XVIII. ve XIX. Asırlarda

Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri

Yusuf Akçura

Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri kitap alıntılarını, Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
XVIII. asır sonlarında, Osmanlı saltanatı merkezî ve ve muntazam bir devlet olmaktan ziyade feodal bir saltanat manzarası gösteriyordu.
Sayfa 37 - Türk Tarih Kurumu
Bonapart daha Suriye seferine hareket etmeden önce, Hicaz, Suriye ve Filistin'de bulunan emir ve paşaları kandırmak için onlara birtakım mektuplar yazıp göndermişti. Fakat Cezzar Ahmed Paşa aldığı yalanla dolu mektuba cevap vermediği gibi mektubu getireni huzuruna bile çıkartmaksızın geldiği gibi geriye çevirmişti. Halbuki peygamberin neslinden geldiğini iddia eden Mekke Emiri Şerif Galip Bonapart'ın mektubuna cevaben, Mısır'da kalan fransızların maliye genel müdürü Poussielque'e gönderdiği mektubunda kendisinin ve mekkelilerin kahvesini satmak ve Mısır'la ticaretleri devam etmek ricasiyla dostluğunu arz ediyordu! Arap Emirinin bu garip hareketi muhafazakar Osmanlı tarihçilerinin bile hayretini çekmektedir.
Sayfa 117 - İlgikultursanatKitabı okudu
Reklam
Kayyimcilik
...(Osmanlı Devleti) XVIII. Yy. Başlarından itibaren, çoğunlukla Fenerli Rum Beylerinden olmak üzere, Eflak ve Boğdan 'a voyvodalar tayin etmeye başladı. XIX. Yy. Başlarına kadar İstanbul'dan atanarak gönderilen bu Fenerli Rum Beylerinin çoğu halkı iyi idare edememişler, kendi servetlerini arttırmaktan başka birşey düşünmemişler ve bu suretle tabanı yumuşak huylu ve dürüst, itaate alışkın olan Eflak ve Boğdanlıları, Osmanlı Devletinden soğutmuşlardır.
Sayfa 33 - ilgikültürsanatKitabı okudu
Bir devletin başka devletler nazarında kadir ve kıy­meti, kudret ve kuvvet ile mütenasiptir.
Osmanlı devleti Rus-İngiliz ve Fransız kuvvetleri ara­sında sıkışmış kalmıştı. Bunların barışmalarından kendisi için nefes alacak bir zaman kazanabileceğine ümit bağlamış bulunuyordu. İşler yine harbe müncer olunca, Babıali bütün dikkat ve ferasetini, bitaraflığın muhafazasına hasretti. Lakin böyle karışık bir zamanda, hele muhasım taraflardan birisi, Tunanın şimalinde ve Yunan denizinde hakim bir vaziyeti almış, öbürü de Hersek civarında kuvvetli bir ordu tahşit eylemiş bulunurken, Osmanlı Sultanlığı gibi zayıf bir dev­letin bitaraflığını muhafaza edebilmesi çok müşküldü ...
Fransa ile Rusyanın uyuşmamasında, muhtelif sebeplerle beraber, Osmanlı işlerinin de tesiri yok değildi: Rusya, Bal­kan hıristiyanlarını, ayaklandırarak, Osmanlı devletini Bal­kan yarımadasından atmağı ve Balkan hıristiyanlarını kendi nüfuz ve himayesi altına almağı istihdaf ediyordu; Fransız­lar ise Şarktaki siyasi ve ticari menfaatlerini emniyet altında bulundurmak için, Rusyanın Balkanlara münferiden hakim olmasına taraftar değildiler.
Reklam
219 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.