Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Musa'nın Mücahiti

Ergün Poyraz

Musa'nın Mücahiti Sözleri ve Alıntıları

Musa'nın Mücahiti sözleri ve alıntılarını, Musa'nın Mücahiti kitap alıntılarını, Musa'nın Mücahiti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arınç’ın Yemek Parası
2003 yılının 11. ayının başında Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın annesi ölmüştür, Merhumeye Allah’tan rahmet dileriz. Biz burada rahmet dilerken, Arınç’ların evlerine gelen misafirlere yemek verilir. Yemek çevre lokantalar varken Manisa Emniyet Müdürlüğü Vali Parkı Polis Lokali’nden gönderilir. Emniyet Müdürlükleri ne yapsın kapkaççı, soyguncu
...Arınç’ın Vuslat gerçekleşsin çağrısının ardından, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar da “Şimdi gurbette olan, hasta olan Fetullah Gülen bu hayalin mimarıydı. Hayali gerçekleşti” sözleri ile Arınç’a destek veriyordu.
Mehmet AğarKitabı okudu
Reklam
Bülent Arınç'ın Ters Doğumu
1948 yılında ters bir doğumla dünyaya gelen Bülent Arınç, bu tersliğini hayatı boyunca yaşıyordu. TBMM Başkanı sıfatıyla Amerika’ya giden Arınç, Musevi lobisi ve papazların yönettiği üniversitede temaslarda bulunuyordu. Bülent Arınç’ın, Amerika ve İsrail’e muhalefetin az sayıda bir grup aşırı dinci unsurların görüşü olduğunu belirtiyordu. Arınç, Yahudilere soykırım yapıldığını belirterek şöyle diyordu: “Bu tür korkunç olayların tekrarlanmaması için yeni nesillerin bilinçlendirilmesine verdiğimiz önem çerçevesinde, 1 Kasım 2005 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “Yahudi Soykırımının (Holokost) anılması” başlıklı karar tasarısının ortak sunucuları arasında Türkiye de yer almıştır.” Oysa aynı Arınç, oy toplamak için partisinin propaganda toplantılarında şöyle konuşuyordu: “…Şöyle bir hadisi şerif var, Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Bu harpte Müslümanlar galip gelecektir, öylesine galibiyet ki, Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak, ağaçlar haber verecektir, “Ey Müslüman arkama Yahudi saklandı gel onu öldür” diyeceklerdir.” “Türkiye aslında ABD’nin gerçek anlamda güvenebileceği ve bölge sorunlarının çözümü için işbirliği yapabileceği bir dosttur. Bu böyle bilinmelidir…” diyen Bülent Arınç, bir zamanlar ABD için ağzını açıyor, gözünü yumuyordu: “İncirlik’e Türk işçisine saldıran Amerikan köpeklerinden hesap soracağız. Irak’ta, İmam-ı Azam’ın türbelerini her gün bombalayan Amerikan katillerinden hesap soracağız…”
Bülent Arınç’ın Yahudilere "Kardeşlik" Mesajı
26 Ocak 2006 tarihinde Meclis İnternet’inde TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, İsrail Meclis Başkanı’na Uluslararası Anma Günü nedeniyle bir mesaj gönderdiği açıklanıyordu. Yahudilerle savaşmadan kıyamet kopmayacağını ilan eden Arınç, yukarıda da yer alan görüşlerinin aksine Yahudilere yapıldığı iddia edilen soykırımı “korkunç” olarak niteliyordu.
Ermenistan’ın Üzerine Bir Bomba
Arınç, hep Müslümanların kanlarının döküldüğünden bahisle Ermenistan’ın bombalanmasını, Sırp mevzilerinin bombalanmasını diliyordu. Arınç, şimdi kapısından ayrılmadığı çok samimi dost olduğu Amerika için; “Amerika ve yandaşları kendilerini efendi, bütün İslam ülkelerini köle görüyor” diyordu. “Bir ülkenin başındaki bir insanın mazeretine bakınız, Clinton bana gece yarısı telefon etti Irak’ı bombalamak istediğinden bahsetti, ben de kendisini kıramadım, bu bir mazeret midir, hayır bu söz fevkalade utanç verici bir olaydır. Kırılamayan sadece Clinton mu olmalı, sizin de bir hakkınızda varsa bir günde sizi kıramasınlar, Bosna’da her gün kesilen kanları dökülen Müslümanlara karşı bir on dakika Sırp mevzilerini bombalasalar olmazdı, bir günde Azerbaycan’da yurtlarından topraklarından sürülen annelerinin gözleri önünde katledilen çocuklara karşı Ermenistan’ın üzerine üç dakika bir bomba atılsa ve sizin hatırınız da gözetilse mümkün değil mi?
