Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Niçin Feminizm Değil

Sibel Özbudun

Niçin Feminizm Değil Sözleri ve Alıntıları

Niçin Feminizm Değil sözleri ve alıntılarını, Niçin Feminizm Değil kitap alıntılarını, Niçin Feminizm Değil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Feminizm öz’le değil tezahürlerle savaşmaktadır. Mücadele ettiğini varsaydığı Patriyarkalizmin (ataerkillik, pederşahilik) han­gi koşulların ürünü olduğu sorusundan yan çizer daima. Çünkü o zaman toplumda mülkiyetin özel ellerde yoğun­laşmasına koşut olarak yönetimcilik geleneğinin oluşması­na, yani sömürü ve baskının kurumsallaşmasına bakmak zorunda kalacaktır.Tüm bunlar ise, toplumlarm sınıflılaşmasına tekabül eder.Böylesi bir yaklaşımın, sınıf ger­ çeğine kapalı feminizme uygun düşmeyeceği de aşikardır.Önce de gördük, o sınıflar-aşırı bir kadın-erkek mücade­lesi peşindedir çünkü.
Kate Millet’in ilginç bir Devrim anlayışı var. «Tabii ki.Biseksüelim. Hepimiz öyleyiz. Devrim de bu ya işte!Ka­dın hareketinin ön saflarında daima seviciler bulunmuş­ tur. İtici gücün büyük kısmı, gizli de kalsalar sevicilerden geliyordu. Sevici,erkeklerden hoşlanmadığı için, feminiz­min arktipidir, tam anlamıyla bağımsızdır. Herhangi bir kadının, hele bir feministin yaşayabileceği en önemli de­ney, bir başka kadını sevmektir.»
Reklam
Rus Devrimin hemen ilk yıllarında kadınların önlerindeki yasal, dinsel, geleneksel kısıtlamaların tümü kaldırıldı, kadın ile erkek eğit haklarla donatıldı. Kilise nikahları ya­sadışı sayıldı; evlilik özel hükümet bürolarında kaydedile­cek, yeni evliler ya ortak soyadı taşıyacak ya da kendi soyadlarını koruyacaklardı. Evlilik tam hak eşitliği üze­rine kuruluyor, her iki ebeveyn de çocukların bakımında eşit rol üstleniyor ya da bu görev Devlet’e devrediliyor­du.Sağlıklı ve çalışabilir olduğu sürece hiçbir eş öbürü­nün geçimiyle yükümlü değildi. Boşanma ve kürtaj ser­best bırakılmıştı.Meşru ve gayrimeşru çocuk ayırımı kaldırılmış, evli olmayan annelere evli olanlarla aynı hak­lar tanınmıştı.Öte yandan,kadınların siyasal yaşamda ağırlık kazanması ön plandaydı.
«Hayatı bilinç belirlemez, aksine bilinci belirleyen hayattır.» Engels bu öncülden hareketle, kadını köleleş tiren, ikinci-sinif yurttaş durumuna getiren iktisadi-siya sal, tarihsel-toplumsal koşulları, Ailenin Devletin, Özel Mülkiyetin Kökeni'nde irdelemiş; kadım erkek karşısında ikincil konuma düşüren şartların somut/sınıfsal özünü sergilemiştir.
Sayfa 24
Buraya dek söylediklerimizden, umarız bizim Kadın Hareketine karşı olduğumuz anlamı çıkmaz. Bizim itira­zımız burjuva-liberal-reformist olsun, küçük burjuva-radi-kal olsun Feminizm’e,dir, ve/fakat Emeğin Bilimi’ni temel alan kadın hareketlerinin yanındayız. Tabii sorunun bu şekilde formüle edilmesi Bağımsız Bir Kadın Hareketi (73) tarzında bir ifadeyi dıştalamaktadır. Bizce, kadın hareketi Bağımsız (bu hareketin NE’den bağımsız olduğu da açık­lığa kavuşturulmuş değildir: Erkeklerden mi, işçi sınıfı hareketinden mi Bağımsızlık’tır sözkonusu olan?) değil ama Bağımsızlıktan yana olmalıdır. Çünkü bizce kurtuluş Soyut Kadın’ın cinsel özgürleşmesi’nden değil, iktisadi bağımsızlaşma, siyasal özgür­leşme, toplumsal mücadeleden geçer. Doğal olarak bu mücadele ne tek başına kadınların ne de tek başına erkeklerin mücadelesidir. Bu tüm üretimci kafa ve kol emekçilerinin mücadelesidir. Kanımızca insanlığının bilin­cinde, kişilikli, bağımsızca duyup-düşünüp davranabilen kadın ve erkekler ancak böyle bir mücadelenin içinde oluşabileceklerdir. Ve onların feminist nitelemesine hiç mi hiç ihtiyaçları yoktur.
Sayfa 58
Öte yandan, neo-feministler (en azından kendilerine radikal adı verenler) nasıl bir iktisadi-siyasal sistem? Sorusu karşısında kayıtsızdırlar, dedik. Onlara göre sistem kapitalist olsun, sosyalist olsun, kadınların ezilmesi üzerine temellenmiştir. Ne var ki, kadınlar her ikisinde de mücadele vererek konumlarını belli ölçülerde düzeltebilirler. Cinsiyete dayalı her türlü ayırımın ortadan kalktığı, ilişkilerin cinsel rollere göre değil, insanlığa göre belirlendiği feminist ütopyada ise, nasıl bir iktisadın ve nasıl bir siyasetin işlerlikle olacağı belli değildir!!! Daha doğrusu, işin bu yanıyla ilgilenmez görünürler.
Reklam
Vladimir İlyiç Lenin
Vladimir İlyiç Lenin
21 Şubat 1920’de Moskova Sovyet seçimlerinde şöyle diyordu: «Hedefimiz ülkenin yönetiminde hergün daha çok kadının söz sahibi olmasını sağlamaktır... Kadın işçileri seçin! Partili olsun olmasın daha, daha çok kadın!»
Sayfa 27 - Süreç Yayınları - Ve Sosyalist Haraket
Zinanın tek sorumlusu kadın sayılıyor, erke­ğin sorumluluğu söz konusu edilmiyordu.
«Bugünkü toplumu yaratan erkeklerdir. Bu erkek imparatorluğundan nefret ediyor ve buna karşı tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Erkekler tarafından belirlenmekten nefret ediyoruz. Evet, biz erkeklerden nefret edenlerdeniz ve bunu biz belirliyoruz!»
Ben tüm yaptıklarımı bağımsızca yapıyorum; ev yapma, öğretmenlik, yazarlık... Ancak cinselliği ne yapacağımı bilemiyorum. Bunu da başarırsam, tamamlanmış olacağım.
169 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.