Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye

Nureddin Nebati

Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye Gönderileri

Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye kitaplarını, Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye sözleri ve alıntılarını, Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye yazarlarını, Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
28 Şubat atmosferi aynı zamanda statükonun pozisyonuna dair bilgileri güncellemek anlamında önemlidir. 28 Şubat Dönemi merkezin farklı kimlik taleplerine yönelik sekter ve otoriter tavrını gözler önüne sermiş, Tek Parti Dönemi atmosferini yeniden üretmiştir. Jakoben, elitist, vesayetçi damar bir kez daha kendisini halktan üstün görmüş, siyasetin içi boşaltılmış, toplumdan uzaklaştırılmıştır.
Sayfa 188Kitabı okudu
"28 Şubat" literatürde "postmodern darbe" olarak geçmektedir. Bunun sebebi merkezin Kemalist ve seçkinci hegemonyasını tanklar ve tüfekler gölgesinde değil, ordu, yargı ve medya üçgeninde gerçekleştirilen topyekûn bir sindirme atmosferi ile yeniden üretmesidir.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Adil Düzen, 20. yüzyılda hüküm süren kapitalizme veya sosyalizme dayalı toplumsal modellerin olumlu yönlerini kapsayıp geliştiren ama bu ikisini de aşan üçüncü bir yol önermektedir. Kapitalizm ve sosyalizmin materyalizmi, tahakküme dayalı anlayışı, kültürel hegemonya eğilimi reddedilirken, örneğin kapitalizmin serbest piyasa ekonomisi, girişim teşviki, özel mülkiyet gibi unsurları ele alınıp hakkaniyet ve adalet temelinde, İslami bir revizyondan geçirilmektedir (Çınar, 2005: 137).
Sayfa 179Kitabı okudu
AD'ye göre halihazırda vuku bulan köle düzeni "Batı taklitçisi partiler" aracığıyla Türkiye'yi sömürmekteydi. Dünya emperyalizmi fakirden alıp zengine vermekte ve sadece Türkiye'yi değil, dünyadaki tüm Müslüman ülkeleri ve insanlığı domine etmekteydi (Erbakan, 1991: 2). Faizci kapitalist sistem dünyayı beş unsur (mikrop) aracılığıyla sömürmekteydi: faiz, haksız vergi, darphane, kambiyo ve kredi sistemi mikrobu. (Erbakan, 1991: 3-4).
Sayfa 175Kitabı okudu
Adil Düzen kapitalizm ve sosyalizme alternatif "ideal düzen" olarak tarif edilmektedir. Batı medeniyetinin sonradan kurduğu kapitalizm ve sosyalizm Adil Düzeni bozarak, çarpıtmıştır. Halihazırda uygulanan köle düzeni milyonlarca insanı geçim sıkıntısı, sefalet, işsizlik ve geri kalmışlığa mahkûm ederek ezmekte, yığınlardan haksız olarak elde edilen bu kazanç siyonist ve emperyalistlerden oluşan mutlu bir azınlığı güçlendirmektedir (Erbakan, 1991: 11). Bu sistemler mağduriyet ve dejenerasyona sebep olmuş ve insan tabiatına aykırı bir yapı kurmuştur. Yapılması gereken "zulümden Hakk'a dönmek"tir (Erbakan, 1991: 77). Sorun bir anlamda "yanlış idare" problemi olarak da algılanmaktadır. Nitekim İslam yönetim anlayışının temelinde ehliyet ve erdem önemli bir unsurdur. Ayrıca tek tek Müslümanların görevi "iyi ve doğru yolu izlemek, ve teşvik etmek, kötü ve yanlış yolu önlemek ve ondan sakınmak"tır (Lewis, 2011: 105).
Sayfa 174Kitabı okudu
Adil Düzen'in çıkış noktasını ve dayanaklarını anlamak bağlamında İslamın siyaset kuramı ve ekonomik yaklaşımlarını değerlendirmek gerekmektedir. Cemal Nar'a göre İslam siyasi bir dindir. "Başta Hz. Muhammed (sav) olmak üzere, Allah'ın gönderdiği bütün peygamberler, Allah'tan aldıkları ve insanları dünyada ve ahirette mutlu kılacak bütün bir ilke ve ilişkiler manzumesini belli bir düzen içinde insanlara sunan ve uygulayan 'siyaset önderleri'dir" (Nar, 2007: 23). Bu yönüyle Nar, İslamın bir devlet dini olduğunu ifade etmektedir. Devlet Allah'ın kanunlarını bütün topluma nüfuz ettirebilmek amacıyla başvurulan bir araçtır (Nar, 2007: 24). İslam hukuku dini siyasetten, siyaseti ahlaktan ve ahlakı devletten ayırmaz (Khatab ve Bouma, 2010: 21). İslam ekonomisi ise bütünlük ve denge esasına göre kurulmuştur.
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.