Uçurumun dibinde çıplak bir ceset bulunur...
Kitap, söylentilerin, fısıltılarla dalga dalga yayıldığı, belirsiz, sisli, bir köy atmosferinde yaşanan esrarengiz ölümle başlıyor. Sözlü geleneğin hakim olduğu, bilinmeyen, karanlık, büyülü bir diyara doğru çekiliyoruz yavaş yavaş. Çetin bir doğada, onunla bütünleşik yaşayan kadim toplulukların duygusu, acımasız vahşilik, insana dair bilgelik içiçe geçmiş. Şiirsel diliyle, masalsı anlatımıyla, ezgisini duyduğumuz bilinmedik isimlendirmeleriyle, düşündürücü söylenceleriyle güçlenen bir etkisi var. Ve bu sarsıcı etki, kitabın sonuna kadar korunuyor.
Burhan Sönmez'in Kuzey'i, konusuyla, diliyle, köklü kültürümüzden beslenen katman katman dokusuyla, varoluşunu arayan felsefi boyutuyla ve yaşam için yaktığı umut ışığıyla Çağdaş Türk Edebiyatının sıradışı örneklerinden biri.
Okumayı seven dostlarımın sık sık vurguladığı gibi "Edebiyat herkese iyi gelir". Bu kitap varolduğu için, onu bulduğum için mutluyum. Yazarına minnettarım.