Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mizah Yaratma Eylemi

Arthur Koestler

Mizah Yaratma Eylemi Gönderileri

Mizah Yaratma Eylemi kitaplarını, Mizah Yaratma Eylemi sözleri ve alıntılarını, Mizah Yaratma Eylemi yazarlarını, Mizah Yaratma Eylemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dilin kendisi hiçbir zaman tümüyle açık değildir. Sözcüklerin anımsatıcı, uyandırıcı güçleri vardır; ama aynı zamanda, sözcükler, düşünceler için yalnızca birer basamaktır. Tutumluluk, sözcük­lerin, iletiyi alanın belli bir çaba göstermesini gerektirecek aralıklarla dizilmesi anlamına gelir; sanatçı, kullarını birer suç ortağı yaparak yönetir.
Tutumluluk, sanatta olduğu gibi mizahta da, mekanik bir kısalık değil de, üstü kapalılıktır. ‘Üstü kapalı’ sözcüğü, Latince ‘katlanmış’ sözcüğünden gelir. Picasso’nunki gibi bir fıkranın ‘katlarını açmak’ için dinleyenin aradaki boşluklan doldurması, imaları tamamlaması, gizli benzerliklerin izini sürüp bulması gerekir. Bütün iyi fıkralarda dinleyenin çözmesi gereken bir bil­mece unsuru vardır - bu, çocukça bir yalınlıkta, çok ince ya da anlaşılması çok güç bir şey olabilir. Çözme işine girişen din­leyen, edilgen durumundan kurtarılır ve işbirliğine, bir ölçüde fıkrayı oluşturma sürecini tekrarlamaya, düşgücünde onu tekrar yaratmaya zorlar.
Reklam
.... açık saçık fıkraların kışkırtmasıyla atılan kahkaha, daha önce de söylendiği gibi, yalnızca kısmen içtendir, kısmen de pek herkesin önünde ortaya dökülemeyecek duyguları örtmek içindir - burada öy­künün kendi içinde gülünç olup olmamasının bir önemi yoktur.
Bir zamanlar, gıdıklamanın neden olduğu gülmenin, salt fiziksel bir uyarıya gösterilen salt mekanik bir tepke olduğuna inanılıyordu. Oysa Darwin’in işaret ettiği gibi -gıdıklamaya karşı gösterilen tepkiler, kıvrılmak, eğilip bükülmek, gıdıklanan yeri geri çekmek için gerilmektir- bütün bu eylemler gülmeyle birlikte ya da onsuz
Sayfa 82 - İris Yayıncılık ve Filmcilik Ltd. Şti. Çeviren: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu- I.Baskı İstanbul, 1997Kitabı okudu
Rönesans’ta prensler eğlenmek için saraylarına cüceleri, kamburları, insan azmanlarını, zencileri toplarlardı. Bu tür şeylere gülmeyecek öl­çüde uygarız artık; ne var ki çocuklar aksayan ya da kekeleyenlere, garip telaffuzlu yabancılara, garip giysili insanlara -alışıl­mış kurallardan ayrılan her tür görünüşe ya da davranışa- hâlâ gülerler ya da bunlarla alay ederler. Genç olsun, ergin olsun, bir toplumsal grup ne denli kapalıysa normal kavramı da o denli katıdır ve normalden ayrılan kimseyi alaya almaya o ölçüde ha­zırdır.
Sayfa 73 - İris Yayıncılık ve Filmcilik Ltd. Şti. Çeviren: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu- I.Baskı İstanbul, 1997Kitabı okudu
Reklam
İroni?
Yergicinin en etkili silahı ironi’dir. ironinin amacı, üstü ka­palı saçmalıkları ortaya çıkarmak amacıyla, düşmanın önermelerini, değerlerini, akıl yürütme yollarını benimsemiş gibi görü­nerek rakibi kendi silahıyla yenmektir.(...) İroni, ciddiye al­madığı şeyleri, ciddiye alıyormuş gibi görünür; kurallarının ap­talca ya da kötü niyetli olduğunu göstermek üzere karşısındaki­nin oynadığı oyunun içine girer. İnce bir silahtır ironi, çünkü bu silahı kullanacak kişinin, her şeyi düşmanın gözüyle görebi­lecek ya da kendisini öteki kişinin zihinsel dünyasına yansıtabi­lecek imgelem gücü olmalıdır.
Sayfa 72 - İris Yayıncılık ve Filmcilik Ltd. Şti. Çeviren: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu- I.Baskı İstanbul, 1997Kitabı okudu
...sanatçı dünyayı, kendi imgesinde yeni­den yaratmak için çarpıtır.
Sayfa 70 - İris Yayıncılık ve Filmcilik Ltd. Şti. Çeviren: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu- I.Baskı İstanbul, 1997Kitabı okudu
Köpek yavruları neden gülünçtür? Her şeyden önce çaresizlikle­ri, güven duygusu uyandırmaları, peşinizden ayrılmamaları, yüzlerindeki şaşkınlık onları büyük köpeklerden daha ‘insan’ yapar; sonra yavrunun canavarca hırlaması büyüklerin davranış­larına öykünme gibi gelir bize (suratına sakal yapıştırıp, başına silindir şapka geçiren küçük bir oğlanın aile doktoruna öykün­mesi gibi); üçüncü olarak, köpek yavrusunun paytak paytak yü­rümesi, düşüp yuvarlanması onu doğanın eşek şakalarının seç­kin bir kurbanı durumuna getirir; üstelik, bedenin oransız yapı­sı, kocaman şişkin pençeleri, kırışık alnı, Falstaff'ınkine benzeyen karnı ona bir karikatür görünüşü verir vs. Köpek yavrusu­nun maskaralıklarına attığımız neşeli kahkahaları açıklamak çok kolay görünür; oysa bu kahkahaları çözümlemeye kalktığımızda birbirine geçmiş birkaç nedenle karşılaşırız; ‘neşeli’ sözcüğü, o kötü saldırganlık karası bulaşmamış, saf bir duyguyu yansıtma­sına karşılık, bu neşenin arkasında, farkında olmasak da kendini beğenmişlikle dolu horlama bir tutum, kendi üstünlüğümüze inanç vardır.
Sayfa 64 - İris Yayıncılık ve Filmcilik Ltd. Şti. Çeviren: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu- I.Baskı İstanbul, 1997Kitabı okudu
İnsan düzeyinin altında, gülme olasılığıda, gülme gereksinmesi de yoktur; gülme ancak gereğinden fazla duygulara sahip, zihinsel özerkliğe ulaşmış, biyolojik bakımdan güvenlik içinde olan türde ortaya çıkabilir. İnsanın kendi heyecanlarının ‘akıl dışı’ olduğunu birden anlaması, öz eleştirinin, insanın kendi öz benini dışarıdan görme yetisinin doğması demektir; öznel bir ya­şantının, böyle nesnel bir bağlam çerçevesine bağlanması Homo Sapiens’in yaptığı belki de en zekice buluştur.
Sayfa 56 - İris Yayıncılık ve Filmcilik Ltd. Şti. Çeviren: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu- I.Baskı İstanbul, 1997Kitabı okudu
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.