Ömer Seyfettin ve Türk Hikâyeciliği

Milli Mecmua - Sayı 15

Milli Mecmua

Sayfa Sayısına Göre Milli Mecmua - Sayı 15 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Milli Mecmua - Sayı 15 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Milli Mecmua - Sayı 15 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp'in teşvikiyle onun düşünceleri ışığında, mesaisini dil davasına hasretmek üzere, tazminatını İttihat ve Terakki'nin ödemesiyle askerlik mesleğinden ayrılmıştır.
Reklam
Ziya Gökalp, Durkheim'in "toplum"unun yerine "millet" kavramını yerleştirmiş hukuk, iktisat, siyaset, felsefe, din, ahlak, lisan, estetik bahislerinde Türk milliyetçiliğinin kavramsal inşasının sürecine girmiştir.
ziya gökalp ile ömer seyfettin'in "millet", "milliyet", "vatan" kavramlarına vurguları, aynı sözlük anlamlarına sahip olduğu, aynı olguları benzer tanımlarla açıklamaya çalıştığı hâlde, tamamen farklılaşmaktadır.
Sayfa 57 - lütfi bergen - ömer seyfettin'in türklük mefkûresiKitabı okudu
Osmanlı Devleti'nin uyguladığı "Türk" siyasetinin, Türkleri ekonomik anlamda merkezden uzaklaştırdığı, ancak Rûm, Ermeni, Yahudileri de merkezde konumlamayı hedeflediği söylenebilecektir. Nitekim İttihat ve Terakki'nin 1913-1918 yıllarında devletçi ve "Türkçü" bir anlayışa döndüğü, dışa bağımlı hale gelen Osmanlı ekonomisinin "Milli İktisat" düşüncesiyle kurtulabileceğini savunan aydınların görüşleriyle politika ürettiği bilinmektedir. Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Alp Tekin ve Akyiğitzâde Musa'nın "Milli İktisat" anlayışının önemli temsilcilerinden olduğu ve Ömer Seyfettin'in de İttihat ve Terakki'yi savunduğu hatırlanırsa "Ticaret ve Nasip" makalesinde dile getirilen görüşlerin önemi daha da belirginleşecektir. Ömer Seyfettin bu makalenin sonlarında ticaret ve iktisat meselesini "Türk mefkûresi" olarak ilan eder.
Sayfa 81 - lütfi bergen - ömer seyfettin'in türklük mefkûresiKitabı okudu
II. Meşrutiyet ilan edilip, Meclis-i Mebusan açılınca milletin gönderdiği adamlar görüldü... " Tanzimat" mevhümesi bütün gözleri kör, bütün kulakları sağır etmiş, vicdanları uyutmuştu. "Türk ,Türkler, Türklük, Türkiye" kelimeleri ağzaa alınmıyor, hatta en muktedir muharrirler " Memalik-i Osmani" ye Avrupalıların Türkiye dediğini kızıyor ve Türkiye'de hiç Türk olmadığını iddia ediyordu.
Reklam