Ülker’in Ermeni Ortakları
Ülkerlerin Amerikalı, Alman, Yahudi, Rum ortaklarının yanında Ermeni ortakları da yer alıyordu. Doğan Matbaacılık Ambalaj Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adı altında faaliyete geçirdikleri şirketteki Ermeni ortakları şu isimlerden oluşuyordu: Dikran Mihran Acemyan Dikran Acemyan Fotini Acemyan Aynı şirketteki diğer ortakları ise; Karabet Kalender, Vahram Serap, Sevim Bardakçı, Sebahattin Saraç, Yener Mehmet Sonuşen’den oluşuyordu. Ermeni Azeri savaşında Ermenilere Ülker grubundan 18 ton malzeme gönderiliyor, bu malzemenin çikolata olduğu iddia ediliyordu. Savaşın ortasında Azeriler ekmek bulamaz. Bir milyon savaş kaçkını açlık ve sefaletle pençeleşirken, Ermeniler, Ülkerler sayesinde çikolata dağlarına kavuşuyorlardı...
Reklam
Devlet Bütçesinden Erotik Film
CHP Milletvekili Emin Koç’un verdiği önerge sonucu: TMSF’nin el konulan CİNE5’in Fanatik Film şirketiyle süren sözleşmesi nedeniyle 10 erotik film satın aldığı ortaya çıkıyor, böylece dini bütün AKP’lilerin millete ramazanlar dahil erotik filmler seyrettirdiği belgeleniyordu. Oysa Tayyip Erdoğan belediye başkanı olmadan önce İstanbul genelevlerini dolaşmış, “Sizleri buradan kurtaracağız” diyerek söz vermiş, oy istemişti. Kendisine güvenen Genelev kadınları sözlerini tutmuş, oylarını vermiş ve Tayyip Belediye Başkanı seçilmişti. Ancak seçimden sonra verdiği sözleri tutmayan Tayyip, Başbakan olduktan sonra el koydukları CINE 5’in Ramazan ayında bile Erotik film yayınlamasına müdahale etmemişti. CHP Milletvekili Emin Koç, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a, TMSF’nin CINE5’in yayınlaması için kaç dizi film ve film aldığını sordu. Soruyu yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener el konulduktan sonra CINE □ 5’e “167 bin 387” dolarlık film alındığını belirtti. Şener, Fanatik Film şirketiyle Nisan 2005’e kadar süren sözleşme doğrultusunda 10 erotik film alındığını açıkladı. Filmler için 8 bin dolarlık anlaşma yapan CINE5 yönetimi şimdiye kadar 5 bin dolar ödedi. TMSF’nin erotik film listesindeki on film şöyle: “Passion and Romance, Butterscotch Mission Invisible Click, Butterscotch Power Flower, Virtual Encounters 2, Insatiable Wives, Click, Sex Files 2, Belonde Heaven, Urban Master.” Arınç, devri iktidarlarında yapılan bu işlemlere her nedense sessiz kalıyordu.
Sabataycı Mısınız?
Yalçın Küçük “Tekelliyet 2” adlı kitabında “Bülent Arınç’a yanıt” başlığı altında Uğur İpekçi’nin 14 Mayıs 2003 tarihinde yayınlanan Habertürk Gazetesi’nde yer alan yazısını aktarıyordu: “TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı Habertürk’teki Basın Kulübü’nde izledim. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı Habertürk’teki Basın Klübü’nde izledim. Sayın Arınç, üç saati aşan program esnasında sadece bir kez sinirlendi. O da ‘Siz Sabetaycı yani Yahudi Dönmesi bir aileden mi geliyorsunuz’ sorusu yöneltildiğinde...
Arınç ve Masonlar
Bugün başta Mason Üstadı Doğramacı’nın şahsında Masonları övgülere boğan, ödüller veren Arınç, dün ise Masonlara ağız dolusu küfürler ediyordu. İşte Arınç’ın dilinden Masonlar: “Değerli kardeşlerim, bize gerici diyorlar. İlericilik onların ellerinde, gericilik bizim elimizde. Şunu açıklıkla söylüyorum. Türkiye’de masonlardan daha fazla gericiler yoktur. Hala iki bin yıllık Hiram ustalarının efsanelerine inanıyorlar. Hala pergelin, gönyenin, malanın peşinden koşuyorlar… Hala dul kesesi öpüyorlar… Hala gözleri kapalı sağda solda dolaştırılıyorlar… Masonlardan daha gerici, daha iptidai, daha sapık düşüncelere sahip olan insanları düşünebiliyor musunuz?…” Bülent Arınç, masonlar aleyhine böyle konuşurken, onlara selam göndermeyi, göz kırpmayı da Mason düşüncelerini kendince İslami kılıfa sokarak şöyle açıklıyor ve destek veriyordu: “Bir işi Allah takdir etti mi hiçbir beşeri kuvvet onu önleyemez. Bir ışık bir nur bir ziya ki onu Allah yaktı. Kimse onu üfleyerek söndüremez…”
Şerefe Ülkerler Şerefe
Önce güneş hava su sonra bol gıda gelir, akşama babacığım unutma Ülker getir.” Çocukluğumuzda Televizyon reklamlarında sıkça bu sözleri dinlerdik. Herhalde bundan sonra reklamlarında “akşama babacığım Ülker yerine Efes getir” sözleri yer alacak. İnançlı saf insanlarımıza alkol satan dükkânların önünden geçmenin ne denli günah olduğu anlatıldı. İnsanlar hasta çocuklarına bile alkol satan dükkânlardan kızamık şekeri almadı. Dükkânlar ve üretilen gıda maddeleri İslami ve İslami olmayan diye ikiye ayrıldı. Hep belli markalar camilerde belli kesimlerin imamlarınca dikte ettirildi.
