Muhakemetü'l Lugateyn

Ali Şir Nevai

Muhakemetü'l Lugateyn Sözleri ve Alıntıları

Muhakemetü'l Lugateyn sözleri ve alıntılarını, Muhakemetü'l Lugateyn kitap alıntılarını, Muhakemetü'l Lugateyn en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski ve meşhur bir atasözünde "Farsça şeker, Türkçe hünerdir" derler.
Türkçe yazmak kimsenin elinden gelmiyordu. Türk’ün gençleri, güzel sanarak, Farsça şiir söylemeye özeniyorlardı. Ben Türk olduğum için, Türkçe'nin üzerine gittim. Türkçe Divanım ile, tüm Türk yurtlarını bir ettim.
Reklam
Geçen zaman yok olmuştur, gelmeyenden söz eden pişmandır ve şimdiki zaman ganimettir...
Türk'ün bilgisiz ve zavallı gençleri, güzel sanarak Farsça yazmaya özeniyorlar. Bir insan etraflı ve iyice düşününce Türkçede bu kadar genişlikler, incelikler, derinlikler ve zenginlikler durup dururken bu dille şiir söylemenin ve sanatlı göstermenin daha kolay, daha beğenilir olacağını anlar.
Reklam
Ana dilim üzerinde düşünmeye koyuldum: Türkçenin derinliklerine dalınca gözlerime on sekiz bin âlemden daha yüksek bir âlem göründü. Bu âlemin süsler, bezekler içinde enginleşen göğü, dokuz gökten daha üstündü. Bu erdemler, yücelikler hazinesinin incileri, yıldızlardan daha parlaktı. Bu âlemin bahçesine daldım, gülleri güneşler gibiydi. Her yanında göz görmedik, el ayak değmedik neler neler vardı! Ama bu tılsımın yılanları pek korkunç, bu güllerin dikenleri pek yamandı.
Yapı ve morfoloji bakımından diller : Üç gruba ayrılır:
1) Tek heceli diller: Çin, Tibet, Siyam ve güney-doğu Asya dilleri gibi. Bu dillerde kelimeler tek heceli olup son-ek ve ön-ek yoktur. 2) Çekimli diller: Bu · dillerde keliıneİerin · kökü de çekim sırasında değişir. Hint-Avrupa dilleri ve bu arada Fars dili, bu grubun parçasıdır. 3) Eklemeli diller : Bu dillerde yeni kelimeler ve fiillerin çekimi kelimelerin köküne. özel son-ekler getirilerek yapılır. Bu mesele,yeni kelimelerin ortaya çıkmasına ve dilin zenginleşmesine sebep· olur. Bu dillerde kök sabit olup çekim sırasında değişmez. Son ekler kökün uyumuna bağlı olup onlardan kolaylıkla ayırt edilebilir. Türk dili ve Ural-Altay dilleri bu grubun parçasıdır.
Farsça'ya gösterilen bu ilgi bazı Türk devlet adamlarının, şair ve yazarlarının tepkisini çekmiştir. Bu kişilerin başında büyük Türk şairi ve devlet adamı Ali Şir Nevai gelmektedir. O, 905 (1500) yılında yazdığı Muhakemetü' l-lügateyn adlı eserinde Türkçenin ifade kuvvetini anlatmis ve onun Fars­çaya olan üstünlüklerini eserinde ispat etmeye çalışmıştır. Nevai, aynı zamanda böyle üstün ve zengin ana dilleri dururken, onu bir yana bırakıp Fars­ça yazmaya özenen devrin edebiyat heveslisi gençlerini tenkit ederek, onları şu şekilde uyarmak istemiştir: "Zavallı cahil Türk gençleri! Güzel bir iş yaptıklarını sanarak Farsça şiir söylemeye özeniyorlar. Bir insan etraflı ve iyi dü­şünürse, Türkçe' de bu kadar incelikleri, derinlikleri ve zenginlikleri keşfeder; bu dilde şiir söylemenin ve sanat göstermenin daha kolay, daha beğenilir olacağını anlar. Türk dilinin olgunluğunu ve zenginliğini ortaya çıkaran çok miktarda şahit vardır. Halk arasında yetişen şairlerin, sanatkarların ana dilleri dururken yabancı bir dil ile açıklamamaları ve böyle bir işe girişmemeleri gerekirdi. Eğer iki dilde şiir söylemeye ve yazmaya becerileri yetişiyor idiyse, ana dillerinde, yabancı dil ile söylediklerinden daha çok söyleyip yazmalıydılar. Türk milletinin şairleri ellerinden Türkçe şiir yazmak gelirken, hepsi birden Türkçe yazmayıp da Farsça yazmaları düşüncesine insan kafasında yer veremez."
Eski ve meşhur bir atasözünde "Farsça şeker, Türkçe hünerdir" derler.
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.