöntemlerine başvuruyorlar.”
Yahudilerin yaşadığı felaketin bedelini Filistinliler ödüyor.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
...biz tarihimizin önemli bir kısmında kapalı bir toplum olarak bırakıldık. Biz görünmez insanlarız, görünmez bir halkız. İsrail'in anlatısının gücü ve etkisi, neredeyse tümüyle, bir çöle gelen ve bu çöldeki insanlara karşı, onları kasabalarda ve şehirlerde yerleşik hayat sürüp, kendi toplumsal varlıkları olan bir yerli halk değil, sürülüp kovulması gereken göçebeler olarak göstererek davranmış öncülerinin kahraman konumuna oturtulmasından geliyor.
Yahudilerin maruz kaldıkları hunharca bir zulümdü ve gerçekten eşi benzeri yoktu. Fakat öte yandan, bu geçmiş, Filistinlilerin İsraillilerin elinden çektikleri korkunç cezayı ayırmanın bir bahanesi olarak da kullanılamaz. Bu acılar kıyaslanamaz. Tek söylenebilecek olan,ikisinin de kabul edilemez zulümler olduğudur.
Sayfa 201Kitabı okudu
Tektanrıcılığın en çirkin yönleri halkları birbirine karşı kışkırtmakta kullanılıyordu.
...eğer lsrail var olmaya devam edecekse, ancak Araplar ve Müslümanlarla dostluk ve eşitlik temelinde bu şansı bulabilir.
Reklam
Bir İsrailli için kabul edilmesi çok güç bir düşünce olsa bile, onlar bu topraklarda Holokost'tan kaçan büyük, kahraman bir figür oldukları için değil, yurdundan ettikleri, öldürdükleri ya da sürüp kovdukları başka bir halkın sırtına basarak yaşamaktadırlar.
Bu, iki devlet arasında bir savaş değil. Bu, temelde sömürge ordusuna sahip bir devletin, her türlü kolektif cezalandırma yöntemlerine başvurarak, sömürgeleştirilmiş bir devletsiz halkın üzerine saldırdığı bir savaş.
...bir durumu değiştirmenin tek yolu, o durumun muhatabı olanların bizzat kendilerinin okumaya, sorgulamaya,yüzleşmeye, hapishaneden kurtulmaya yönelmeleridir.
İsrailliler, karşı tarafta kuşaklar boyunca silinmeyecek ölçüde hınç ve nefret birikmesine sebep oluyorlar. Uzun görüşlü bir politikaları yok. ABD'nin kendilerini ebediyen destekleyemeyeceğinin, dünyanın geri kalanının kendilerinin uluslararası hukuku ve BM kararlarını sürgit çiğnemelerine göz yumamayacağının da bilincindeler. Bir gün gelecek, bütün bu yaptıklarının faturası önlerine konacak.
Özünde barış süreci Filistin yönetiminin İsrail'in koşullarını kabullenmesinden öteye gitmemiştir.... Amerikalıların ve İsraillilerin bütün amacı, işgale ayar verilmesinde Filistin'in onayını almanın bir yolunu bulmak. Bunların hepsi barışa doğru giden adımlar olarak gösteriliyor, oysa ortada korkunç bir sahtekarlık dönüyor.
159 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.