Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meşk Olsun Gönderileri

Meşk Olsun kitaplarını, Meşk Olsun sözleri ve alıntılarını, Meşk Olsun yazarlarını, Meşk Olsun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kötü oldu Sebuh usta
Ermeniler ve Rumlar eskiden bizim için "öteki," diye tabir edilen farklı unsurların yakın, munis ve komşu numuneleri idi.1. Cihan Harbi bu milli unsurlara hitaben 'evli evine köylü köyüne' çağrısında bulunan bir kabalığın eaeriydi.Batılılılar hastalanınca bizim gibiler de onların ilaçlarını içmek zorunda kaldılar.Harbi başlatırken bize sormak gereğini hissetmediler, hatta harbe iştirak etme konusunda bile fikrimizi almak luzümunu hissetmediler, böylece sürüklendiğimiz bir melhame-i kübra da kazanma ihtimalimiz yoktu.İlk kim başlattı sualinin çengeline takılmadan söylemek lazım gelirse neticede siz memleketinizden oldunuz, biz komşularımızdan.Kötü oldu Sebuh usta.
Sayfa 242 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Reklam
Nasıl Entel Olunur :)
Evvela temel tüketim maddelerinin fiyatları söz konusu olduğunda henüz yarım saat önce Merih'ten gelmiş gibi "Neden bahsediyorsun kuzum? gibi ilgisiz bir tavra bürünerek# biz aşmışız böyle ayrıntıları" mesajı yayınlamanız gerekecek.Pırasa ve soğanın pahalılaştığı gibi yolundaki sohbetlere katılmak "crebilitenizi" sarsar.Cool davranış tarzını ruhunuza nakşetmeniz gerek.Cool olmak şu bizim gıcık olmak diye tabir olunan şey ile aynıdır.Cool olmak ısrarla savunulan bir ilgisizlik halidir; ancak kendi aşiretinden biriyle karşılaştığında küçük bir zaman parçası samimi davranmaya hakkınız vardır. Konuşmalarınıza yeddi ceddinizin İngiliz mürebbiyeler tarafından büyütüldüğü havasını vererek "aklıma gelmiyor neydi bunun Türkçesi be, kahretsin" şeklinde homurdanmak sizi çok şık gösterecektir.Gerçekte İngilizce bilmenize gerek yok 80-100 kilit kelime öğrenmeniz yeter bile. Bu yaştan sonra numaralı gözlüğe düşüp trendy olacağım diye sabahlara kadar bir kelimesini anlamadığınız kitaplara gömülmeniz de gerekecek.Şaka şaka onunda kolayı var.Ofisinlzdeki maun masanın en görünür yerine bir kaç, best seller, iki üç ecnebi dergisi attırırsanız yetişir."Foucoult mu müthiş şekerim, derinliğinde kayboluyor insan" filan kabilinden lafları nereden olsa öğrenirsiniz. Ee bu noktadan sonra imambayıldı, mercimekli bulgur pilavı, naneli tarhana çorbası yiyecek, çarşı pazara çıktığınızda köşe başındaki köfteci ve pideciye giderek kifaf-ı nefs edecek değilsiniz artık.
Sayfa 224 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Önüne Gelene Ders
Efendi her önüne gelene ders veriyorsun bu nasıl iş? Bir kimse bostanına karpuz eker.Karpuzlar büyüdükten sonra en iyilerini satıp geri kalanını da hayvanlarına yedirir.O bostanı ekenin bundan zararı var mı kardeşim ; ders verdiklerimiz hiç bir şey yapmayıp bir kötü huyundan vazgeçse bu da bir kăr değil mi?
Sayfa 247 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Mal kimlere verilir
Kardaşlarım bir kimse öldükten sonra malımı dünyanın en cahiline verin dese, Hafızı Kur'an olup da mânâsını yaşamayana verilmeliymiş ; yine bir kimse ben öldükten sonra malımı en alim bir kişiye verin dese Kur'an ı yüzünden okumayı bilmese de hükmünce amel edene verilmeliymiş
Sayfa 247 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Sanat Filmi :)
Ardından alabildiğine bunalan ve bunalımını seviyeli birliktelikler diye tabir edilen gayrı meşru ilişkilerde dindirmeye kalkışan garip tiplerin doldurduğu sosyal gerçekçi filmler geldi.Halbuki ahali sinemaya memleket kurtarmak ve entellerin nasıl bunaldığını anlamak için gitmiyordu ve toplumcu sinemanın sancılarıda onu hiç ilgilendirmiyordu.Sanat hayatı değiştirmek ve taklit etmek yerine ona "özge bir temaşa" getirmeliydi.Köhnemiş Yeşilçam sineması, bu kadarcığını olsun yapabilmişti ama toplumcu gerçekçi sinema emekçileri bu kadarcığını bile yapamadan piyasadan silindiler
Sayfa 263 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Reklam
Dinlemedik ki başımız ağrısın :)
Bir gün bir adam ziyaretine geldi bir çok mevzudan konuştu.Sonra İsmail efendiye galiba çok konuştuk başınızı ağrıttık deyince.İsmail Efendi: Kardaşım dinlemedik ki başımız ağrısın
Sayfa 249 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Eski Zaman Şakaları :)
Okuma yazması yoktu ; ince hesap bilmezdi.Paraları tanır, yuvarlak hesapları zihinden yapar lakin çetrefil bir 'aksata' meselesiyle karşılaşınca altından karşılamayacağını bilir ve yok derdi. -Ne demek yok, şurada var işte 350 gr kuru üzüm tartsana -Yok dedikse yok, üsteleme git başkasından al Kilosu diyelim ki 275 kuruş olan kuru üzümün 350 gramının kaç kuruşa tekabül edeceğini hesaplamayı gözü kesmezdi.Bu özelliğini bilen muzip dükkan komşuları alışveriş için şehre inmiş bir köylü bulur eline 45 kuruş sıkıştırıp 200 gr toz şeker almaya yollarlardı dükkana.Böyle "gıcık" müşterileri kovmaktan beter ederdi.
Sayfa 220 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Doğru Fikir
Bir fikrin doğru veya isabetli olması ile o fikrin fikri sabit halini alması arasındaki farktan söz etmeye çalışıyorum neyi abartırsanız zıddına inkılap eder; neyi tekleştirirseniz onu çoğaltmış olursunuz herşeyin kutsallaştığı yerde herşey sıradandır
Sayfa 34 - Ötüken Yayınları 1.baskı