Reklam
Ülker’den Bir İlk Daha
18.07.2006 tarihinde Ülker’in İnternet sitesinde, “Kolesterolü düşürmenin doğal yolu Benecol, 22 ülkeden sonra şimdi Türkiye’de…” başlıklı yazıyla yeni ürününü şöyle tanıtıyordu: “Yıllardır tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçlarını en üst düzeyde karşılama misyonu ile hareket eden Ülker, sonsuz tüketici mutluluğu hedefi ile çalışmalarına sürekli hız veriyor. Sağlıklı ve kaliteli ürünler sunmak ilkesinden asla vazgeçmeyen Ülker, bu gaye doğrultusunda önemli bir sosyal sorumluluk bilincinin oluşmasına da öncülük ediyor. Son girişimi ile fonksiyonel gıda sektörüne giren ve kolesterol düşürücü Kalbim Benecol ürün serisi ile kalbinizin en büyük dostu olmaya hazırlanan Ülker, gıda sektöründe bir atılıma daha imza atıyor.
Atatürkçü(!) Cumhuriyet Gazetesi, İslamcı-Muhafazakâr Ülker, İmparator olmayı; Türk illerini silkelemek, Müslümanları titretmek ve İstanbul’u Bizans yapmak için isteyen Mason Mozart… Ne üçlü ama…
Aykırı Bir Doğum
Bülent Arınç, 1948 yılında sıcak bir mayıs ayının 25’inde Bursa’da dünyaya geldi. Arınç, doğumuyla da her insan gibi olmayacağının, aykırı cephede yer alacağının işaretlerini veriyordu. Arınç’ın doğumu sıradan bir doğum değildi, önce bacakları görünmüş, paniğe kapılan doğumdakiler, onu ana karnında düzeltmeye çalışmışlarsa da becerememişler, bacaklarından tutarak çekip çıkartmışlardı.
Özal’ın Şortunu Öpermiş
Vakit Gazetesi yazarlarından Ahmet Selim’in kitabında Arınç’ın, “Özal’ın şortunu öperdim” dediği sözleri şu şekilde yer alıyordu: “Lider dediğin Özal gibi olur. O şortla askeri teftiş etti. Hayatta olsa onun şortunu öperdim” Arınç, Köln’de yaptığı konuşmada şunları söylüyordu: “Batının demokrasi anlayışı helvadan putlar gibi, acıkınca yiyorlar. Cezayir örneğini karşımıza getirenlere, bu iş partiyle olmaz diyenlere, siyasetle olmaz diyenlere, şunu diyoruz. Cezayir 1880’de bağımsızlığını kazandı. Postallardan daha yeni kurtuldu. Postal’a kimse güvenmesin” Konuşmasında kendince Silahlı Kuvvetler’e övgüler düzdükten sonra şöyle konuşuyordu: “Refah Partisi iktidara gelince ordu esas duruşa geçip selam duracak…” Bu sözlerle yetinmeyen Arınç, tanklara meydan okuyacağını da vurguluyordu: “30 tonluk tankın karşısında 30 kiloluk cüssesiyle Çin’li duracak ta, ben duramayacağım ha şaşarım akıllarına… Kimin malını kimden kaçırıyorsunuz? Dört tane adam çıkacak, keyfim istedi diyecek, demokrasiye karşı çıkacak ve biz duracağız ha… Yeni sömürgelikten kurtulmuş Cezayir değiliz biz. Biz kendi inancımıza bakıyoruz. Cezayir’in geçirdiği süreci biz kırk yıldır geçiriyoruz. 46’da yaptığınız farklı mıydı? 60’da yaptığınız farklı mıydı? 71’de yaptığınız müdahale faklı mıydı? 80’deki ihtilal farklı mıydı? Koskocaman bir tecrübe var arkamızda…” Dün böyle kükreyen Arınç, Genelkurmay bildirisinin ardından kayıplara karışıyor, ortalıkta gözükmüyordu.
Amerikan Köpekleri
Bülent Arınç, partisi iktidar olmadan önce her fırsatta ABD’yi sert bir şekilde eleştiriyor, bu ülkeye ağır hakaretler yağdırıyordu. Böylece Amerikan karşıtı insanlarımızın oylarını almayı hedefliyordu. İktidar olduktan sonra ise Amerika’nın en sadık dostları oldukları ortaya çıkıyor, Iraklılara ve Irak’taki Türklere demokrasi vaadi ile ölüm yağdıran Amerika’nın bir dediğini iki etmiyorlardı...
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.